7/~Kral Atlantis~

8 3 1
                                    

Nekadar gelecek kaygısı olsada bunun hiçbirşeye çözümü yok. Kesin olmasını istediğim hayal için kesin bir çalışma yapmam gerekir. Yoksa hayata dair bir amacım olmadığını görücem.

                        ~kral Atlantis~

                    Bölüm başlangıcı;
Kraliçe Alara bizi Atlantis'e götürmek için yol aldı. İlk deniz altı turum değildi ne de olsa. Aklım dostlarımda kalmışdı. Ben olmadan kendilerini koruyabileceklermiydi acaba. Atlantis uzaktan görünüyordu. Bu kitaplarda ki atlantis ile aynıydı. Suyun dibinde parlayan bir şehir. Ve burda yaşayan balıksı canlılar. Müthiş birşeydi gözlerim kamaştı. Kral Atlantis'in şatosuna geldik. Dev gibiydi. Önünde deniz at'ı muhafızları vardı. Bizi içeriye aldılar ve kral Atlantisin karşısına çıkarmak için salon gibi bir yerden geçirdiler. Suyun altında salon,güzel fikir diye düşünüyordum kendi kendime. Kral Atlantis'i görmüştüm sonunda. Uzun saçları parlayan beyaz gözleri vardı. Kaşları ipince sakalı da upuzundu. Kitapta'ki kral kaslı görünüyordu ama bu kral göbekliydi.

"Kral Atlantis; söyle bakalım kadın. Bu çocuk da kim"dedi.
"Kraliçe Alara; bu çocuk bir ejder olduğunu idda ediyor kralım ve kral Hurbord'ın kızı Teressa'yı yanında götürmek istiyor"dedi.
Kral atlantis haykırarak gülmeye başlamışdı.
"Kral Atlantis; bu sıska çocuk'mu? Kral Hurburd'ın kızını yanına almak istiyor. Geri götürün çabuk!"dedi.
Orada ejdere dönüşüp elimdeki ipleri kopardım. kafamda ki cam kavanozu kırıp ateş püskürtmeye başladım.
"Kral Atlantis;suyun altında ateş çıkarabilen  bir ejder mi ? İlk defa böyle bir ejder ile karşılaştım"dedi.

"Şimdi,ya bana Teressa'yı verirsiniz yada burayı yakar ve Atlantisinizi kitaplardan yok ederim"dedim.
"Kral Atlantis; peki evlat senin adın nedir?"dedi.
"Benim adım Eli"dedim.
"Kral Atlantis; sana kral Hurbord'ın kızını vericem ama eğer bundan onun haberi olursa sorumluluğumda değil"dedi.
"Peki Tamam tüm sorumluluğu üzerime alıyorum"dedim.
"Kral Atlantis; ozaman muhafızlarım seni gemine kadar bırakacaklar yolunuz açık olsun"dedi.
"Görüşmek üzere"dedim.
Ve yola çıktık ordan ayrıldık.
"Kraliçe Alara; kralım neden onları bıraktınız"dedi.
"Kral Atlantis; bırak gitsin o çocuk kehaneti gerçekleştirecek olan kişi"dedi.
"Kraliçe Alara;ne kehaneti"dedi.
"Kral Atlantis; bu kehaneti sadece 6 büyük kral bilir ve bunu kehanet gerçekleşene kadar saklarlar. Bu yüzden kimseye söylememem gerekiyor"dedi.

"Kraliçe Alara;nasıl isterseniz kralım"dedi.
Sonunda güzel bir su altı yolculuğundan sonra artık yüzeye çıktık. Elime bir balık aldım ve uyanmaları için gemiye fırlattım. Hepsi güverteye doğru koşmaya başladı.kanatlarımı açıp Teressa'yı alıp gemiye indim. Tüm dostlarım ile sarıldım.
"Teressa;sana çok teşekkür ederim sen çok iyi birisin"dedi.
Başladım konuşmaya;
Bugün anladım ki insan sevdiği insana değer verince kişiliği belli oluyormuş. Amaç kahramanlık değilde gerçekten içten duygular ile birşeyler yapabilmekteymiş. Umarım bizim dostluk ve sevgimiz de böyle sonsuza dek sürer. Bu yolculuğa beraber çıktık ve bu yolu beraber bitireceğimizi umuyorum. Bir insanda kalp yoksa nekadar yetenekli olsada boş. İnancı,dostları ve hayalleri oldukça aklına gelebilecek her zorluğu aşabilir insan.

Asıl Hayalimi merliya ve amy'ye söyledim çünkü diğer arkadaşlarıma söylersem hayalim gerçekleşmedikten sonra onlarında hayal kırıklığına uğramasını istemiyordum. Zaten bu ince bedenin içinde dünya kadar bir yük ve düşünce saklayan ben, birde onların üzüntüsünü gördükten sonra dayanamayacağını düşünüyorum. Geminin iplerini çözdük. Ve dümene geçip sancak yönünde ilerlemeye başladım. Herkes geminin güvertesinde oturup oyun oynarken ben hem plan yapıp hemde kitabımı yazmaya çalışıyordum. Akşam oldu, dolunay tam karşımda ufuk çizgisinden doğmaya başladı. Ay'ı izleyerek kitap yazmayı çok severdim. Çünkü dolunay'ın birtek suyu çekme gücü yoktu.

SARI PAPATYA'NIN LANETİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin