Sıfırsal-Jude Bellingham

Yıldızların Yanında

Elime aldığım viski şişesinden bir kaç yudum alıp bahçeye geçmiştim ki kapı çaldı. Doğru düzgün kafa dağıtmama dahi imkan yoktu bu lanet şehirde. Yavaş adımlarla kapıya doğru ilerlerken tekrar tekrar çalmaya devam etti.

-Geliyorum.

Kapıyı açtığımda gördüğüm yüze kapıyı kapatmak istedim. Ancak bu sadece düşünebildiğim bir şeydi. Kalbim ise kapıyı ardına kadar açmıştı.

-Jude. Neden geldin? Hem evimi nereden biliyorsun?

-Duru'dan öğrendim.

-Neden geldin Jude? Daha çok dalga geçip egonu yükseltmek için mi?

-Nur lütfen. Asla öyle bir amacım olmadı.

-Peki sevdiğim kişinin sen olduğunu bildiğin halde bilmezlikten gelip ünlü aşkın nasıl gibi sorular sorman neyin nesi Jude Bellingham?

-Felipe ile çıkan haberlerden sonra hala beni seviyor musun emin olmak içindi.

-Ne? Emin olsan ne olacak ki? Daha çok mu güleceksin?

-Nur susup beni dinler misin? Ben seninle ne oynadım ne de dalga geçtim. Hatırlıyor musun o gün uçakta yazdığım kağıtta ki sözü?

-Ben ilk bakışta aşka inanırım....

-Evet Nur. Bunu yazmamın sebebi vardı. Ben ilk bakışta aşka inanırım...

-Jude ne demek istiyorsun-

-İlk bakış Nur... İlk bakış... Üstüme o buzları döktüğün andan beri düşünüyorum. Seni aklımdan çıkaramıyorum ama sana nasıl ulaşacağımı bilmiyorum. Sonra bir gün o adamla çıkan haberini görüyorum. Demek buymuş 10 yıllık aşkı diye düşünüyorum. Ama yine de başkasına aşık olduğunu düşünerek gururuma yenilip instagram hesabını buluyorum. Bir de bakıyorum ki beni takip ediyor ve bir sürü mesaj var. 10 yıl boyunca yazılmış mesajlar. O an ki mutluluğumu tarif bile edemem sana Nur. Sonra sen bizim takımdan birinin eşi ile tanışıp onun düzenlediği partiye geliyorsun ve ben ordayım. Bütün yollarım sana çıkıyor. Bu kader ve ben kaderin önünde diz çökmüş durumdayım. Seni gözlerine ilk baktığım andan beri seviyorum.

-J-jude... Ne desem bilemiyorum... Bu... Bu gerçek mi onu bile anlayamıyorum.  Bu lanet olası aklımın bana oynadığı bir oyun mu delirdim mi bilmiyorum? Benim için o kadar gerçek dışısın ki.... Ne desem bilemiyorum?

Olduğum yere saplanmış gibi dururken adım adım yanıma geldi. Aramızda hiç yok denilecek kadar az mesafe varken kahverengi gözlerini gözlerime dikti.

-Öyleyse bir şey deme Nur... 

Alnını alnıma yasladı. İkimizin de gözleri kapanmış sessizce birbirimizi dinliyorduk. Yavaşça alnımı çektim. Artık sadece gözlerine bakıyordum. Bu durum bütün yılların acısını tek seferde alıp götürmüştü.  

-Bu an gerçekten gerçek mi?

Dudakları hafifçe kıvrılırken cevap verdi:,

-Emin olmak ister misin?

Yavaş ve nazikçe dudaklarının arasına aldı dudaklarımı. Yıllarca çektiği özleme karşın karşılık veriyordu dudaklarım hasret giderirmişçesine. Bir süre sonra geri çekildi dudaklarımız. Sanki gözlerimiz izin istemiş gibiydi onlardan birbirine kenetlenirken. Elini sakince saçlarıma götürdüğünde bende aynı şekilde saçlarını okşadım. Kısa kıvırcık saçlarında usulca dolaştı parmaklarım. 

-Seni o kadar çok özledim ki Jude... Hiç dokunmadım belki saçlarına hiç öpmedim belki dudaklarını ama o kadar özledim ki... 

-Belki kısa bir süredir tanıyorum seni ama o kadar uzun yıllar özlem duymuş gibi hissediyorum ki. Sanki eksik parçama sahibim artık. Yıldızların yanında beraber olmak istediğim kişiyi buldum ben seninle Nur...

-Yıldızların yanında olmak mı? Ciddi misin?

Gülerek verdiğim cevaba hafiften bozulmuş gibiydi.

-Evet yıldızların yanında olmak. Komik mi?

-Hayır, hayır... Gel benimle.

Elinden tutup odama çıkardım. Yatağa uzandığımda gelmesi için işaret ettim. Yanıma uzandığında sadece bana bakıyordu ki elimle tavanı işaret ettim.

-Yıldızların yanındayız Jude...

Aynaya yansıyan görüntümüz... Camdan görülen yıldızlar... Yavaşça kolunu başımın altına yerleştirdi. Başımı göğsüne koyarken ritmi bozulmuş kalp atışları kulağımdaydı. Saçımı kokladığını hissediyordum hipnoz edici kokusunu içime çekerken. Birbirimizdeyken daha güzel görünüyorduk yıldızların yanında.

-Lütfen bu gece beraber uyuyalım Nur. Bu huzura gerçekten ihtiyacım var.

Kolları ile daha çok sardı cümlelerini söylerken.

-Keşke ölünceye kadar beraber bu huzuru yaşasak Jude... Keşke.

-Emin ol bunu senden hiç esirgemeyeceğim. Sen bıkana kadar.

-Sende emin ol ki bundan asla bıkmayacağım Jude Bellingham.

Dudaklarına son bir öpücük kondurup derin bir uykuya daldım. Bu şüphesiz hayatımın en iyi uykusuydu...

(Bu bölümü sadece Jude ve Nur'a ayırmak istediğim için kısa yazdım... Buna kesinlikle ihtiyacım vardı.)