Yeni gelmedik, geri geldik.
Merhabalarrr🧡🦄Uzattığım okulumun son sınava yetişmeye çalışırken, elimdeki birbirine dolanmış kulaklığı çözmeye çalışıyordum. Notları sesli kaydetmiştim ve bir aydır çalıştığım sınavın son hazırlığı olarak dinlemek istiyordum ancak elimdeki lanet kulaklık bana inat açılmıyordu.
Bugün bütün aksilikler beni bulmak için yemin etmiş gibiydi. Evden çıkarken parlak olan hava aniden kararmış hatta birkaç damla yüzüme dokunmuştu. Okula giden otobüse binerken kulaklıkta nihayet çözülmüştü.
Fazla kalabalık olmayan otobüste en arkaya geçmiş, başlayan ses kaydına odaklanmaya çalışmıştım. İki önümde oturan anne ve ufak çocuğunun gülme sesini duymama kulaklık bile engel olamamıştı. Sinirle gözlerimi kapatmış ve arkama yaslanmıştım.
Beş durak sonra indiğimde hava iyice bozmuş, sınava sadece 10 dakika kalmıştı. İndiğim yerden yürümesi yaklaşık 6 dakika sürüyordu. Yetiştiğim için rahat bir nefes alarak ilk adımı atmıştım ki omzumda hissettiğim darbe ile yüzüm buruşmuştu. Elimdeki telefon ve kulaklık yeri boylarken karşımdakinin kitaplarının ve içi birkaç saniye önce dolu olan kahve bardağının altında kalmıştı.
"Hay sikeyim ya."
"Çok özür dilerim."
"Net yetişemeyeceğim, kaldım." Kendi kendime mırıldanarak yere çöktüğümde kahve ile ıslanan telefonu elime almış, beyaz pantolonuma sürmeneden sallamıştım.
"Önüne baksana kardeşim." Hareketsiz duran bedenin yüzüne baktığımda mahcup bir ifade ile karşılaşmıştım. Eğer büyü diye bir şey varsa şu an tam bana yapılmıştı.
Kumral teni ile bütünleşen biçimli dudakları resmen bir sanat eserini anımsatıyordu. Gözlerimi kapatan güneş gözlüğü yamulmuştu.
Kadifemsi sesini duymuş ancak ne söylediğini anlayamamıştım."Gittin mi?" Ellerini benim varlığımı bulmak ister gibi etrafta gezdirdiği an onun görme engelli olduğunu anlamıştım.
"Buradayım, kitaplarını toplayalım." Yere eğilip, ıslanan kitapları toplarken kalbim ağzımda atıyordu.
"Git, geç kaldım demiştin. Ben kendim hallederim." O an kolumdaki saat ile bakışmıştım. Sınava sadece bir dakika vardı. Kitapları hızlıca toplayıp, kolunun altına sıkıştırmıştım.
"Özür dilerim tekrardan."
"Sorun değil, iyi günler." Yanından koşarak geçtiğimde yanaklarım alev alıyormuş gibi hissediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zweisamkeit -Gay
Romance+18 Ben senin gözün olurum, ben seninle tek beden olurum. İki erkeğin aşkını anlatmaktadır.