BENİM KARANLIK SAPIĞIM

5.BÖLÜM

Bölüm 5

X

O ön kapıdan girerken ben de arka kapıdan sessizce otobüse biniyorum.  İki haftadır Katiana'yı izliyorum.  Evinden nadiren çıkar ama sıkıcı olmaktan çok uzaktır.  Dosyasındaki her şeyi yalayıp yuttum.  Çalıştığı şirketi araştırdım.  Düzenli olarak görüştüğü tek iki kişi Elaine, o da zaten ölmek üzere ve Chris adında bir palyaço.

Kaybolana kadar onun küçük sıkı kıçının merdivenlerden çıkışını izledim.  Çenem sıkıştı. Biriyle buluşuyor, muhtemelen Chris'le.  O piç için çaba sarf etti.  Ona elini bile süremez.  Yukarı çıkıyorum. İçimden bir ses ön tarafta oturacağını söylüyor.  Sürekli pencerelerden dışarı bakmak gibi kötü bir huyu var.  Bunu başkalarını izlerken fark ettim.

Ön tarafa bakıyorum ve eminim ki sırtı bana dönük oturuyor. Otobüsün arka tarafındaki gürültülü, kıkırdayan cadılar beni eziyor. Ortada, kısmen yaşlı bir kadının örttüğü bir yere oturuyorum.  Kapüşonumu başıma ve yüzüme daha fazla çekiyorum.

Neredeyse 30 dakika boyunca orada oturup sadece saçlarının ve ensesinin hareketini izliyorum.  Pencere onun narin yüz hatlarını yansıtıyor. Bu bana onu tekrar tekrar incelemek için zaman veriyor. Benim gibi koyu renk giyinmesi hoşuma gidiyor.
Saçları bile benim ruhumun renginde.

Arkasını dönüyor. Hızla pencereye dönüp ağır çekimde geçen sokakları izliyorum.  Uzun bir aradan sonra otobüste olmak pis hissettiriyor.  Muhtemelen mikrop dolu ve bu sadece insanlar değil, her yüzey.  Artık onun gözlerini üzerimde hissetmediğimde.  Kafamı kaldırdığımda yine öne doğru baktığını görüyorum.  Başımı eğdim ve onun çektiğim tüm fotoğraflarını açtım.  Büyüleyici mavi gözleri var.  Belirgin, geniş ve biraz da hüzünlü.  O gözlerin yaş üstüne yaş döktüğüne ve yanaklarından aşağı süzüldüğüne tanık olmayı çok isterdim. Katiana'ya uygulamak istediğim farklı bir işkence türü var.

Hızlı bir hareket duyuyorum ve başının üst kısmının merdivenlerden aşağı doğru kaybolduğunu görüyorum.

Hay sikeyim.  Onunla ilgili her şeyi hissedebildiğim kadar o da benim varlığımı hissediyor.  Kendi kendime sırıtıyorum.  Kendisine doğru gelen fırtınanın farkında değil.  Otobüsten aceleyle inişini, bir dükkânın önüne yanaşmasını ve otobüsten inenleri izlemesini izliyorum.  Durağa yanaştığımızda düğmeye basıyorum.  Uzaktan hacklediğim için telefonuna erişimim var. Benden uzaklaşmıyor.  Ne kadar çekiştirirse, boynundaki ilmiğim o kadar sıkılaşacak.   

Merdivenlerden aşağı iniyorum.  Şoför durduğunda kapının açılmasını sabırla bekliyorum.  Harita uygulamamda onun küçük noktasının hareketini izliyorum.  Bana doğru yürüyor.

Temiz havaya çıkıyorum.  O otobüsten kurtulduğum için mutluyum.  Omzumu otobüs durağına yaslayıp gözlerimi telefonumdan ayırmıyorum.  Birkaç dakika sonra yanımdan geçiyor. Birkaç adım arkasından yürüyorum, gözlerim onun kalçalarından ve giydiği seksi botlardan hiç ayrılmıyor.  İpeksi saçlarına dokunmak istiyorum. Boğazını sikerken, saçlarını köklerinden koparmak istiyorum. Gözyaşlarının üzerime düşmesini izlerken öğürmesini ve boğulmasını istiyorum.  Düşüncesi bile sikimi zonklatıyor.  Birkaç saniye içinde kaya gibi sertleştim.  Sert horozum kotuma karşı zorlanıyor.