KARMAŞA

24 17 4
                                    

~İYİ OKUMALAR ~

Kalktığımda sabah çoktan olmuştu. Annem uyanmış beni izliyordu.

Lena: Günaydın anne. Kendini nasıl hissediyorsun?

Emma: .....

Annem ilk defa bana cevap vermemişti. Ben buna şaşırırken odaya doktor geldi.

Doktor: Sayın Emma ..... kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

Emma: ......

Doktor: Sayın Emma iyi misiniz?

Annem cevap vermeyince ben konuştum.

Lena: Bilmiyorum benimle de konuşmadı.

Doktor: Bugün sizi taburcu edeceğiz.

Annem buna şaşırmış bir ifadeyle baktı. Ben ise mutlu olmuştum. Sonunda hastaneden çıkabilmiştik.

Öğlene doğru annemin çıkışını verdiler. Annemin eve kadar yuruyemeyecegini varsayarak  taksi çağırmıştım.

Eve vardığımızda annem eve girmek istemedi. Aslında bende girmek istemiyordum ama buna mecburduk.

Zor da olsa ikimiz içeri girdik. Annemi odasına çıkardım ve ona yemek yapmak için mutfağa gittim.

Yemeği yaptıktan sonra bende odama çıktım ve biraz dinlenmeye çalıştım.

Gözlerimi kapattım ve babamla olan anıları düşünmeye başladım.

Aniden başıma ağrılar girmeye başladı. Gözümün önüne tanımadığın insanlar gelmeye başlayınca derin bir nefes aldım ve dikkatimi toplamaya çalıştım. Neyse ki görüntüler kısa sürmüştü.

Anneme yemeği götürdüm. Annem yemeği kendi yemiyordu. Ben ona zorla yedirmek zorunda kalıyordum.

Annemi tekrar uyuttuktan sonra odama gittim ve biraz uyumaya çalıştım.

~Rüyada~

Üstlerinde beyaz kıyafetler olan insanlar bana tuhaf bir şekilde bakıyorlardı. Biri yanıma geldi ve benimle konuşmaya başladı.

??????: Hey sakin ol burada bizimle güvendesin. Söyle bakalım adın ne?

Lena: Ben Lena.

??????: Peki Lena bende denek 105  memnun oldum. Seni buraya nasıl getirdiler.

Lena: Ne!Sen bir denek misin?

Denek 105: Evet ve sen de öylesin. Anlaşılan senin de  Güçlerin var.

~Rüya bitişi ~

Nefes nefese rüyadan korkarak uyandım. Hâlâ odamdaydım. Onların kim olduğunu bile bilmiyordum. Ben nasıl oraya gitmiştim.

Aklıma bunlar takılırken tekrar şiddetli bir baş ağrısı yaşadım. Üstümde denek kıyafetleri vardı ama ben çocuktum.

Bunu gördükten sonra babamın ve annemin benden çok fazla şey sakladıklarını düşünmeye başladım.

Aniden odamdaki lamba yanıp sönmeye başladı. Ben de altın görüşümü açığa çıkardım. Babam orada ışığa bir şeyler yapıyordu.

Lena: Ba-baba bu sen misin?

Hayalet Michael: Evet kızım benim ve sana bazı şeyleri anlatmalıyım.

Lena: Rüyalarımda gördüklerimi gerçekten yaşadım değil mi?

Hayalet Michael: Evet. Aslında sen benim güçlerime sahipsin. Aslında sen çocukken güçlerini kullanırken yakalandın ve seni denek olarak kullanmaya başladılar. Ben seni oradan kurtardıktan sonra senin hafizanı sildim. Ama artık tekrardan senin peşine düştüler. Ama merak etme 25-26 yaşına kadar seni bulamayacaklar.

Lena: Bunu nereden biliyorsun?

Hayalet Michael: Çünkü ben geçmiş ve gelecekte olan ve olacak şeyleri duyabiliyorum.

Lena: Peki ama neden bunu benden sakladın?

Hayalet Michael: Çünkü daha küçüktün ve seni koruyabiliyordum. Ama artık kendini korumayı öğrenmen gerek.

Bunu demesiyle birlikte ortadan kayboldu. Ben ise göz yaşlarıma daha fazla hakim olamadım.

~Bir hafta sonra~

Ani baş ağrıları ve görüntüler hâlâ devam ediyordu. Ama artık alışmaya başlamıştım.

Okul izni sürem dolduğu için artık okula gitmek zorundaydım.

Annemi evde yalnız bırakmak benim için zor olacaktı. Benimle hiç konuşmuyordu. Saatlerce boş bir yere bakıp duruyordu.

Okula gitmek için hazırlandım ve aşağıya inip annemi görüp dışarı çıktım. Okula gitmek benim için zor geliyordu. Lie-la'yı dövdükten sonra ve ailesini öldürdükten sonra onu göremezdim ama gitmeye mecburdum. Annemi yüz üstü bırakamazdım.

Okula giderken kendimi tedirgin hissediyordum. Sanki biri beni takip ediyormuş gibi geliyordu.

Okula varınca herkes bana sorular sormaya başladı. Ben ise kimseye cevap vermeden sınıfa gittim ve sırama oturdum.

Marcus: Lena başın sağolsun.

Lena: ......

Cevap veremiyordum. Gözlerimin yaşardığını hissettim ve lavaboya gitmeye başladım.

Lie-la benim sınıftan çıktığımı görünce peşimden geldi. Arkamdan girip kapıyı kilitledi.

Lie-la: Beni sınıf içinde küçük düşürüp nasıl hâlâ okula gelebiliyorsun. Seni küçük böcek.

Lena: Bence benimle uğraşma Lie-la. Yoksa sonuçlarına sen katlanırsın.

Lie-la: Bir de beni tehdit mi ediyorsun? Sen bana hiç bir şey yapamazsın.

Lena: İstersen bu teorini test edelim.

Onun saçından tuttuğum gibi kafasını duvara vurdum.

Lena: Sana son kez söyleyeceğim. Bir daha bana bulaşma!

Onu bıraktım ve sınıfa gittim. Lie-la yüzüne makyaj yapıp sınıfa girdi ve ağlayarak konuşmaya başladı.

Lie-la: Efendim Lena bana tuvalette saldırdı.

Lena: Yalan söylüyor! Ben sana hiç bir şey yapmadım! Eğer yaptıysam ispatla o zaman!

İspatlamaya çalışamadı çünkü elinde kanıt yoktu.

Okul sonunda bitti ve eve gittim. Annem yine aynı yere boş boş bakıyordu. İkimize yemek yaptım. Yemeğimizi yedikten sonra annemi odasına çıkardım ve ardından bende kendi odama gittim.

Kesinlikle yorucu bir gündü benim için. Uykunun beni ele geçirmesine izin verdim ve rahat bir uyku çektim.


(Öncelikle herkese merhaba. Ben bu kitabı belki seversiniz diye yazdım ama sanırım sevmediniz. O yüzden sanırım kitabı erken bitireceğim. Ama bana belli de olmaz. Her neyse ilk bölüm Neredeyse 50 okunma aldı ama diğer bölümler de aşırı bir düşüş var.   Kitapta neyi beğenmediğinizi söyler misiniz acaba. Bende o sayede hatalarımı düzeltme şansı bulabilirim. Umarım yazarsınız. Hepiniz seviliyorsunuz🩷🩷)

İÇİMDEKİ  GÜÇHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin