Aya Kaai🌘
Aynanın karşısında kendime bakıyordum. Alerji tam olarak gitmemişti.
Ama düne göre iyiydim. Bugün Chigiri'nin yanına gidecektim, beni maçına davet etmişti.
Altıma beyaz, üstüme ise kısa kollu bir crop giymiştim. Ayaklarıma açık gri-mavi renkli bir bilekli ayakkabı giymiştim.
Beyaz çantama kulaklık ve makyaj malzemelerini kayup odadan çıktım. Saçımı açık bırakmıştım.
Aşağıya indiğimde koltukta yayvanca yatan ablamı gördüm. Annem gittiğinden beri koltukta yatıyordu.
"Abla."
"Efendim." Dedi telefondan gözünü ayırmadan.
"Ben dışarı çıkıyorum bir arkadaşım ile buluşacam," ona bakarak.
Kafasını telefondan kaldırdı ve yattığı yerden de kalktı. Aynı renk olan gözlerimiz beni süzüyordu.
"Ne çabuk iyileştin de buluşmaya gidiyorsun. Dün ayakta sarhoş gibi duruyordun," şüphe ile bana bakarak.
Gözlerimi kaçırdım. Onun damarına girmem lazımdı. Gülümseyerek ona baktım.
"Evet dün öyleydim ama sen benle öyle güzel ilgilendin ki alerjim azaldı. Şuan iyiyim teşekkür ederim bu arada." Dedim.
Gülümsedi. Çocukluğumdan beri annemden çok o benimle ilgilenmişti.
"Tabi iyi olacaksın kız, Aki Kaai seninle ilgilendi. Aslında annem izin vermezdi seni bu halde dışarı çıkmana..."
Kaşlarımı çattım.
"...Ama sorun şu ki annem evde değil, ve ev şuan bana ait o yüzden nereye gidiyorsan gidebilirsin." Dedi geri telefona gömüldü.
Onun bu hali beni her zaman şaşıtırdı.
Dudaklarımı büküp evden çıktım. Saate baktığımda 12:00 olmuştu. Yarım saate stada varırdım.
Metroyla gitmeye karar verdim. Metro istasyonuna gelmiştim. Hızla binmiştim.
▪︎▪︎▪︎
Stada varmıştım. İçimdeki heyecanla stada girdim. Burası baya kalabalıktı.
Telefonda Chigiri'yi aradım.
"Efendim."
Gülümsedim. "Chigiri ben geldim ama şimdi burası biraz kalabalık," dedim kısık sesimle.
Güldü ve hışırtı sesleri geldi. "Tamam ben geliyorum şimdi ayrılma bir yere." Dedi.
"Tamam hızlı ol," telefonu kapatıp beklemeye başladım.
Bende etrafa bakmaya başladım. Biraz boğucu bir yerdi, ama Chigiri için katlanacaktım.
Mina da maç izlemeye gelicekti. Onu yolda aramıştım. Gelicekti o da.
Şuan o kadar mutluydum ki, kelimelerle anlatamam.
"Aya."
Gelen sesle kafamı çevirdim. Chigiri karşımda gülümseyerek duruyordu. Hızla yanına ilerledim.
Üstünde takımın anterman kıyafeti vardı. Pembe saçlarını yarısını örmüş diğer yarısı yine açıktı.
"Hoşgeldin beni kırmayıp geldiğin için teşekkür ederim," gözlerime bakarak demişti.
"Ne demek hem banada değişiklilik oldu evde hasta hasta yatmak beni boğuyordu," dedim.
Kaşlarını çattı. "Hasta hasta derken noldu?" Meraklı sesi ile.
"Geçen gün Mina'nın çiçek koleksiyonu için çiçek aramaya gitmiştik. Polen alerjim tuttu işte," dedim bir şey yokmuş gibi.
Dudaklarını büktü, şuan o kadar tatlıydı ki?
Sakin olmalıyım. Derin nefes aldım ve dudaklarımı birbirine bastırdım.
"Şuan iyisin değil mi?"
"Evet iyiyim. Hem evde durmakta beni hasta ediyordu ablamı bilirsin," dedim.
Güldü, "Bilmez miyim Aki ablayı. Teşekkür ederim Aya hasta halinde bile beni kırmadığın için sana bir teşekkür borcum oldu." Dedi.
