Zümrüt

154 6 8
                                    

"Kızı bıraksana!"o anda kafam bi geçmişe gitti. Fakat baya geçmişe...

Esil'in ilkokul 1. Sınıftaki ilk zorbalığa uğradığı zaman...

İki kişi kollarımı tutuyordu. Adı sanırsam Fatih olan o çocuk bana yaklaştı. Karnıma attığı tekme ile çevremde birini arıyordum. Fakat kimse yoktu...

Bir anda Fatih'in suratına bir yumruk geldi. "KIZI BIRAKSANA!"dedi yumruğu atan kişi. Daha sonra bana döndü. "İyi misin Zümrüt?"Bu bizim 4. Sınıflardan okulun Popi Boy'u gibi olan Kara'ydi ikinci ismi vardı ama  herkes Kara'yi kullanıyordu.

Daha sonra baya yakın arkadaş olmuştuk. Onun mevzuniyet partisine gitmiştim deli gibi ki zaten deliyim dans etmiştik. İlk aşkım oydu.

Şuan

Emir'e bir de yere yığılan adama baktım. "ADAM ÖLDÜ!"
"Yok korkudan oldu o! Bin bisiklete git hemen evin adresi nere?"
"Kafanda tutamazsın mesaj atayı- senin bende numaran yok."
"E ver. Yani arkadaş olduk sonuçta."
"Tamam 05** *** ** **"
"Çaldırıyorum."

Çaldırdı birbirimizi ekledik. Adam uyanmaya başladı. Ben bi tekme attım.

"Kızım napıyon!?"
"Hayat zaten buna bi yumruk attı benim tekmemden bir şey olmaz!"
"Biliyorum ben o tekmeyi!"
"Ehe-"

"Hadi kaç sen! Geliyorum ben."
"Gel ama!"
"Tamam!"

Ordan bisikletle kaçtım eve gittim, bisikletimi bıraktım ve Emir'e  konum attım. Geldi.

"Hoş geldin!"
"Hoş buldum. Bekle sana kask verem."
"Tamamdır da benim kaskım var."
"Ne?"
"Babamında motoru var. Bekle geliyom."

Babamın benim için aldığı pembe kaskı alıp geldim.

"Hadi!"
"Tamam Deli Zümrüt!"

Motoru çalıştırdı gidiyoduk. Gerçekten eğleniyordum. Arkadaki tutma yerlerine tutunmuştum. "Zümrüt sıkı tutun!"
"Tutunuyom!"

Bi anda hızlandı. Ani refleksle ona sarıldım. Fark edince çekildim. O da bir yere gelip durdurdu.

"E-Emir ben yanlışlıkla sarıldım."
"Sorun değil. Hadi gel kahvaltı edelim."

"Bağla o zaman motoru."
"Şurda otopark var onu sormak için durdurdum. Otoparka gelmek ister misin yoksa kafede mi beklersin?"
"Geliyim."
"Tamamdır o zaman zümrütçük."

Habire zümrüt demesine gülüyordum. İlkokuldaki Kara'yi hatırlatıyordu.

Motora atladık ve otoparka gittik. Motoru bırakıp yürümeye başladık.

"Eee Emir sevdiğin bir müzik var-"
"Diğer yarım"
"Bende çok severim biliyo musun? Bunu bizim şarkımız yapalım mı? Yani arkadaş olarak."
"Olur. Arkadaş olarak..."

Emir'e sarıldım maşAllah 2 metre beline anca yetişiyorum. 165'im.

"Ee ortaokulda ne yaptın zümrütçük?"
"Kendimi müzikte geliştirdim. Klüp başkanıydım. Resim klübünde de vardım. Okulda müzik klübü yok diye resim klübüne gircektim ama siz Apk Mafyatikler Klübü yapmıştınız."
"Deme öyle orda senin içi-"
"Ne?"
"Yani Berk ile be-"

Gay misiniz amk! Neyse sevgili iç sesim. Sus.

"Zümrüt sen beni dinliyon mu?"
"Evet."
"İyi. Hadi geldik."

Dükkana girdik aşırı tatlı bir yerdi. Ben kendime patates söyledim Emir ise sucuklu yumurta.

Yerken sohbet ediyorduk.

"Zümrüt hangi takımlısın?"
"Tutmuyom. Sen?"
"Fener"
"Babamın aradığı damat örneğisin!"
"Ne alaka kızım?"
"Fenerli,görgülü,beni seven."

Emir'den

Bence evlenmeliyiz hemde bu sene!

Bi de bu kadar belli mi ediyorum sevdiğimi. Efe olduğumu anlasın yeter bana.

"Emir daldın gittin."
"Biliyor musun 2 haftaya okulda bi gezi olucak. Tatile gidicez haftalık Antalya'ya."

Not:Söyledim mi bilmiyorum ama Esil okula 2. Dönemin sonrlarına doğru geldi. Yani kitapta aylardan Mayıs

"Ailem izin vermez ki."
"Nerden biliyorsun?"
"Çok istedim de istemiyolar."
"Doğalar var artık"
"Doğru aslında. Sorarım."
"Tamamdır zümrütçük."

Esil zümrütçük diyince gülümseyip kızarıyordu. İçim bi garip oluyordu. Öpesim geliyordu.

Yanağını sıktım.

"Zümrüt gözlü elma yanaklısın. Ye hadi daha gitçek çok yer var."

İkimizde yedik ondan sonra motoru alıp Biga'ya gittik. Çok severim.(bende kocacım,bende💅🏻)

Orda bi köyden geçerken Esil bağırdı.
"HIZLAN!"
"NİYE?"
"ANAMIN KÖYÜ YENGEM GÖRCEK BAS GAZA!"
"SEN İSTE!"

Basa gazdım Esil'in istediğinden daha fazla. Esil korkup bana sarıldı köy bitince biraz yavaşladım hala sarılıyordu. Gelince durdum.

"Zümrüt"
"Hm hm"
"Uyudun mu?"
"Hm hm"
"Esil..."

Kaskımı çıkardım ve ona döndüm. Kaskını çıkardım. Uyuyordu. Hemde aşırı tatlı. Dudağına yaklaştım ve öptüm.
Hala uyanmamıştı.

O uyurken gidemezdim mecbur bekliycez. Okul forması etekliydi ayaklarını motorun arkasındaki çantadan çıkardığım örtü ile sardım. Bi de küçük yastık gibi bir şeyim vardı kafasını ona yasladım.

Kollarını bir şeye sarılır gibi birleştirdi. Önünde durduğumuz dükkanı tanıyordum. Yanıma geldi.

"Mustafa abi motor burda kalsa ben kızı eve götürsem olur mu?"
"Sorman ayıp oğlum. Fakat bi gün beklerim gelinle seni."
"Geliriz merak etme hadi görüşürüz o zaman."
"Görüşürüz."

Esil'i kucağıma aldım sonra taksi çağırdım. İstifini bozmadan uyuyordu. Kış uykusundaki bi koala gibiydi. Yani koalalar uykuya yatıyorsa.

Taksici garip bir şekilde soru sormuyordu. Uzaktan eğitim ile taksici olduğunu belli etme bu kadar be abi.

Benim evime geldiğimizde bile uyanmamıştı. Sanarsın 10 gündür uykusuz.

En azından tatlı uyuyor. Sarılması için küçükken aldığımız bi unicorn getirdim. Ondada var zaten beraber aldık. Benimkinin adînı Maviş onunkininkini Pembiş koymuştuk.

Onu göğsüme dayadım ve uyumuşum.

Bölüm sonuu

Motor ÇetesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin