31.Kıskanç

1.6K 222 30
                                    

Merhabaaa

Naber ya?

Görüşemiyoruz

YORUM YAPMAYI VE VOTE BIRAKMAYI UNUTMAYALIM

bu hikayenin okunmaları beni çok üzüyo valla kesinlikle hakettiği değeri alamıyor

💓

"Kalçaların çok seksi duruyor."gözlerim irileşirken hızla lavabonun önünden çekilmeye çalıştım fakat Yekta beni araya kıstırarak sertliğini belime bastırdı"çok fena tahrik oldum."şimdi mi yeni...şu an mı?abilerimin ikisi de içerdeyken mi tahrik oldun yekta ya!Yanaklarımı şişirerek yüzüne baktığımda beklenti içerisinde yüzüme bakıyordu.

"Biri gelirse biteriz."dedim dizlerimin üzerine çöküp hızla pantolonunun düğmesini ve fermuarını açarak.Aleti onu daha kavrama fırsatım olmadan kendiliğinden özgürlüğünü ilan ettiğinde hızla onu avucumun içerisine aldım ve zaman kaybetmeden okşamaya başladım.

Elim aşağıya yukarıya hareket ederken hafifçe penisinin üzerine tükürerek onu ıslattım.Yekta sırtını duvara yaslamış kırmızı yanaklarıyla beni izliyordu,bu hali çok yakışıklıydı.Onun her hali yakışıklıydı gerçi orası ayrı.Gülümseyerek ağzımı ne kadar açabiliyorsam açtım ve penisini ağzımdan içeriye alarak bir kaç defa dilime vurdum.

Yekta ellerini saçlarıma koyarak yüzüme düşün uzun tutamları geriye yatırdı.

Boştaki eli de çeneme yerleşirken ben daha ne olduğunu anlamadan duvara doğru itilmiş ve yere oturmuştum.Yekta hızla penisini ağzıma geri sokarak saçlarımdan sertçe kavradı ve sertliğini Boğazımın derinlerine vurdu.Gözlerim ani baskıyla sulanırken ellerimi kaslı karnının üzerine koydum ve başımı kaldırarak gözlerine baktım.

Oradaki ateşi net bir şekilde görebiliyordum.

Karnındaki elimin birini kalçasına getirerek onu yavaşça kendime doğru çekmeye başladığımda kalçalarını hafifçe sallayarak kendini boğazıma doğru itmeye başladı.Gözlerini gözlerimden bir saniyeliğine bile ayırmıyordu,çenemi okşayarak bir süre boyunca ağzıma gidiş çıkışlarına devam etti.Boşalacağında ise penisini ağzımdan çıkararak yüzüme doğru getirdi ve kendini okşayarak menilerini yüzüme bıraktı.

Dudaklarım gözlerim hatta yanaklarım bile ıslanırken beni kollarımın altından tutarak ayağa kaldırdı ve ıslak dudaklarıma sert bir öpücük bıraktı.

"Bebeğim benim."ikimiz de kendimizi temizleyip tuvaletten çıktığımızda Harun abim pis pis yüzümüze bakıyordu.

"Nerdesiniz yarım saattir?"
'Abi şey tuvalette sakso çekiyordum da geciktik kusura bakma'deseydim var ya...ortalık 56 olurdu.

"Tuvalette biri kaldı onu çıkardık."dedim hemen bir yalan sallayarak,tabi patron hemen yalan olduğunu anlayarak başını bir tek benim görebileceğim şekilde iki yana sallamıştı.

"Keşke yardıma çağırsaydın abisi."dedi Anıl abim pasta yemeye devam ederek,biz gelene kadar pasta üflenmişti anlaşılan.
Kaşlarımı çatarak yektaya baktım,hepsi onun suçuydu!eğer beni tuvalette bu kadar tutmasa yokluğum hissedilmezdi
"Harun abin de bir el atardı."sesindeki o imayı tüm masa sezmişti.

Harun abim hızla Anıl abimin ensesine vurdu ve
"Sussana sapık herif."diye kızdı.

"Of sende ne fesatsın ya."pastasından bir çatal aldı"birini bulda seviş artık kurudun kaldın başımıza."Harun abim sinirli bir sabır çekip elinin tersini Anıl abimin karnına geçirdi.

"Pezevenke bak sanki evlensem sana yarayacak."abimi evli hayal edemiyordum,kesinlikle bu dominant hali yüzünden her gece koltukta uyurdu.Gerçi kiminle evleneceğini de acayip merak ediyordum bir kadınla mı evlenirdi acaba?ya da bir erkek?bu güne kadar kimseyle bizi tanıştırmadığı için emin de olamıyordum.

Anıl abimle ben gaydım o kesin.

Ama Harun abim?

"Abi sen hangi cinsiyetten hoşlanıyorsun?"dedim pat diye içimdeki merakta.

"Sizde abi kardeşli yok seks yok evlilik yok cinsiyet,size ne lan."tamam ya,kızmaya ne gerek vardı.Yüzümü buruşturarak ona bir bakış attım ve Ali abiye yardım etmek için işlere koyuldum.Ben çalışırken Yekta bir kaç defa yanıma gelip toplamaya ve masalara yardım etmişti.Onun haricinde abilerim her zaman olduğu gibi aralarında didişip durmuştu.

"Eve gitmemize ne kadar kaldı."dedi Yekta ben bulaşıkçı abla erken çıkması gerektiği için bulaşıklara el atarken.Ona az önce de söylemiştim isterse gidebilirdi,
dudaklarımı aynı şeyi söylemek için araladığımda"kocamanız kapıdan dışarıya adım bile atmam."

"O zaman bekleyeceksiniz Yekta bey."gözlerinin içi parıldarken elini belime sararak yavaşça beni kendine çekti ve sertliğini kalçalarıma yasladı.Yok artık ama!bu ne azgınlıktı canım.Benden de beter çıkmıştı.

"Bey mi?şu bey lafını bir daha söyle bakayım."hayatta söylemezdim.Hele de abimler içerdeyken bu riski alamazdım.

"Pardon,özür dilerim bölüyorum."yektayı hızla arkaya doğru ittiğimde tak diye bir ses duydum ama ona bakmadan kapıya odaklandım.Bu neydi be!bildiğiniz afet.

Kalın dudaklı mavi gözlü bir erkek vardı şu an karşımda,beyaz teninin üst kısmını pembe dantelli bir crop kapatıyordu.
Altında da mavi bol bir kot pantolon vardı.Beyaz conversleriyle şu an tam bir barbie bebekti.

Gerçek olamayacak kadar güzel bir erkekti.

Hatta erkek güzeli derlerdi ya,bizzat onun içindi bu laf.

Same olmakta gözüm olsa kesinlikle ona yürürdüm ama benim CANIM KOCAM VARDI.

Yekta eliyle koluma vurduğunda bakışlarıma takıldığını düşünerek hızla kendime geldim"buyurun?"

"Ben lavabonun yerini soracaktım."ona yolu tarif ederek yektaya doğru döndüm ve dudaklarımı dudaklarının üzerine bastırarak onu büyük bir aşkla öptüm.

"Kıskanç seni."

💓

Bölümün ilk 300 kelimesini geçen hafta yazdım çsösöwms devam etmemişim bir türlü

Kendime tatil verdim de biraz

Bu arada bu okumalar ne ya yerlerde bile değil

Teknogay/Texting+18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin