Hayat çıkması oldukça zor bir yokuştur. Kimisi için bazen yokuşun sonu güzel çiçekli bir bahçeye cikabildigi gibi, kapkaranlık bir ormana'da cikabilir, önemli olan elimizde olanı güzelleştirmek onu korumak degilmidir. Hayatta her burun kıvırdigımız şeyi gormezden gelseydik hep mutlu olabilirmiydik sanki, insan mutlu olmaktan bile sıkılmazmı? Kendi hayatımıza güzellikler alabildiğimiz gibi burun kıvırdıgımız şeylerde almıyormuyuz aslında ,bile isteye sokmuyormuyuz onlarıda. Neden simdi bu herseyi mükemmel bir düzende yapma isteği. Kendi kaderinin ressamidir aslında her insan,farkinda olmadan verdiğimiz kararlarla hayatımıza aldığımız insanlarla kendi hakettigimiz hayatı çizeriz. Kalem her zaman bizim elimizdedir lakin bunun farkına varmak uzun sürer belkide hiç varamayız... elimizde kalan keşkeler ve burun kıvırdıklarımız olur.Hayatının kalemini hic bir zaman tutamamis olanlara ithaf ediyorum...
Ve unutmayın kelebek uçup gitmeden önce tırtıl olarak yaşamak zorundadır.
Keyifli okumalar dilerim♡
🦋
Yattığım yerde rahatsizca hareket ettim, odanın içindeki fazla ışık gozlerimi acmami engellemek ister gibi yüzümü hedef almıştı . Yatakta hafifçe diklesip ellerimi fazla ışıktan ve belkide kaç saattir uyuduğumu bilmedigim için şişmiş gözlerime götürdüm.
Kısıkça açtığım gözlerimle etrafta kısaca bir göz gezdirdim, klasik eski bir köy evimdeyim üstünde yattığım eski yatak ,iki kapaklı dolap ve yerdeki eski ama dokuma olduğu belli olan halıdan başka bisey yoktu. evdeki koku burnumu kırıştırmama sebep olurken yattığım yataktan iyice doğrulup ayaklarımı yere doğru uzattim .
Aklıma gelen anlarla ciğerlerime derin bir nefes çektim neden ve hangi ara bayıldığımı asla hatırlamıyorum . yavaşça ilerleyip kaldığım odanın kapısını açtım beni karşılayan görüntü ise beklenmedikti. Yanan soba'nın önünde tencerede biseylerle uğraşan komutana merak ve şaşkınlık arası gözlerle bakıyordum. Açılan kapının sesinden benim uyandığımı anlamış olmalı ki elini üstün körü üzerine silip bana doğru bedeni çevirdi.
"Uyanabildin sonunda Doktor, bir gündür aralıksız uyuyorsun masallahın var."
Gozlerim şaşkınlıkla açılırken Barlas'ın dediklerini sorguladım gerçekten bir gündür uyuyor olamazdım degilmi?
"Na-nasıl ama be-ben-"
"Köy havası seni sandığından daha fazla yordu herhalde feza Doktor gerci alış artık koyde böyledir boş günün olmaz ."
Bakışlarımı Barlas'tan alıp yanına ilerledim, karıştırdığı şeyin corba oldugunu görmekle midem acıktığım
hatırlamış gibi ağrıdı."Geç otur Doktor 2 dakika daha çorba kaynasın döker bir tasa veririm ekmekle yersin ."
Kafamla onaylayıp önümdeki çekyata doğru ilerleyip yavasca oturdum .Benim oturmakla önündeki işe tekrar odaklanan adama bakıp iç çektim. Doktorluk yapmaya geldiğim yerde doktorluktan başka her ise kalkışmıştım, sakin bir hayat isterken kesinlikle bunu kastetmediğim ortadaydı ama durum buydu işte yapabileceğim bişey yoktu .
"Al Doktor afiyet olsun" komutanın bana doğru uzattığı tepsiyi alıp daha önce hiç görmedim ama güzel duran çorbaya baktım.
"Şifa olur Doktor soğumadan iç bakıp durma."
"Ne ço-çorbasıdır ki bu ."
"Kara lahana çorbası Doktor ,daha önce yememiş olman doğal lakin seversin tadı güzeldir.Daha fazla konuşmada yemeğini ye."
Ters bi bakış atip tepside ki kaşığı elime aldım. Aç karnim kendini belli ederken daha fazla bekletmeden elimdeki kaşığı çorbanın içine daldırıp ağzıma götürdüm. Ağzıma yayılan tadla begeniyle gözlerim kapanırken, açlığın getirisiyle hızla önümdeki çorbayı yemeye başladım.
