Eveet sonunda yeni bölümü yazdım. Umarım güzel yazabiliyorumdur. İyi okumalar.
~::::~
Hepsi bana şaşkın ve acıyan gözlerle bakıyor. Bu bakıştan nefret ediyorum. Sizin acımanız benim geçmişimi değiştirmiyor anasını satayım. Tek yaptığınız acıyarak bakmak. Dolan gözlerimden yaş akmaması için gözlerimi odanın etrafında gezdirdim. Onların önünde ağlayamazdım. Daha fazla rezil olmaya gerek yok. Ceylan'ın babası doktora bakarak konuşmaya başladı. "Şimdi ne olacak?". Doktor boğazını temizleyerek "Toygar bey sonuç olarak Ecrin henüz reşit değil bu yüzden biyolojik ailesinin yanında kalacak bir tanıdığı olsa bile." diyerek vurgu yaptı biraz önce yaşanan olaya binayen.
"Ceylan'ın biyolojik babasının durumu göz önüne alınırsa isterseniz onu evlatlık alarak sizinle yaşamaya devam edebilir ya da sosyal hizmetler ile başka bir aileye sevk edilir. Akrabası varsa onlar da alabilir. Ecrin sizde kaldığı süre boyunca sosyal hizmet çalışanı Semra hanım her hafta sonu kontrole gelecek. Biyolojik aile olsanız bile iyi davranıp davranmadığınızı kontrol etmemiz lazım." diyerek tamamladı konuşmasını.
"Anladım, teşekkür ederim. O zaman şimdilik eve gidelim." Ceylan babasına bakıyordu. Sanırım onu bırakıp bırakmayacağını merak ediyor. "Ceylan ne olursa olsun sen benim kızımsın. Seni bırakmayacağım bakma bana öyle." Kızın gözleri parladı rahatlama gelmişti sanki. Bense sadece gözlerim başka yerlerde onları dinliyorum. "Ecrin" Adımı duyduğumda Toygar beye baktım. "Evden eşyalarını alalım hadi bugün götürür daha sonra yerleşirsin." dedi. Buna gerek yok. Eğer çocukları bana böyle davranacaksa alırlar beni yanlarından. Bunu sesli bir şekilde de dile getirdim. "Yerleşmeme gerek yok. Eğer çocuklarınız bana böyle davranırsa ki davranacak gibi duruyorlar beni alacaklardır sizden."
Toygar beyin yüzü kasıldı. Oğlu kafasını başka yere çevirdi. Kızı ise gözlerini yere dikti. Ceylan ise bana utançla bakıyordu. Abisinin yaptığı şey için utanıyordu. Vay be.. "Bu şekilde davranmamaları hakkında onlarla güzel bir konuşma yapacağım. Sana bu şekilde davranmayacaklar.". Gerçekten mi? "Biraz önce uyarılarınız pek bir işe yaramadı ama siz bilirsiniz." diyerek doktorun odasından çıktım. İçim rahatladı lan valla. Dışarıdan duygularımı belli etmem fiilen de hareket etmem. Suratlarına bir tane çakmamak için kendimi tuttum kendimi.
Ama içimde kalırsa da her saniye sinir küpü gibi gezeceğim için sözlerimle vuruyorum. Gerçekleri söyledim tabi de. Bahçeye çıkıp çimenlere oturdum. Bugün gerçekten berbattı. Evde odamda canım çıkana kadar ağlamak istiyorum. Odam, evim, güvenli alanım herşeyim... Annem üzüldüğüm zaman benimle yıldızları izlerdi. Keşke gece olsaydı da baksaydım yıldızlara. Yanıma birisinin oturmasıyla oturan kişiye baktım. Ceylan?
"Şey..uhm, abim adına özür dilerim. Bu şekilde davranmaması gerekirdi. O an nasıl hissettiğini bilemem çünkü yaşamadım ama çok kötü olmalı. Gözünden yaş akmadı ama gözlerinin nasıl dolduğunu gördüm. Gerçekten güçlüsün. Ben olsaydım çoktan ağlamaktan harap olmuştum."
"Abinin yaptığı bir suçun özrünü neden sen diliyorsun? Sen yapmadın. Ve teşekkür ederim." diyerek çimenlere uzandım. Ceylan'da kafasını gökyüzüne çevirdi. İyi ve saf bir kız. "Ağlamak istiyor musun?" sorusuyla gözlerimi ona çevirdim. Evet istiyorum, bunu ona söylemeli miyim? "Yani şey. Bu kadar olay içinde illaki ağlar insan isteği dışında. Gözyaşlarını tutamaz değil mi?"
Kendini açıklama çabası komiğime gitti. Sanırım onunla anlaşabilirim.. "Odam, benim güvenli alanım. İnsanların önünde değil de benden başkasının izinsiz giremeyeceği yerde odamda ağlamak isterim." "Anladım. O zaman hadi..." diyerek ayağa kalktı. "Hemen eşyalarını alalım ve yeni odanda istediğin kadar ağla. İçinde tutup daha fazla yorulma, rahatla!" diyerek cümlesini tamamladı. Kalkmam için elini uzatıyordu. Nasıl bu kadar enerjik la bu kız. Elini tutsam enerjisinin birazı bana geçer mi? Saçmaladım iyice.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~KIRGIN~
RandomEcrin Bade 15 yaşında lise 2'ye giden, okuldan sonra harçlığını daha doğrusu babasının el koyacağı parayı kazanmak için kafeye garson olarak çalışmaya giden bir kızdı. On beş yıl sonra ansızın aldığı bir haberle boktan olan hayatı daha da boka sarmı...