•Uçurum•

74 6 15
                                    

  Sabah gözlerimi Eymen'in beni u-
yandırmasıyla açtım.Banyoya girip işlerimi hallettim.Altıma bol paça
Siyah pantolon üzerime de gri düz renk tişört giyip aşağıya inmeye başladım.

Aşağıdan sesler geliyordu.Baran a-
bim gelmişti ve sanırım Barın abim
ile kavga ediyorlardı.Hızla aşağıya indim.

"Neden kavga ediyorsunuz" deme-
me kalmadan babamın gür sesini duydum "Baran bende Karanoğulla-
rına verecek ne kız var ne de döke-
cek kan, aramızda bitmeyen kan davasına yenisini mi eklemek isti-
yorsun sen?"

Baran abimse"Baba seviyorum geç-
miyor gönlüme söz gidip isteyelim"
Dedi. Onlar kızlarını asla bizlere vermezlerdi.Çünkü dedemin babası ve o ailenin büyüğü ile çıkan sorun dedem ve Ahmet amcanın ölümüyle  devam edince kan davası uzamıştı. İki tarafta ufak bir hamlede göz  kırpmadan can alacak kadar öfke doluydu.

Babam Baran abimin halini görmüş olmalı ki "Olmayacağını biliyoruz ama haber yollayın akşam kız istemeye gidiyoruz" dedi. Babam Baran abim için gururundan ödün vermişti.Ama onların kızlarını verme ihtimalleri bile yoktu.Ama madem düzgünce isteyebilme ihti-
malimiz var Barın abim niye Baran abiye bağırıyordu.Kafamı bunların kavgasına vermeyecektim.

Annem "Kahvaltı hazır Eymen, Me-
leği de al gel, herkes sofraya" diye bağırdı.Annemin bağırmasını bile özlemiştim.

Herkes sofraya gelmiş yemek yeme-
ye başlamıştık."Ben bugün çiftliğe gideceğim isteme saatine kadar gelmiş olurum" dedim.Babam tamam diyince hızla yemeğimi yi-
yip hazırlanmaya gittim.

Ata bineceğim için altıma siyah e-
şofman üstümede siyah üzerinde gümüş ay olan tişörtümü giydim. A-
şağıya inip Barın abime "Abi benim Aslanın anahtar nerede?" Abim cevap vermeden anahtarı bana atti
İdeal abi kardeş ilişkisi budur, az daha kafama geliyordu ama olsun.

Garaja gidip motorumu yani Aslanı çıkarttım özlemiştim binmeyi. Hızla çiftliğe doğru sürmeye başla-
dım, Gece burnumda tütüyordu, an-
neydim ben kızım bir at olabilir.

***
Sonunda çiftliğe varmıştım, hemen Gecenin yanına gittim.Geceyi sev-
meye başladım.Gayet güzel bakıl-
mıştı benim bebeğime.Ahırdan çıkarttım üzerine binip çiftlikten biraz uzaktaki yeşillik alana doğru
sürmeye başladım.

Biraz daha ilerisi uçurumdu orada biraz oyalanmayı düşünüyordum .
Uçuruma yaklaşınca geceyi bir ağa-
ca bağlayıp kendim uçuruma doğru yürümeye başladım.

Aniden arkamdan gelen motor se-
söyle hızla oraya döndüm 185 veya üzeri boylarında, esmer bir adam indi motordan ve yanıma doğru gelmeye başladı.Biraz gerilmiştim.

Adam gayet rahat bir şekilde " Mer-
haba ben Miraç sen?" Dedi. Şuan pek güvenli bir alanda değildik ve ister istemez gerilmiştim malûm kimseye güven yoktu. "Simay ben sen buralı mısın? Daha önce görme-
dım seni." Buralıysa nasıl hiç karşı karşıya gelmezdik. "Ben Miraç Ka-
ranoğullarından sende Simay De-
miroğullarından değil mi?"

Karanoğullarına güven asla olmaz-
."Evet" diyip önüme döndüm fazla muhatap olmaya gerek yoktu.

Miraç beyin susmaya niyeti yoktu sanırım "At senin mi, binebiliyor musun?" Diye sordu. "Binemesem burada ne arasın" diye cevap ver-
dım.Gece sıkılmış olmalı ki huysuz-
lanmaya başladı.Yavaşça ayağa kal-
kıp gecenin yanına doğru yürüme-
ye başladım.

Miraç "Görüşürüz akşam bize gele-
cekmişsiniz" diyip alayla sırıttı. İ-
çimden ne kadar" ne diye sırıtıyon lan it" demek gelsede "İyi günler" diyip Geceye ilerledim.

Daha eve gidip duş almam ve hazır-
lanmam gerekiyordu.Geceye binip hızla çiftliğe doğru yol aldım.Gece-
yi tımarlamaya başladım. Genel anlamda tımarlanırken huysuzlan-
mazdı arada nazı tutardı.Geceyi bi-
raz daha sevip Aslana binerek eve doğru yol almaya başladım.

Bölümler şuan kısa ama ileride biraz daha uzun olacak inşallah 500 kelime olmadan bırakmıyorum yazmayı

Bir sonraki bölümde sizce ne olacak?

Simayı sevdiniz mi?

Miraç nasıl bir tip?

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın!!


GÜMÜŞTEN AYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin