Asaf ağa'dan
Biz 3 kardeştik en büyükleri bendim, benden sonra Cihan doğmuştu. Cihan okumaya İstanbul'a gitmiş, orada yaşamaya başlamıştı.Evlenmemiş kendi işini kurmuştu aramızda 6 yaş vardı.En küçüğümüz Mercan ben 15 yaşındayken doğmuştu.
Babam Mercan'ı hep yok saymış.En ufak hatasını burnundan getirmişti. Mercan 10 yaşındayken annem Almanya'daki akrabalarının yanına yollamıştı ve babam ölene kadar Mardin'e adımını atmadı.
Ben evlenmiş 2 oğlum olmuştu. Babamdan bir hareket gelmemişti ta ki Simay doğana kadar.Kız çocuklarına çok düşündüm, küçüklüğümden beri tek istediğim kızımın olmasıydı. Baba denilmeyi hak etmeyen adam Simay doğduğunda beni tehdit etmeye başlamıştı benden çok daha
güçlüydü.Eğer Simay ile ilgilenirsen onu öldüreceğini söylemişti.İlk başta evim içini göremez diye düşünmüştüm ama öyle olmadı. Sadece 2 yardımcımız vardı o da aileden gibiydi. Bir süre uzaklaştırmam da fayda etmemişti.
Eymen 12 Simay 14-15 yaşındayken babam Ahmet amca tarafından öldürülmüştü. Bir evlat babasının ölümüne sevinir miydi? Ben sevinmiştim.O zaman rahatça Simay ile ilgilenmeye başlamıştım ama artık Simay için çok geçti. Kızım benden babam yüzünden uzaklaşmıştı.
Ben kızım için kızımdan
vazgeçmiştim.5 gün sonra Simay'dan
Sabah saat 8 buçukta uyanmış pijamalarımla Meleğin odasına gelmiştim. Küçük Hanım sabah gözünü açtığı gibi oyun oynamak istemişti, bende kıramamıştım.
"Melek bebeğim saat 9 oldu birazdan kahvaltıya ineceğiz ben üstümü değiştireyim."dedim ve Meleğin odasından çıktım.
Kendi odama geçmiş siyah kargo pantolon ve siyah crop giymiş banyoya girmiştim. Birden aşağıdan sesler yükselmeyebaşladı.
Aşağıya inmeye başlamıştım ki gördüğüm manzara hiç iç açıcı değildi. Mirza, Miraç ve Halit ağa gelmiş, Halit ağa babama bağırıyordu. Mirza'nın yüzünde bir sinsilik sezmiştim.
Babam ve Barın Halit ağaların karşısında duruyordu. Halit ağa "Senin kansız oğlun benim kızımı kaçırdı, nerede oğlun?" Diye bağırıyordu.
Ben merdivenlerin sonunda durmuş onlara bakıyordum. Babam "Bizde her yerde ikisini arıyoruz " dedi. Sabahtan beri bu ikili aranıyordu ve benim haberim bile yoktu. Halit ağa "Oğlun bulunana kadar kararını ver Asaf ağa ya oğlun ölür ya da kızın berdele kurban gider" dedi.
Bir insan kendi kızının ölümünün olduğu bir şeyi nasıl seçenek olarak sunardı. Ya da kendi
evladını istemediği evliliğe sürükleyecek bir şeyi nasıl seçenek olarak sunardı.*****
Annem ağlıyor, Eymen Melek ile ilgileniyordu.Nereye saklandılarsa sağlam saklanmışlardı.Barın abim babamla aramaya gitmişti. Saat 14.00 olmuştu bir haber yoktu. Akşam Halit ağalar bütün aile bize gelecekti.
Konağın kapısı açıldı içeriye Baran ve Barın abim, babam girdi. Babam "Ya ölüm ya berdel diyorlar para teklif ettim kabul etmiyorlar." Dedi. O Halit ağa kadar iğrenç biri yoktu.
Barın abim "Simayı evlendiremeyiz
ne yapacakları belli olmaz onların" dedi. Aklımdaki soruyu sordum "Berdel kiminle olacakmış?"Babam "Mirza ile özellikle seçmiş gibi Mirza diyor. Mirza Halit Ağa'nın kendi gibi yetiştirebildiği tek oğlu" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜMÜŞTEN AY
Teen Fictionİzmir'e okumaya gidip tekrar evine dönen Simay bu evde yaşanacakların ondan ne alacağını ya da neler vereceğinden habersiz evine gitmişti Onların sonu belliydi Gelin sonlarını beraber görelim