Merhaba küçük kurabiyelerimmm.
Nasılsınız?
Siz sınırı tamamladınız. Bende bölüm atıyorum.
Sınır:5 oy ,10 yorum
Not: Zamanla sınırı artırıcam.
____________________________________
Yazarın bakış açısı:
Yağmur adı gibi yağmurlu günleri severdi.
Yağmur yağan anda dışarı çıkmaya çalışıdır.
İzin alamadıkta odasında penceresini açar otururdu. Yağmur damlaları yüzüne ve yere düşerdi. Annesi hep buna kızardı. Sonrada 1 hafta boyunca yerleri Yağmura sildirirdi.
Yağmur:
Artık sonbahar gelmişdi.
Her zaman sonbaharı sevmişdim.
Son günlerde babam düzelmişdi. Çok bağırmıyordu. Annem sebebini sorduğunda şöyle demişdi:
"İşlerim çok iyi gidiyor. Patronun benden bir isteyi var. Onu yerine yetirdikden sonra size söyliyicem. Sizde sevineceksiniz. "
Ben inanmamışdım. Babam böyle söylediyinde iyi şeyler olmuyordu. Her neyse.
Mektup yazmalıyım. Yağmurla olan anılarımı ve onun benim için ne olduğunu yazıcam.
Mektup
Merhaba küçük Yağmur.
Eminim sende benim gibi yağmuru seviyorsun. Çünki yağmurla bir çok ortak noktamız var.
Bazıları isimimiz sanıyor. Ama öyle değil.
Yağmur bulutlar çok dolduğunda yağar.
Bende çok dolduğumda ağlarım.
İkimizde göz yaşlarımızı bir-birimizi gördüğümüzde dökeriz.
Sana neden böyle olduğunu açıklayıyım.
Ben insanlar benim ağladığımı bilmemelerini isterim. Odanın kapısını kilitle dersin tabi. Ama Ben sessiz ağlamayı sevmem.
Öyle sessiz ağladığım gün ben bittim demekdir.
Yağmur yağdığını görür-görmez ağlamaya başlardım.
Her yıldırım.
Bir hıçkırık .
Bir isyandır.
Her damla.
Bir göz yaşıdır.
Benim soy adımı biliyor musun ?
Hayır. Bilmiyorsun.
Yıldırım. Soyadım bu .
Ben Yağmur Yıldırımım.
Adım bile acılarımı yüzüme vuruyor.
Yağmur benim göz yaşlarım yıldırım benim isyanım.
Ve ikisi bir arada benim sırdaşım.
Ben bütün bunları yağmura anlatdım.
Bütün yanlışlarımı, yanlızlığımı, yalanlarımı yağmur gördü. Yıldırımlar haykırdı.
Benim tek güçsüz zamanım yağmur yağdığı zamandır.
Çünki o benim sırdaşım. Her şeyimi biliyor.
Ve yağdığında bunu yüzüme vuruyor.
-----Büyük Yağmur-----
Mektupu "Mektuplaşma kutum "a atdım.
Bu anda yıldırım düşdü. Sanki gerçekleri yüzüme vurmak içindi. Tek sırdaşım vardı. Onu kaybetmek istemezdim. Dışarı baktım.
Ve gözüme küçük yavru bir kedi sataşdı.
Gri tüyleri vardı. Yağmurda ıslanmışdı. Çabuk aşağıya koştum.Ordaydı.
Yavaşça yanına gitdim. İlk başta ürkdü. Sonra rahatça ala bildim. Çabuk yukarı çıktım.
Onu iyice kuruladım.
Yağmur dinmişdi. Ve ben ona içimi dökememişdim. Birden kedi miyavladı.
O an jeton düşdü. Bu kedi bana sırdaş olarak gönderilmişdi. Adını koymadan önce baktım. Kızdı.
Adını gri tüylerinden aldı. Kül. Onu evde besliyecek, sahiplenicektim.
Ailem buna karışamazdı.
"Hoş geldin. Yeni sırdaşım Kül " dedim.
Adını sevmişdi galiba miyavladı.
____________________________________
Sizce Yağmurun babasının kast etdiyi şey ne? Fikirlerinizi alalım küçük kurabiyelerimmm
Gelecek bölümde görüşürüz küçük kurabiyelerimmm.
Muahhhhhhhh.
💐💐💐💐💐💐💐💐💐💐💐💐💐💐💐💐💐💐💐💐💐💐💐💐💐💐💐💐💐💐💐💐
