Uyarı: Angst Asmodeus x Reader Çeviri hatası olabilir. Iyi okumalar! ￣￣￣￣￣￣￣￣￣￣￣￣￣￣￣￣￣￣￣
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
asmo ile kavgalar her zaman yüze bir tokat gibi gelir, şehvet iğrenç bir hoşnutsuzluğa dönüşür. dilinden tatlı zehir damlarken ve derinize sızarken, size parlak, hırçın bir gülümsemeyle parlıyor. ve pençeleri hiç bırakmayacakmış gibi kollarınızın etine saplanıyor.
ama şeytan âlemindeyken inatçı oldun. inatçı, meydan okuyan ve cüretkar. hepsi tehlikeli arayışlara girmeye ve düşüncesiz hareketlerinizin sonuçlarıyla yüzleşmeye alışkın. bu nedenle, asmo'nun dudaklarının köşeleri hasta ve uğursuz bir şeye doğru yukarı doğru seğirmeye başladığında, küt dişlerinizin kıvrılıp hırlamasına izin verirsiniz ve kendi sert sözlerinizi ortaya çıkarırsınız.
vahşi bakışlarla ve hatta daha acımasız sözlerle dolu çirkin bir dövüş. Hiçbiriniz son sözü diğerinin söylemesine izin vermiyorsunuz, her cümle artan bir sertliklesavuşturuluyor. ve ancak Lucifer ofisinden çıktığında, yüzü bir fırtınanın bütün belasını taşırken, ikiniz de ayaklarınızı yere sertçe vurarak kendi odalarınıza geri dönersiniz.
odanızda dinlenirken, asmo'nun ne istediğini, ne beklediğini biliyorsunuz: siz - zavallı, kırılgan insan - özür diliyorsunuz. daha da iyisi, ayaklarının dibine diz çöküp af dilemek.
çünkü şehvetin avatarı olan asmodeus özür dilemez. asla buna gerek duymadı, bir dizi hayran hayran onun dikkatini çekmek için her zaman birbirinin üzerine tırmanıyor, onları iblise yaklaştırdığı sürece her zaman daha fazlasını, daha fazlasını, daha fazlasını istiyor. herhangi bir sorun ve bir sonraki oyuncağına dönüyor, sadece yarısı duyulan düzeltmeye yönelik beceriksizce girişimlerde bulunuyordu. asmodeus onları cezbetmek zorunda bile değildi. ve yine de seni etkileyemedi. bu gerçeğin acısı uzun süredir derisinin altında saklanmış, damarlarının altında nabzı atmıştı.
"Sen farklısın," diye mırıldanmıştı asmo gecenin ortasında, uzuvları seninkine dolanmış, pelüşbattaniyelerin altına gizlenmişti. ve sen vardın. Siz de şeytana tapıyorsunuz, karşılığında diyarın sizi sevdiği kadar, değişim programı sırasında hemen tarafınızdan alınan sakinler kadar. kardeşlerine tapıyorsunuz, güçlerini veya içsel günahlarını bir kez bile istismar etmese de, küçük bir sebep olmaksızın vücudunuzu süsleyen yedi anlaşma işareti. ve sen ona öylesine tapıyorsun ki, onun diğerlerine yaptığı gibi sendeleyip düşmekten, seninle oynamaktan ve seni incitmekten korkuyor.
asmodeus'a çok geçmeden iltifatı hatırlatılır, şimdi dudaklarına daha önce sevgiyle yapış yapış olan bir gülümsemeden çok kaşlarını çatmasına neden olur. sabah olduğunda, asmo odaya girdiğinde çoktan yemek masasına oturmuşsunuzdur ve şeytanın umduğundan çok daha prezentabl görünür.
asmo'nun gözlerine sert bir bakışla bakarsın, onun tanıması için bir damla duyguyu bile paylaşmayı reddedersin. hayal kırıklığı onu bir an için daha iyi ele geçirirken, dudaklarını o kadar hafif büzüyor ki. ama yeter ve kan çileği suyunuzdan bir yudum daha alarak gülümsemenizi gizlersiniz.
kahvaltınızı hızlı bir şekilde bitirirsiniz, yemek sırasında tekrar asmo'ya dikkatinizi çekmezsiniz. ve ancak, rad'a gitmek için şeytanla kol kola girmeden önce, o gün bulaşık görevinde olan belphie'ye bir "teşekkür ederim" diye sırıttığınızda, asmo bıçağını ve çatalını kavrayışını gevşetir. sen farklısın.
aşlayabileceğinizden daha besleyici özelliklere sahip tatlı sabunların ve şekerlenmiş losyonların reklamını yapıyor. şimdiyi orada bırakırsın, sessiz muamelen devam eder.
itiraf etmekten nefret ediyorsun ama her hediyeyle iraden uçup gidiyor - kokusu çıkmayan tatlı parfümler ve giyilmeden bırakılan ipeksi giysiler. ve ancak koridorda küçük bir dağ oluştuğunda sonunda çökersiniz.
Abartılı yığından en küçük kutuyu alırken ruj tüpüne bakarsın. Beklediğinizden daha basit, ancak markanın geçerli bir şey olması durumunda hiç şüphesiz maliyetli. kendi odanızın rahatlığında ve bir aynanın karşısına geçerek dudaklarınıza bastırıyorsunuz ve onları hayranlık duymadan edemeyeceğiniz koyu bir kırmızıya boyuyoruz. asmo size en çok neyin yakışacağını, en çok neyi seveceğinizi her zaman biliyordu.
ama asmo hakkında bildiğiniz bir şey varsa, o da kurnazlığıydı. aldatıcı düşünceleri ve sinsi bir dış görünüşüyle kardeşlerinden daha kurnazdır, gözlerini genişletebilir ve göğsünü doğru şekillerde ileri itebilir. çünkü dudakların kıpkırmızı olur olmaz yanmaya başlar.
Bu hisle nefesin hızlanır, dudakların alev alev yanar. göğsünüz panik içinde inip kalkıyor, parmaklar çaresizce ağzınızı kaydırıyor, bu korkunç duyguyu pençeyle atmaya yarı hazır.
fakat çok geç.
çünkü asmo senin farklı olduğuna karar vermişti ve onunla konuşmamaya başvurmak isteseydin, hiç konuşmazdın. dudaklar sımsıkı kapalı, boğuk bir çığlık ağıt evinde yankılanıyor. Keskin, tehditkar bir sırıtışla karşılık veren asmo, lanetin bozulması için tek gereken şeyin bir öpücük olduğunu söylemeden önce ne kadar beklemesi gerektiğini ve sözsüz yalvarışlarına boyun eğmeden önce ne kadar beklemesi gerektiğini merak ediyor.
