Uyarı: Hafif smut Solomon x Reader Çeviri hatası olabilir. Iyi okumalar! ￣￣￣￣￣￣￣￣￣￣￣￣￣￣￣￣￣￣￣
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kıskançlıktan daha kötü bir şey varsa o da Solomon'un senin kıskandığınıbilmesiydi.
Biraz ara verebileceğini mi sandın? Daha fazla yanılıyor olamazsın: erkek arkadaşın seni o cadıya baktığını gördüğü anda anladı.
Çok tatlıydı, tahmin ettin mi? Olağanüstü bir şey değil ama iğrenç de değil. Görünüşünü nükleer bir silah gibi kullanması olmasaydı hiç umursamazdın.
"Ah, çok tatlısın!" bir keresinde sana "Keşke senin kadar tatlı olsaydım!" demişti.
Ve ilk başta hiçbir şey düşünmedin. Sadece nazik davranıyordu! Elbette biraz tuhaf ama RAD'de kim tuhaf değildi ki?
Ancak bunu söylerken sana değil erkek arkadaşına bakıyordu.
Tabii ki Solomon her zamanki gibi umursamaz bir tavırla kütüphaneden ödünç aldığı yemek kitabına odaklanamayacak kadar dalmıştı.
(O gecenin ilerleyen saatlerinde paket servisi sipariş etmeniz gerekiyordu, ancak zaten buna güveniyordunuz).
Önemli olan şuydu: Çok çabalıyordu. Onu suçlayamazsın aslında, Solomon'la bir nedenden dolayı çıktın; ama hala. Sinirlerini bozuyordu.
"O kadar aptalım ki... Bunu asla anlayamayacağım! Solomon, bana bu konuda yardım edebilir misin?"
Sihirle bir kapıyı açmak mı? Zor? Evet, doğru.
"Daha önce hiç bir insanla çıkmamıştım... Nasıldır MC? Eminim Solomon harika bir erkek arkadaştır"
Onun anları var.
"Süleyman! Benimle otur, sana yer ayırdım! Neden? Ah, sen buradayken daha iyi konsantre oluyorum!"
Lanet olsun, konsantre olabildi mi hiç?
"Sen çok güçlüsün! Onu bir geceliğine bana bırakman gerekecek, MC! Bana birkaç şey öğretebilir..."
Yumruğunu kapattın, kaşlarını çatarak ona baktın ve masanın üzerinden onu hırpalamamak için kendinle konuştun. Bütün bunlara ek olarak Lucifer'in uygunsuzluk ve kendine hakim olma konusundaki rantlarına ihtiyacın yoktu.
"MC ve benim bu akşam dersimiz var" dedi büyücü kibar bir gülümsemeyle, alışılmadık derecede nazik gözlerle ve okunamayan bir ifadeyle "Sen de eşlik etmek ister misin?"
İçini çekti ve gözlerini devirdi, utançla bakışlarını indirdi, gerçi gerçekten utandığından emin değildiniz.
"Yalnız takılabilir miyiz, peki? MC'nin ne kadar aptal olduğumu görmesini istemiyorum. Onlar benden çok daha iyiler! İddiaya girerim sana onlardan daha çok ihtiyacım var!"
Tuğla kadar aptal olduğunu bilmek için onunla çalışmana gerek yoktu.
Süleyman'a baktın, gözlerini o kadar şaşkınlıkla açtın ki korneanın içi bile kurumuştu. Bir saniye bile geçmeden haylazca gülümseyerek sana döndü ve sonra aslında kiminle çıktığını hatırladın.
"Ya bu ya da hiçbir şey. Saat 6'da Araf Salonu'nda olun, sizi beklemeyeceğiz"
Cadı hızla sana baktı, sözlerinden dolayı hayal kırıklığına uğradı. Hoşlandığın kişiyi ve partnerini bir ders çalışma randevusunda üçüncü kez kullanmak ideal değildi, biliyordun ama başka ne bekliyordu ki? Diğer tüm seçenekler tamamen aptalcaydı.
"Tamam aşkım"
Tiksintisini ve hayal kırıklığını gizlemeye çalışarak homurdandı ama pek başarılı olamadı. Kalçalarını ve at kuyruğunu sallayarak seni yalnız bıraktıktan sonra Solomon'un koluna yumruk attın ve onun acısından zevk aldın.
"MC!! Sakin ol!"
"Bana sakin olmamı söyleme!"
Onu boğmaya çalıştın ama sen ona daha iyi ulaşmak için kendini kaldıramadan boynunu omuzlarının altına sakladı. O da seni çok iyi tanıyordu.
"MC, bir fikrim var! Beğeneceksin, inan bana!"
"Gerçekten mi?"
"Yemin ederim!"
Saldırılarınızdan kurtulduktan sonra Solomon gözlerinizi kaçırdı ve ellerine baktı. Yüreğinden konuşurken yanakları kırmızı bir halde sana tekrar bakması birkaç saniyesini aldı.
"Onun girişimleri umurumda değil MC, ama belli ki seni rahatsız ediyor. Bu konuda bir şeyler yapabilirsem bunun böyle devam etmesine izin vermeyeceğim"
"Peki o halde neden onu dersimize davet ettin?"
Kaygısız bir şekilde güldü, ellerini ellerinin arasına alırken hâlâ kızarıyordu, sanki değerli bir sırrı ortaya çıkarmak üzereymiş gibi sana bakıyordu.
"Öğretmeniniz olarak potansiyelinizi maksimuma çıkarmanızı istiyorum"
Sesi bir fısıltıya dönüştü ve sen ona yaklaştın, nefesi boynunun derisini okşadığında vücudunun titremesine izin verdin.
"Söylesene MC, kendi eğitim mankenine sahip olmak istemez misin?"
