CYLOPS GÖLÜ

0 0 0
                                    

Elimize bir kağıt ve fırça alıp Cylops gölüne gitik.Burası da şehir gibi muhteşemdi. Birkaç dakika gölü izledikten sonra Kyler tekrar bilmeceye baktı.Bir kayaya oturup düşünmeye başladı.Bizde başına gittik. Hepimiz ne olabileceğini düşünüyorduk.

Luna:Sürekli bir uyumdan bahsediyor. Ağaç su ve çimenden.
Kyler:Evet,cevap uyumla ilgili bir şey. Ama ne?
Alice:Peki,fırça ve kağıt ne alaka? Fırçayla bir şeyler çizer ya da boyarsın.
Kyler:Bilmiyorum.Büyük ihtimalle fırçayla kağıda bir şey çizicez.
Axel:Boyamız yok ki. Neyle çizicez?
Luna:Evet,sürebileceğimiz bir şey yok.

Biz konuşurken Marow sesizce gölü izliyordu.Büyük ihtimalle bilmeceyi ezberlemişti. Bu yüzden bakmadan düşünebiliyordu.

Alice:Bilmeceden 5 şeyden bahsediyor.Ağaç,çimen,su,kağıt ve fırça. Bunlardan nasıl bir şey çıkmalı?
Axel:Birbirinden o kadar alakasız değil aslında.Kağıt ve fırça ağaçtan yapılır.

Luna:Bununla ilgili bir şey mi acaba?

Marow:Eeee çocuklar,Bir şey buldunuz mu bari?Ben uzun zamandır
düşünüyorum ama bulamadım.

Luna:Düşünüyoruz,ama aklımıza bir şey gelmiyor.

Kyler sessizce bilmeceyi tekrar tekrar okuyordu.Arada kafasını kaldırıp etrafa bakıyordu ama aklına bir şey gelmiyordu.

Alice:Offf,bilmecelerden nefret ederim.Beynim acıdı..

Axel:Ben de nefret ederim. Hayatımda hiç isteyer oturup çözmemiştim.

Düşünürken bir anda aklıma bir soru geldi.

Luna:Marow,Natura Libra ne demek?

Marow:Doğa'nın kitabı. Pharsa bir doğa cadısıydı.

Kyler:Aklına bir şey mi geldi Luna?

Luna:Maalesef,belki bir ipucu olur diye sordum.

Kyler:Aklıma hiçbir şey gelmiyor.Çok sinir bozucu. Ve bu göl ne alaka? Bilmece direkt bir yer ismi vermiyor.

Alice:Belki,o yeri bulmak için yapmamız gereken şey için bu göle ihtiyacımız vardır.

Axel:Harika,ayin mi yapıcaz!

Marow:Sanmam.Ama evet ne için burası?

Luna:Sadece göl değil. Özellikle buradaki ağaçlar ve toprak. Buradakilerin farklı bir özelliği var mı?

Marow:Aslında evet. Buradaki ağaçların ve toprakların hepsi göle bağlı. Ve hepsi sihirli.Luna,ağaçlardan birinin kabuğunun ufak bir parçasını kopar lütfen.

Kalktım ve kopardım. Altı masmavi parlıyordu.Bunu gören Kyler hemen yerden biraz toprak aldı ve avucunun içine yaydı. Onun da içinde mavi,parlayan parçalar vardı. Aklına bir şey gelmiş gibi heyecanla ayağa kalkıp Marow'un yanına koştu.

Kyler:Marow,kitabın kapağı mavi mi?

Marow:Ben hiç görmedim ama söylenenlere göre kapağı mavi renkte parlıyormuş.Neden?

Kyler:Buldum!Kitap buradan yapılmış.Yani ne denir bilmiyorum ama kitap gücünü ya da herhangi bir şeyini buradan alıyor.Bilmecede bunu anlatıyor.Kitap buradaki su,ağaç ve topraktan oluşuyor.

Hiçbirmiz hala bir şey anlamamıştık. Hepimiz Kyler'a "Yani?" der gibi baktık.Kyler sakinleşmek için derin bir nefes aldı ve devam etti.

Kyler:Yani,buradaki suyu,toprağı ve ağacı karıştırmalıyız.Bilmecedeki uyum bu. Kitap buranın uyumu. Biraz su bir ağaç parçası ve toprağı karıştırıp kağıda fırçayla sürücez. Ve bize harita ya da yol tarifi vericek. Eminim.

Şaşkınlıkla Kyler'a baktık.Onun zekasına bir kez daha hayran kalmıştık. Hemen işe koyulduk.Kyler'ın dediği gibi malzemeleri karıştırıp tuhaf bir karışım elde ettik. Ve bunu elimizdeki kağıda fırça yardımıyla sürdük.Ve kağıt mavi renkte parlamaya başladı ve bir haritaya dönüştü. Zorlu bir yol gibi gözüküyordu. Ama eğlenceli olacağından emindim. Vexena aklıma bile gelmemişti.Marow Kyler'ı tebrik etti.

Marow:Aferin evlat.Gerçekten zekisin. Şimdi hadi eve gidelim.Burası güzel olduğu kadar tehlikeli.

Hepimiz mutlu bir şekilde eve doğru yol almaya başladık.

Natura LibraWhere stories live. Discover now