Ormanın ortasında korku dolu gözlerle etrafa bakınırken herkes bir ağızdan korkularını dile getiriyordu. Gecenin bir vakti bu kadar gürültü yetmiyormuş gibi bir de Duygu' nun küçük bir çocuk gibi yere çömelip ağlaması da gürültüye gürültü katıyordu. Onur da artık korkusunu gizlemeyi başaramamış o da yere çömelmiş kafasını dizlerine koymuş ellerini de dizlerinde bağlamış gözleri dolu dolu duruyordu yerinde.
Kerim sese odaklanmak isterken bir yandan da gürültüye engel olmaya çalışıyordu.Kerim: Şşş susun !
Kerim gelen sese odaklanmaya çalışırken Giray ise ortalığı toplama çalışıyordu. Meriç' in her şeyin kızlar yüzünden başlarına geldiğini söylemesine, karşılık vermekten geri kalmıyordu Giray. Bir yandan da Duygu' yu sakinleştirmeye çalışıp ağlamamasını söylemeye çalışıyordu.
Ani bir silah patlamasıyla ortalık ölüm sessizliğine büründü. Hiç kimseden çıt dahi çıkmıyordu. Bir anda tüm ses kesildi.Etrafta yüzlerine vuran rüzgarın uğultusundan başka ses gelmiyordu. Ve bir de kurtların uluması ile ortamı büyük bir gerginlik kaplamıştı. Duygu sanki eceline yaklaşmış da artık teslim olmuş bir yüz ifadesiyle ve korkusuna pes etmiş gibi sessizce ağlamasına devam ediyordu.
Kerim fısıltıyla konuştu.
Kerim: Sakın ses çıkarmayın !
Kerim kaşları çatık, gözlerini dört açmış bir şekilde sesin geldiği yeri tespit etmeye çalışıyordu. Giray ile Meriç de etraflarına ses gelmesine karşın hızlı hızlı bakınıyorlardı. Kerim fısıltıyla konuşmaya devam etti.
Kerim: Şimdi açın kulağınızı beni iyi dinleyin. Benle Meriç şu bekçinin bize söylediği kulübeye doğru gidip bi bakacağız siz de burada bekleyin bizi. Sakın ha ses çıkar-
Giray Kerim'in sözünü kesti sinirli bir şekilde.
Giray: Pardon ama buna neden sen karar veriyorsun acaba ? Ben de geleceğim. Bundan sonra benim rızam olmadan saçma sapan kararlar verip bizi de o kararın getirdiği belalara sürüklemenize izin vermeyeceğim ! Hiç birinize!
Giray son cümlesini Duygu'ya imalı bir şekilde bakarak söylemişti.
Duygu: Giray özür dilerim.. Ama beni burada tek bırakma.. Lütfen..
Kerim Giray'a bakarak kararlı bir şekilde konuştu.
Kerim: Hayır efendim gelmiyorsun sen. Meriç ile ikimiz gidiyoruz. Siz burada bekliyorsunuz.
Giray: Ya gelirim ya da biz gideriz buradan Duygu ile. Siz de ne halt yiyorsanız yersiniz. Ben daha da bir şey demiyorum. Zaten sizinle gelmek büyük hataydı. Bizi soktuğun şu duruma bak !
Kerim durgunlaştı. Çünkü Giray haklıydı. Herkesi bu yola o getirmişti. Ve birine bir şey olursa kendisini suçlayacaktı bunun için.
Meriç: Neden geldiğimiz ilk yere dönmüyoruz ? Diğer yola girer villaya doğru gideriz işte.
Duygu yaşlı gözlerini elleriyle silip ağlamaklı sesiyle Meriç' e doğru konuştu.
Duygu: Sen iyi misin Meriç buraya geleli kaç saat oldu . Geri dönene kadar kim bilir kaç saat yürürüz. Ayrıca da arkadaşlar, telefonumun şarjı çok azaldı. Işıksız hiçbir yere gidemem ben. Son olarak yürüyecek takâtim kalmadı gerçekten. O yüzden ben geri dönmem.
Giray: Duygu haklı. Geri dönemeyiz. Şu silah sesinin geldiği yere gidelim, bakalım bir belki silah değildi o her şey olabilir yani.. Kontrol edelim sonra bekçinin dediği kulübeye gidelim çünkü başka çaremiz yok.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benden Saklanan Misafir
Mystery / ThrillerÜniversiteye başlamadan önce son kez lise tatillerini yapacak olan gençlerin başlarına gelen garip olaylar ve hiçbir şeyden habersizce gidecekleri yerde onları bekleyen bir gerilim ağı..