Yıllarca birlikte olup, her şeyi birlikte yaptığınız, birbiriniz hakkında her şeyi bilip güvendiğiniz insanlar sizin düşündüğünüz gibi düşünmezler... Yani bazıları. Onca hafta, onca ay ve onca yıl planları için sizi manipüle ederler, bir çoğu da başarılı olur çünkü hepsinin ortak özelliği duygusuzluk, acımasızlık ve kendilerini tatmin etmektir. En sonunda işleri bitince sizi ortadan kaldırmaktan hiç çekinmezler çünkü bitmiş artık işe yaramayan bir şeyi kimse istemez en başta da onlar...
Lee Minho hafta sonu Rusya'ya uçacak olan uçağın uçuşunun iptal edilmesinin haberini valizini hazırlarken almıştı. Bunun onu sinirlendirdiği yetmezmiş gibi iptal edilmesinin sebebini de söylememişlerdi. Tekrar böyle bir fırsatı zor olacaktı çünkü hastaneden izin alıp,uygun zamana bilet bulması kolay değildi bunlar aklına geldikçede zaten olan siniri artıyor ve hastalığını tetikliyordu. Sinirden titriyor, görüşü bulanıklaşıyor ve başı dönüyordu. Alt kata inip ilaçlarını almalıydı hem de biran önce çünkü bekledikçe artıyordu. Oturduğu yerden kalkıp tutunarak merdivenlere doğru gidiyordu. Her adımı için fazla çaba harcıyordu. Uzun bi süre sonunda zorda olsa mutfağına gelebilmişti. Daha da kötüleşmeden hızlıca dolapları karıştırıyordu. Sonunda ilaçlarını bulmuştu, bir bardak su alıp ilaçlarını içip kendini koltuğa bırakmıştı. Yarım saat kadar uzandıktan sonra telefonunu alıp Jennie'yi aramıştı.
"Jennie müsait misin?"
"Evet, müsaitim de sen iyi misin?"
"İyiyim, o zaman bana gelebilir misin?"
"Tabii geliyorum"
"Bekliyorum"
Minho gerçekleştiremediği planını Jennie den kendisini yerine yapmasını isticekti. Çünkü artık bu konuyla daha yakından ilgilenip olası şeyleri engellemeliydi, yapmıyorsa kendi yerine yaptırmalıydı...
Kapının çalmasıyla uzandığı yerden kalkıp kapıya doğru adımlıyordu. Karşısında jennie 'yi görünce gülümseyip eliyle içeriye geçmesini işaret etti. Birlikte mutfağa geçmişlerdi, Minho kahve yaparken Jennie masaya geçmiş ordan bir şeyler anlatıyordu. Minho da yanına gelince asıl konuya geçmişlerdi."Beni neden çağırdın Minho, bir şey mi oldu?"
" Hayır bir şey olmadı yani çok ciddi değil."
"Ne peki?"
"Rusya'ya gitmiyorum."
"Neden, neden gitmiyorsun bir sorun mu var?"
"Sorunun ne olduğunu bende bilmiyorum sadece bana uçuşun iptal olduğunu söylediler."
"Hmm anladım, peki benle ilgisi ne?"
"Eğer bir işin yoksa boşsan benim yerime gider misin diye soracaktım."
"Ne zaman?"
"Mümkün olduğunca en kısa zamanda."
"Tamam en erken yarın akşam uçağa binmeye çalışırım."
"Ah, bu kadar erken beklemiyordum. Kabul ettiğin için teşekkür ederim."
"Buna gerek yok,neyse sorun çözüldüğüne göre ben artık gideyim."
"O halde yarın haberleşiriz. Görüşürüz jennie."
"Görüşürüz Minho."
Jennie gittikten sonra yapması gerekenleri yapıp televizyon başına geçmişti. Filme o kadar dalmıştı ki çalan telefonu bir kaç dakika sonra fark edebilmişti. Telefonun ekranına baktığında Seungmin arıyordu.
"Efendim Seungmin."
"Yolculuk nasıl doktor?"
"Ben Rusya'ya gitmedim Seungmin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Passionate Speed
FanfictionMotorculardan ölesiye nefret eden araba tutkunu Han Jisung Doktor ve aynı zamanda motorcu Lee Minho