UFUKTA AŞK VAR

6: SIRLAR ALEMİNDE YÜZERKEN BOĞULMAK

6: Sırlar Aleminde Yüzerken Boğulmak

Avni'nin kayıplara karışmasının üçüncü saatindeydik.

"Yer yarıldı içine girdi sanki," dedi Ceyhun sinirle kaldırımdaki taşa bir tekme savurup fırlatırken. "Anlamıyorum abi, madem bir bok yiyorsun neden kaçıyorsun? Arkasında dur yaptığın haltın."

"Ceyhun şu telefonun kilidini açmayı tekrar deneyelim."

Evin etrafındaki parkta yetmiş sekizinci turu atarken Avni'nin nereye kaçmış olabileceğini düşünüyorduk. Ceyhun yeniden telefon şifresini bulmak için denemelere giriştiğinde ben etrafı gözetlemekle meşguldüm.

"Her an bir yerlerden aşiret ağaları fırlayabilir," dedim şüpheli bir ses tonuyla.

Gözlerimi kısmış, şahin bakışlarımı çevrede gezdiriyordum. Herhangi bir siyah araba ya da Mardin plakası görürsem Ceyhun'u koluma taktığım gibi polis karakoluna ışınlanacaktık. Başlangıçta onu feda etmek çok zor gelmemişti ancak şimdi bencil ruhumdan arınıp yanımdaki dalyan gibi delikanlıya göz attığımda içim cız ediyordu.

"Kocam," diye fısıldadım kendi kendime. "Ondan bir tane daha zor bulunur, Avni'yi feda etmekle aynı şey değil bu. Ceyhun'uma bunu yapamam."

Mafya aşiretiyle masaya oturmayacağımız kesinleştiği için delilercesine Avni'nin telefon kilidini kırmaya çalışıyorduk.

"Hayır benim korkum Avni'nin kaybolmuş olması değil," dedim Ceyhun'la kendimizi bir parkın bankına bıraktığımızda.

Sonra gözlerimi kıstım. "Avni'nin mafya tarafından tek başınayken bulunabilecek olması. Asıl o zaman biz sıçtık."

"Serce ağzından yel alsın," dedi Ceyhun gergince. "Şöyle şeyler söyleme. Gelir kendi kendine, belki eve döner. Ufuk ararsa diye bekliyorum."

"Ceyhun şu telefon kilidi ne olabilir iyice düşün de mesajları bulalım artık," dedim ağlarcasına omzuna yapışırken.

"Kızım bir dur!" dedi tedirgince. "Deniyorum aklıma gelen her şeyi."

"Doğum tarihi," dedim yandan bir bakışla.

Ceyhun omuz silkti ve dudağını ısırıp düşündü. "Yok, onu denedim, olmuyor."

"Ufuk'un doğum tarihi," dedim aniden aklıma gelen şeyle.

Ceyhun yeniden başını olumsuz anlamda salladı. "Yok, onu da denemiştim."

"Hayret, götle don gibiler!" diye söylendim sesime yansıyan alaycı tonla.

Sonra bir süre daha düşündüm. Avni'nin yeteneklerini, hobilerini, onun için özel olan günleri... Bu çocuğa dair özel olan pek bir şey olmaması canımı sıktı.

"Şampiyonlar Ligi'inde Manchester City Real Madrid'le oynarken Rodrygo'nun son dakika golü attığı maçın tarihi olabilir mi?" diye mırıldandım.

Ceyhun anlık bir sessizliğin ardından gözleri kocaman açılmış halde bana döndü.

"Serce sen bunu nereden biliyorsun?"

"Avni anlatmıştı," dedim umursamazca omuz silkerken. "Saplantılı gibi o maçı anlatıp duruyor. Onun tarihini bir dener misin canım zahmet olmazsa?"

Ceyhun'un hala şaşkınca bana baktığını görünce omzunu dürtüp tarihi denemesini istedim. Kendine geldiğinde şifreyi yeniden denedi ve hata verdi.

"Son bir hakkımız kaldı," dedi sıkıntılı bir sesle. "Bunu da yanlış girersek otuz dakika kilitlenecek."

"Bana bir dakika izin ver," deyip derin bir sessizliğe gömüldüm.