"Yeter Karya! Abartıyorsun. Sadece bir sene. Ondan sonra istediğin kadar özgür ol. Hem evlilik o kadar da kötü bir şey değil. Bir bakmışsın ki birbirinize aşık olmuşsunuz." Annem sinirlerimi bozuyordu. Bana şirketimize ortak olacak adamın oğluyla evlenmem için baskı kuruyordu. "Sadece bir sene." dedim kafasını sallayarak cevap verdi. "Ancak. Tek bir şartım var." Sıkıntıyla nefes verdi ne kadar zor biri olduğumu biliyordu. Hatta beni en çok kendinin tanıdığını söylüyordu. Aslında tek yaptığı kendini kandırmaktı.
"Annecim bu kadar gerilme. Tek istediğim bir sözleşme. Onu da zaten biricik damadınla paylaşacağım." En sevdiğim şeyi yaptım. Gerginlikten patlayacak seviyeye gelebileceği kadar sırıttım.Bu sırıtma yapabileceklerimin habercisiydi.
Taylan gelmişti. Takınabileceğim en yapmacık gülümsemeyle selam verdim. Araya annem girdi. "Tayla oğlum hoş geldin. Hadi balkona geçip kaynaşın." Annem Taylan'a sarıldı. Birlikte balkona geçip oturduk. Söze başladım. "Bunun zorunlu bir evlilik olduğunu biliyorsun. İki ailenin de işine yarayacak bir evlilik. Ve bu evliliği kabul ediyorum. Ancak bir sözleşme imzalayacaksın." Söylediklerimle kaşları çatıldı.
"Ne istiyorsun?"
"Anlaşma istediğimi söylemiştim. Yoksa kulakların yeterince duymuyor mu? Ha?"
"Neyden bahsettiğimi anladığını biliyorum Karya!" Sözleşme dosyasını önüne bıraktım. Şüpheci bakışları önce bende sonra da dosyada dolaştı. En sonunda kaçışı olmadığını anlamış olmalı ki dosyayı açıp okumaya başladı. Kahkaha atmaya başladı. "Şaka yapıyor olmalısın Karya. Yani seni aldatırsam tüm maddi imkanlarım sana kalacak öyle mi? Ah, bebeğim senin gözünde bu kadar ahmak olduğumu bilmiyordum." Gülümsedim. "Aynen öyle. E sonuçta çocukluktan itibaren tanımadığımız insanlara güvenmememiz öğretiliyor değil mi bebeğim?" Alaylı sesime karşılık sırıttı. Kabul edeceğini biliyordum. Bana ihtiyacı vardı. Hayır. Bana mahkumdu. Adlarındaki kara lekeyi ancak ben silebilirdim.
Olayı kısaca özet geçeyim. Taylan bir gün herkesten gizli olarak açtığı -benden gizleyemediği- harem adındaki kadın satış yerine giderken gizlice oraya girdim. Peruk makyaj ve silikon yüz sayesinde de kendimi gizlemiştim. İçeride olanları kayıt edip belgeleri çaldım. Sonra doğru polis ve babasına yolladım. Böylece tutuklandı ve adı pezevenge çıktı. İçeriden parası sayesinde çıksa da yer altı dünyasındaki otoritesi sarsıldı. Her şey tamamdı. Benimle evlenmek zorunda kalınca da el mahkum sesini çıkaramadı. Bu da ona istediğimi yapabilme şansı yarattı. O yalnızca malum yeriyle düşünen ve oraya göre yaşayan biriydi. Emindim ki kendini bir hafta dahi tutamayacak ve beni aldatacaktı. Ancak hırs da yapabilirdi. Bu hiç işime gelmezdi.
Taylan gözlerimin içine sinsice bakarak sözleşmeyi imzaladı. "Yanımda bana ait bir bebek olduktan sonra ihtiyaçlarımı yeterince karşılayabileceğim. Bebeğim." Tırnağımı koluna yavaşça sürttüm. "Sana ait değilim." Elimi tutup üzerinden öptü. "Göreceğiz Kar Çiçeği." Yavaşça ayağa kalktım. El sıkışmak için elimi uzattığımda elimi alıp önümde yavaşça eğilerek öptü. "Görelim Boz."
-----------------------------------------------------------
İlk bölüm kısaydı Çileklerim.
Ancak bekleyin yeni bölüm bomba gibi olacak. Aynı Karya gibi...
Yıldızlamayı unutmayınnn.
Ne kadar yıldız o kadar bölümm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAÇAMAK
Action"Söyle kim üzdü seni bu kadar?..." "Seçtiklerin mi vazgeçtiklerin mi?" Bilmediğimiz sırlar, ihanet ve intikam... Okumaya hazır mısınız?