(Bu bölüm +18 şeyler içerir böyle şeylere hassasiyetiniz varsa okumayınız)
Anıl evin kapısını çaldı ve sunu dedi;
"Abla benim Anıl"dediğinde kapının arkasından gelen kilit açılma seslerini duydum.
"Ablacım sen erken döndün ne oldu?"diye sarıldı,ablasına sıkıca sarılan Anıl'ın bir elinin kolumu tuttuğunu fark ettim.
"Abla bir süre misafirimiz var benim odamda kalsın Albay Kenan Gümüşçü'nün kızı Zehra Gümüşçü"dedi beni göstererek ablası Anıl gibi uzundu,saçları ve gözleri aynı tondu yani esmerdi.
"Zehra ben bu yiğidin ablası Duru Duru Taşkın" dediğinde bana elini bana uzattı ve elimi sıktı.
Bavulumu kapının yanındaki askılığa bıraktık ve salona yürüdük.
Evin her yerinde Türk bayrağı vardı ve salonda en köşede MUSTAFA KEMAL ATATÜRK fotoğrafı vardı,gördüğüm an asker selamı verdik.
Yavaşça koltuklara oturduğumuz da ablası kıkırdamaya başladığı Anıl ile beraber ablasına baktık.
"Anıl ablacım saygını kıza da mı bulaştırdın"dediği anda ağzımı araladım.
"Ben her zaman böyleyim Duru,Anıl zaten öyle olucak"dedim kendimden emin bir ses tonuyla Duru hem Anı hemde bana baktı ve mutfağa gitti.
"Anıl annen baban yok mu senin?" diye sordum.
"Teröristlerle işim olmaz benim Zehra"dedi altan altan bana bakarkken dudaklarını yukarı doğru kıvırdı bir yandan...
"Ailen terörist mi senin"dediğimde onu baştan aşağı süzdüm.
"Abim,annem ve babam elime düşerse öldüreceğim hem de gözümü kırpmadan" dediğinde gözlerindeki üzüntüyü ve yapacağına dair intikam ateşi vardı.
Nefesini verip söze devam etti; "Senin annen de var artık o listede"dediğinde ona baktım gülerek."Neye ekledin Anıl?" tebessümle sordum ve tam o an kapı çaldı ve Duru kapıya gitti.
Anıl ses gelmediğini duyunca Anıl beni arkasına aldı ve resmen damarlarındaki sıcaklığı hissedebiliyordum.
"Ablacım gel Anıl buraya ama silahını bırak" dediğinde Anıl belindeki silahı eline aldı.
Çekmeceyi açıp oradaki silahı elime tutuşturdu ve tek bir cümle "Zehra burada kal" dedi ve kapıdan çıktı.
Silahı incelediğimde üstünde "Uzman Er Yusuf Mert Gümüşçü yazıyordu..."
Abim'in silahıydı bu
İçeriden gelen ses ile geriye adım attım.
"Öldürücem oğlum sizi hiç bir kimse bizim kanımızda Türk askeri ve onu destekleyen bir abla bizim için ihanettir" diye gelen haykırışlardan sonra Anıl'ın bağırışı o sırada açık olan pencereden aşağı baktım.
Yavaşça koltuğun üzerinden pencereden çıktığımda eğilerek ön kapıya geldiğim anda zile bastım ve mutfak camının önüne gittim.Mutfak camından sessizce oraya girdim ve bekledim. Anıl ve Duru yerde yatıyorlardı.
Adam 30 yaşlarındaydı ve iri yarı kalıplıydı,kapıyı açtı ve etrafa baktı.
Tam kapıyı kapatırken kafasına silahı dayandım ve ona tek bir şey dedim.
"Terörist elindeki silahı indir"dediğimde bana bile bakmadan "Fahişe Türk askeri seni" dediği anda ayağına güçlü bir çelme taktım.
Yere düştüğü an silahı kafasına geçirdim ve yüzümü on gösterdim.
O sadece bana baktı ve gülerek;"Sen de bizdensin Kerem Tarık Kale'linin kızı" dediğinde direk karnına tekmeyi geçirdim.
"Anıl"dedim korkarak Anıl zar zor yanıma gelip abisini yağ kaldırdığı anda Anlı'ın belindeki silahı eline alıp bana doğrulttu.
Tam o an tetiği çekecek korkusuyla ben önce davranarak kafasına sıktım ve tek bir kelime
"Öldü" dediğimde Anıl ile birbirimize baktık.
Anıl yerdeki abisine vurmaya başladı.
"Fahişe sensin abi"derken elimdeki silahı aldı ve Duru yerden kalkarken ona " Ben vurdum Albay falan gelirse Anıl vurdu"de dedi silahı ablasına göstererek
Duru ayağa kalktı ve bir odaya girip ışığı kapattı.
"Yat yarın okulun gidicez son günler zaten"dedi ve odaya gittiğinde arkasından gittim.
"Üstümü değiştiricem ve odam nerede Anıl?" Dediğimde bana baktı ve tek bir duygu ona karşı hissettim
"Aşk"
Odaya girdiğimizde beni yatağa ittiği anda dudaklarımda bir baskı hissettim.
Öpüşüyorduk resmen öpüştük.
Beni kendine çekti ve kapıyla beni arasına aldığında nefesini verip;
"Evlen benimle"dedi ve boyunumu öperken zevk alıyordum ama o bu yanlıştı çünkü benim abim'in arkadaşıydı.
Ben 19 o ise 27 yaşındaydı.
Hata yapıyordum ama durduramıyordum kendimi alıkoymaya çalışıyordum.
