Zweisamkeit -Gay

2

"Hocam, nolursunuz yapmayın ya." Ellerimdeki kahve kururken hocaya yalvaran bakışlar atmıştım.

"Zaten bu dersi üçüncü kez alıyorsun, geçemediğin gibi sınava da geç kaldın." İmmunoloji hocası bağırarak konuştuğunda herkesin bakışları bize dönmüştü. Eğer final sınavına giremezsem bütünlemeye de giremezdim ve okulum bir yıl daha uzardı.

"Gerçekten yolda k-" Son anda susmuş ve geriye çekilmiştim. Görme engelli birine çarptığım için geç kaldığımı bilse bile bir şey değişmeyecekti.

"Tamam hocam, sağolun." Okulun binasından çıktıktan hemen sonra merdivenlere oturmuş, cebimden telefonumu çıkarmıştım. İkinci çalışta açılan telefon ile gözlerimi karşımdaki ağaça dikme ihtiyacı hissetmiştim.

Ailemi veteriner hekimlik okumak için zor ikna etmiştim. Hem okuyordum hemde çalışıyordum, bu beni yorsa bile onların laflarını çekmek istemiyordum. Bu sınav benim için çok önemliydi ama girememiştim bile.

Islak betondan kalkıp, düşmüş omuzlarım yeni ayrıldığım durağa yürürken hava açmıştı, kulaklığım ise her zamankinin aksine dolaşmış halde değildi. Her şey inadıma oluyordu bugün.

Durağa yaklaşırken gördüğüm beden ile adımlarımı durdurmuştum. Sabah çarpıştığım esmer beden elleri ile oynayarak durakta bekliyordu. Onu izlemekten kendimi almam yaklaşık bir iki dakika sürmüştü.

"Hey." Kaşları havalanırken sesin geldiği yöne, bana doğru dönmüştü.

"Yetişebildiniz mi?" Kafamı olumsuz anlamda sallamıştım. Birkaç saniye sonra nazikçe boğazını temizlediğinde ona yanıt vermediğimin farkına yeni varmıştım.

"Hayır, siz otobüs mü bekliyorsunuz?"

"Sizi bekledim, benim yüzümden geç kaldınız yetişmeniz gereken yere. Umarım çok önemli bir şey değildir." Önemliydi ama bunu bilmesine gerek yoktu. Takıldığım asıl şey ise beni beklemesiydi.

"Kahve içelim mi?" Düşünmeden söylediğim şey ile anında kan yanaklarıma hücum etmişti. Karşımda bir kız olsa belki daha normal karşılardı ama karşımdaki bir erkekti. Bu zamana kadar hayatıma hiç erkek girmemiş olsa bile erkeklere de ilgim olduğunu çok uzun zamandır biliyordum.

"Olur ama yakın bir yerde içsek." Endişesini anlayabiliyordum. Kolumdaki saate bakıp, yarı zamanlı işime daha vakit olduğunu görünce tebessüm etmiştim. Onu belki biraz tanıyabilirdim.

Ay bunlar var ya aşşşşşırı tatlı olacak ben size söyleyeyim