"Yok ya ne borcu hem benim için de iyi oldu, ortam değişikliği falan." Dedim.
Sahaya gelmiştik. Chigiri bana doğru döndü, "Şimdi ısınmaya gitmem gerek sana ayırdığım yere geçebilirsin bir şey olursa söyle olur mu?" Dedi.
"Tamam, teşekkür ederim. Hadi git artık Koçun kızar." Dedim.
Gülümseyip gitti. Bana ayırdığı yere geçtim ve onu izlemeye başladım.
Mina Suza
🌘
Ryuuji'nin yanına gelmiştim. O da arkadaşları ile birlikte sahildeki bir kafede oturuyorlardı.
Geleli yarım saat olmuştu. Şimdi Ouzou'nun flört anısını dinliyorduk. Masanın üstündeki telefonum çaldı. Baktığımda arayan kişinin Aya olduğunu gördüm.
Elime aldım hemen kimse fark etmemişti şükür. Hızlıca açıp kulağıma tuttum.
"Mina ne oldu biliyor musun?" Dedi heyecanlı sesi ile.
"Bilmiyorum Aya noldu?" Dedim.
"Neyse şuan senin esprilerin ile ilgilenemem, hazırsan bombayı patlatıyorum." Dedi.
"Bir şey mi öğrendin ya da Chigiri ile ilgili mi?" Dedim.
"Evet onunla ilgili inanamazsın beni maçına davet etti!" Dedi hafif yüksek sesi ile,
Buna sevinmem lazımdı ama karşımda Akira olunca biraz zor oluyordu.
Boğazımı temizledim, "Ya öyle mi ne güzel, mutlu oldum senin adına." Dedim dikkat çekmeyecek şekilde.
"İşte bende bir kişilik daha yere ayırttım." Dedi.
Kime ayırtmıştı ki?
Kaşlarımı çattım. "Kime?" Dedim.
"Sana tabiki güzelim hadi neredeysen çabuk stada gel, beni yalnız bırakma." Dedi.
"Tamam aşkım sen gide koy avm'ye ben geliyorum. Mağazada buluşuruz." Dedim.
"Avm mi? Mağaza mı nediyorsun Mina. Müsait mi değilsin?" Dedim.
"Evet! Tamam buluşuruz orda, hadi bay bay." Dedim.
"Adios. Hızlı ol," dedi ve telefonu kapattım.
Hepsi bana bakıyordu. Yüzüme yalandan bir gülümseme yerleştirdim.
"Arayan Aya mı?" Dedi Erika tek kaşını kaldırarak.
Ona baktım, değişik bakıyordu. Aya ile anlaştıkları pek söylenemezdi.
"Evet oydu," dedim baskın sesimle.
Ryuuji'ye döndüm ve ayağa kalktım. "Benim şimdi gitmem gerekiyor, Aya çağırdı da. Teşekkür ederim beni davet ettiğin için." Dedim.
O da kalktı ve gülümsedi, "Ne demek bende teşekkür ederim kabul ettiğin için. Aya'ya selam söyle," dedi.
Ona başımı salladım ve masadan ayrıldım. Stad buraya metro ile yirmi dakika uzaktı.
Hızla metro istasyonuna ilerledim. Hepsi yemişti ama Akira yememişe benziyordu. Chigiri'nin de ismini duymuştu.
Ah be Akira olmayacak duaya amin diyorsun. Aya'ya olan aşkı cidden aklım almıyordu.
Aya ona ne kadar olmaz dese de vazgeçmiyordu. Hala Aya'ya aynı şekilde bakabiliyordu.
Aya'nın Chigiri'ye olan aşkını da biliyordu ama yinede seviyordu ve bunu saklamıyordu. Vay be ne aşk.
Umarım bu aşkın sonu onun için güzel olurdu, umarım Aya onu bir şekilde vazgeçittirdi. Umarım...
______________________________________Oy ve yorum vermeyi unutmayın.
Seviliyorsunuz...
:)

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ONSRA
Fiksi Penggemar(Düzenleniyor👍🏿) ... 🎸 Onsra: Bir daha aşık olamayacağını anladığında gelen kalp kırıcı his. 🎗🌘