"Albay'ın kızı yalvarırım benimle ol benim ol" dedi saçlarımı tutarken "Anıl Gökalp" dedim saçlarını okşarken
"İçeride ablan var olmaz ileri gitmeyelim lütfen" dediğimde Anıl boynumu daha sıkıca öpmeye başladığı anda "ahh yapma" dediğimde öpmeye devam ederken "İnleme lütfen benimki durmaz yoksa" dediğini duydum ve beni kucağına alıp kapıdan alıp yatağa attı.
Ceketini çıkartırken kapı çaldı birbirimize baktık ve basılmıştık."Ben yatıcam ablam yarın erken kalkıcam"dediğinde Anıl gergin bir sesle benim elimi tutarak "Tamam zaten biz şimdik yatarız" dediği anda o kadar yanıma yakındı ki nefes alışveriş sesini duyuyordum.
"Kulak tıkacı tak" dedi Anıl
Taktım dedi Duru ve odasına giriş sesi geldi.
&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&
"Yapma Yüzbaşı dokunma ileriye gitmeyelim lütfen" derken zevkten inlemelerimi içimde yaşayamadan sesim çıkıyordu.
"Zehra bari öpeyim" dediğinde beni zaten saatlerce öpüyordu.
Bir an elimi çekerek erkekliğine dokundurdu ve sadece elimi oraya sürtüyordu. Bir an kendime çektim ve zevk ile elerinden birini göğüsümün üstüne sürttüm.
kafasını göğsüme koyduğunda sadece gözlerimi kapadım.
"Yüzbaşı yeter ama yapma ben dayanamıyorum" dediğimde ayağa kalkıp gömleğini yerden aldı ve odadan çıktı.
Gitti resmen beni odada bırakıp çıktığını düşünürkken uyukaldım.
"Uyan asker okula gidiceksin" dediğinde gözlerimi araladım.
"Her zaman yanımda olucak mısın sen mesela arkadaşlarımla iken falan" dediğimde direk hiç düşünmeden;
"Evet" dedi----------------------
Okulun kapısında beni bekleyen Emirhan ile göz göze geldik.
Sarışın,uzun boylu ve zeytin yeşili gözleri olan okulda herkesin peşinden koştuğu ama onun benden başka kimseyi gözü görmezdi.
2 sene önce bana aşıkını itiraf etmiş ben onu arkadaş olarak görüyordum ama o her zaman teklifimi kabul ettiğimde olur derdi.
Anıl ona baktığını fark ettim, resmen elinde olsa onu öldürecekti.
Sakinleşmesi için ona cilveli bir şekilde "Okul çıkışı alışverişe çıkıcaz kızlarla"dedim ve bana bakarkken direk"Emredersiniz" dediğinde arabanın kapısını açan biri oldu.
"Emirhan"
Anıl direk ona kitlendi.
Emirhan bombayı saldı dediği lafla;"Güzelim bu kim koruman mı?" dediğinde Anıl kapıyı Emirhan'nın yüzüne kapattı.
Kapıyı kendim açtım ve Emirhan açtığım anda koluma girdi.
Kolumu zar zor kurtadıktan sonra Anıl bana kitaptaki kıskanç erkek karakterler listesi gibi;
Drew
Tugay
Serter
Ege
Ve Alaz örnek olarak vereyim bu kitap karakterler gibi bakıyordu ve bir an biz zaten bir kitaptayız diye düşündüm.
Bu bölgede her yer ve her alanda asker veya polis bulabilirdiniz.
Sınıra yakındık ve saldırı ve kaçırılma çok olduğunda her yerde her an tetikte olurduk.
Sınıfa girince Alperen'ni gördüm.
Sakince sırama gittiğimde Alperen söze başladı.
"Yusuf Mert Gümüşçü şehit olmuştur ve kardeşinin bir orospu olduğunu bilmeden öldü yazık" dediğinde onun gözlerim doldu.
Abim bu ülkeyi kurtarmak için şehit olmuştu ama o resmen dalga geçiyordu.
Kafamı sıraya koydum ve o an Sevda hoca geldi ve direk bana bakıp yanıma geldi.
Kapının çalması ve Anıl'ın gelip beni götürme izni istedi ve götürdü.
Anıl ile arabaya yürürken Emirhan kendine çekti ve dudağıma yapıştı.
"Tadın güzelmiş" dediğinde benden önce Anıl ona tokadı geçirince bakakaldım.
Resmen Emirhan'nın burnu kanıyordu ve bunu takmadan yere eğildi ve bombayı tekrar etkinleştirdi.
"Evlen benimle baban zaten 2 yıldır razı" dediğinde babam Emirhanla evlenmemi istiyordu.
Anıl onu yere atıp bir defa tekme atmadan onu durdurdum ve onun gözü önünde Emirhan'nı yerden kaldırdım ve arabaya yürüdük.Emirhan,ben ve Anıl ile eve gittik benden bir yandan Emirhan'a pansuman yaptım.
Anıl resmen beni kesecekti ama Emirhan evine gittiği an bende odama kaçtım ve uyudum. Yoksa Anıl benden hesap sorardı,ona aşıktım ama başka birine de vurmasına izin veremezdim.Emirhan mı yoksa Anıl mı bilemiyordum
Bu bölümlük bu kadar iyi okumalar canlarım bol bol yorum yapıp oylamayı unutmayınız!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yandıkça (+18)
General FictionAbimin ölümü,annemin beni istememesi ve babam'ın beni çocukluk arkadaşıma emanet etmesi o kişi Yüzbaşı Anıl Gökalp Taşkın'dı. Onunla iyi geçinemeyecektim çünkü ben deliydim ve bela kelimesi basimi bırakmazdı o ise bir ciddi ve korumacı tavırlı hiç...