***
Çorbayı içmiş kendime gelmis bir biçimde eski ama oldukça rahat olan çekyatın üstünde oturuyordum. En son konuşmamızdan beri asla konuşmamış olan komutanı izliyordum elindeki telefondan biriyle konuşuyordu lakin yüzü düzdü hiç bir mimik yoktu .
"Komutan..."
Bakışlarının bana dönmesiyle yutkundum ne diyecektim şimdi kimle konuşuyorsunmu(!)
" burda kalmaya devamlı edeceğiz."
Kasları çatılırken beni başıyla onayladı.
"A-ama neden bu-burda kalacağız gidip ya-yardım e-edebiliriz-"
"Eğer yardım gerekseydi suan burda degil orda olurdum Doktor."
Kaşlarım çatılırken oturduğum yerden kalktım .
"Se-sen burda o-oturabilirsin ko-komutan ben köy me-meydanina gidip du-duruma bakacağım."
Kapiya doğru hareketlenmem'le kolumdan sertçe çekilip kalktığım koltuğa geri otutturuldum.
"Birdaha sakın benim sözümü çiğnemeye kalkma Doktor .Bu evden ben izin vermeden çıkmayacağını o kafana sok, burası çocuk parkı değil kendi kafana göre çıkıp gidemezsin."
Kolumu elinden sertçe çekip komutanın önüne geçtim.
"Be-beni burda na-nasıl tutmayı dü-düşünüyorsun komutan. zi-zincirleyecekmisin be-beni yoksa bir odaya ka-kapatıp ki-kilitleyecekmisin ."
Bakışları sertlesirken alnındaki damar belirginlesmisti.
"Yerine otur ve sesini kes Doktor beni istemediğim şeyler yapmak zorunda birakma-"
"Yo-yoksa naparsın ko-komutan be-benimi vurursun e-emrine uymadigim i-için. Be-ben se-senin askerin de-değilim, bana e-emir veremezsin. Sende bu-bunu kafana so-sok."
"Feza sınırları zorluyorsun yerine otur!"
"O-oturmayacağim!"
Kolumdan tutulmamla hızla uyandığım odaya doğru ilerledik.
"Ben seni çıkartana kadar burda oturacaksın Doktor anlıyormusun beni ."
"Bu-bunu yapmaya ha-hakkın yok beni zo-zorla burada tu-tutup hemde odaya ki-kilitleyemezsin!"
"Yapamam öylemi Doktor ."
Arkasını dönüp odadan çıkan adamla dumura uğradım kapıdan gelen kilit sesiyle hizla kapiya ilerledim.
"Barlas a-aç ka-kapıyı ne ya-yaptığını sanıyorsun se-sen beni bu-buraya ki-kilitleyemezsin!"
"Sana söyledim Doktor emirlerime uyacaksin ."
Sinirle derin nefesler alıyordum.
"Se-seni şikayet e-edeceğim ko-komutan me-mesleğinde son gü-günlerin a-anliyormusun beni."
"Evet, Doktor anliyorum sende beni anlıyorsun umarim."
"Mahvedecegim se-,seni ben bu-buradan çı-çıkamayacakmıyım sa-sanıyorsun."
"Hayir Doktor aksine ben kapıyı açtığımda çıkacaksın neden öyle sanayım."
Benimle dalga geçen adamla sinirle soludum önünde dikildigim kapiya arkamı dönüp önünde bağdaş kurup öfkeyle oturdum.Burdan çıkmanın bir çaresini bulmalıydim,
Önümdeki pencereyi görmekle zaferle gülümsedim çıkış yolumu bulmuştum.
***Bölüm hakkında yorumlarınızı buraya alabilirim ve görmek istediğiniz sahneleride buraya ekleyebilirsiniz kurgunun akışını değiştirmeyecek olanları ekleyeceğim.
Uzun zamandır bölüm gelmiyordu bunun için kusura bakmayın, bu bölüm normalde çok uzundu lakin uzun zamandır bölüm atamadığım için 2 bölüm şeklinde yayınlayacağım. Büyük ihtimal yarın onuda atar yeni bölüm yazmaya başlarım .
Sizleri seviyorum kendinize cici bakın ♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİLDÂDE
Novela Juvenil"Türk olmak zordur, çünkü dünya ile savaşırsın.Lakin Türk olmamak daha zordur, çünkü Türk ile savaşırsın. Ben Yüzbaşı Barlas Kılıç .Günün sonunda denilecek tek bir söz vardır vatan sağ olsun, varlığım Türk varlığına armağan olsun." Yüzbaşı...