8.Bölüm: İstenmeyen biri?

801 64 12
                                    

Not: Merhabalar arkadaşlar tekrar şehir dışına çıkmadan önce sizler için bir bölüm yazdım :) Tekrardan eve dönene kadar en azından bu bölümü okuyabilirsiniz :) Belki merakınız birazcık da olsa giderilebilir :) Herkese keyifli okumalar ^^ :)

Toplantı gerek Kuzey'in gerek anlaşma yapılacak şirketin beklediği şekilde iyi geçmişti. Her iki tarafta açıkça isteklerini ve beklentilerini ortaya koymuştu ve iki tarafıda memnun edecek şartlarla 1 yıl sürecek anlaşmaya imza atmışlardı.Gülerek el sıkışmışlar ve en kısa zamanda ortak yapılacak işin detaylarını konuşmak için tekrar bir araya geleceklerini söylemişlerdi.

Kuzey'in babası yeni iş ortaklarını uğurladıktan sonra Kuzey'in odasının kapısında belirdi.''Kırk yılda bir işe yaradın hayta!''demişti babası gülerek. Sesinde sabah telefondaki kızgın tonun tam aksi mevcuttu.

''Babaaa!'' diyerek kızıyormuş gibi yaptı Kuzey. Kaşlarını çatmıştı.

''Durumu iyi kurtardık. Umarım ki güzelce sonlanır. Bu proje sana ait biliyorsun ki.''

''Ah , baba tabi ki biliyorum. Bir kere toplantıyı unuttum diye her işi batıracağım fikrine kapılma lütfen.'' Dedi Kuzey gözlerini devirerek.

''Sadece uyarıyorum evlat!'' dedi babası göz kırparak.

''Gözün arkada kalmasın.'' Dedi kuzey kendine güvenen bir ses tonuyla.

Babası Bülent bey kapıyı açıp çıkarken '' Sana olan güvenimi boşa çıkarmayacağını biliyorum. Hele bir tembellik yap, o zaman bozuşuruz!'' dedi.

 Kuzey dudaklarının kenarında oluşan hafif gülümsemenin farkına varmadan sandalyesine yaslanıp ellerini başının üzerinde birleştirdi. İşlerin yoluna girmesiyle hayatı da yavaş yavaş düzene giriyordu.

Ya aşk? Aşk neredeydi hayatında? Sağında solunda ya da ortasında mı? Hiç sanmıyordu. İstemsizce güldü haline. Hala altı üstü bir saat bile görmediği bir kızı düşleyecek kadar toy muydu?

-----

''Hey ben geldim!'' diyerek içeriye girdi Burak.

''Erkencisin! Yoksa toplantı iyi gitmedi mi?'' diye endişeyle sordu sordu annesi.

''Yoksa bana güvenmiyorsun?'' diyerek annesinin yanağından bir öpücük çaldı annesinin. Oldukça neşeli görünüyordu.

''Mutluluğuna bakılırsa herşey yolunda gitmiş.''

''Tam üzerine bastın anneciğim.'' Diyerek odasına doğru ilerledi Burak. Bu sırada kapı zili çaldı ve Belen koşarak kapıya bakmaya giderken '' Ben bakarım! Mügedir.'' Dedi ve kapıyı açtı.

''Hoşgeldin!'' dedi gülümseyerek arkadaşına.''Hoşbulduk tatlım.'' Diye cevap verdi Müge.

Bu sırada Burak kapı eşiğinde durmuş '' Yine mi sen geldin ya!?'' diye söyleniyordu.Belen ve Müge ister istemez güldü buna. Burak her daim Müge'ye bu şekilde takılırdı.

''Ne oldu? Yoksa beni gördüğüne sevinmedin mi Burak abiciğim!?''

 ''Hmm. Belki sevinmiş olabilirim.'' Dedi düşünüyormuş gibi yaparken.

Yine abi dedi! Yine!

''Kararını hemen ver! Bütün gün seni bekleyemem!''

İşim gücüm var yani...

''Ooo küçük hanım büyümüş de kafa tutmaya başlamış!''

Çok dişli bir kadın olacak belli.

Bir KereHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin