Bunu da sevilmeyenlere armağan edelim de konu kapansın...
00:35
"Daha önce yazılmış ve kaldırılmıştır, isim değişikliği vardır. Olay kurgusu benzerdir.
—————-
Eğer babanız karşınıza geçip hastanede karıştırıldığınızı söylese ne derdiniz?
Ben bi siktir git babaya derdim. Yada vazgeçtim ben yaşamayı seviyordum. Babamın yanında bunu dersem kendimi hastanede falan bulabilirdim. Neyse çok uzattım. Şu an tam o noktadayım, hastanede oturmuş DNA testinin yapılmasını bekliyorduk, yanımda oturan babama eğildim.
"Baba sıkıldım" dediğimde babamın sert ve kesin cevabını duyunca önüme döndüm
"Cemre sus kızım!" Doktor ile bakışırken göz devirdim benim ne işim vardı burada yaaa, odanın kapısı açılınca içeri bir kadın girdi kadın ile gözlerimiz nerdeyse aynıydı, aklımda ki düşünceleri savunurken , kadın ile birlikte içeri bir adam, kız ve erkek çocuğu girdi . Doktor onları ağırlarken tam karşımıza oturdular. Doktor klasik cümlelerini sıralayıp, özür diledikten sonra hemşire kan almak için bizi sedyeye davet etti. Karşımda oturan kız kadına dönüp bir şeyler fısıldarken, sedyeye oturdum. Hemşire kanımı sömürürken, kadının sesi duyuldu.
"Benim kızım yok doğduktan 4 ay sonra öldü" gözlerim büyürken kadına baktım, hemen sonrasında babama
"Bu kız kim o zaman" dediğimde kadın beni cevapladı.
"Avukatımız" kıza daha doğrusu kadına baktım, çok genç gözüküyordu, acaba kaç yaşındaydı. Doktor söze girdi "sadece Cemre Çelse ve Serkan Keskinin kanları alınacak" karşıda oturan adama baktım. Serkan keskinin babam olma ihtimali vardı. Düşüncelerimi kovdum ve sedyeden kalkıp babamın yanına gittim. Ona sarılırken, başımın üstüne bir kaç öpücük kondurdu. "Özür dilerim" dediğinde sinirle ona döndüm "dileme senin bir suçun yok, hepsi o aptal hemşirelerin" dediğimde beni göğsüne çekti. Doktorun sesi yankılandı odadan sanki hüküm verilmiş gibi ayrıldım babamdan,
"Sonuçlar bir saate çıkacak kafeteryada oturtabilirsiniz" dediğinde ayağa kalkıp babamı elinden tutup dışarı sürükledim. Kafeteryaya gelince boş bir masaya oturduk. "Baba" dediğimde sözüm kesildi.
"Oturabilir miyiz?" Diyen ses ile başımı kaldırdım yukardaki kişiler buradaydı, tek sorun o kız yanlarında değildi. Göz devirdim neden o kıza o kadar takmıştım ki,
"Oturtabilirsiniz" diyen babama karşı
"Hayır" cevabını ben vermiştim, babam bana ters bir bakış atıp aileye döndü.
"Oturun lütfen, Cemre bugün biraz agresif" dediğinde
"Baba" dedim susmam için bana bakışlarıyla cevap verince, yerime sindim. Kadın yanımda ki çocuğa bakıp gülümsedi
"Oğlum bize içecek bir şeyler alsana" çocuk ayağa kalkınca, adam ile babam tokalaştı. "Merhaba" diyen kadın sadece baş selamı verdim. Çocuk geri dönüp hepinize birer çay verirken, babama doğru eğildim.
"Annem nerede" derken sesim yüksek çıkmıştı. Aile bizi dinlerken babam omuz silkti.
"En son İngilteredeydi" kaşlarımı çattım.
"Bu olanlardan haberi var mı?" Diye sorduğumda babam başını olumsuz anlamda saladı. Sinirle ayağa kalktım.
"Nereye" diyen babama ters bir bakış atıp cevapladım.
"Sana ne, anemi arayacağım" dedikten sonra bahçeye çıktım. Annem telefonu açınca hızla konuştum.
"Annecim neredesin" dediğimde neşeli sesini duydum.
"Güney koredeyim annecim, bende seni arayacaktım zaten nasılsın güzelim"
"İyi değilim anne" diye bağırdığımda, annemin telaşlı sesi duyuldu.
"Ne oldu iyi misin, bir sorun mu var?" Diye sorduğunda derin bir nefes aldım.
🧶
Anneme kısaca her şeyi anlattıktan sonra yukarı çıkmış ve sonuçları beklemiştim. Annem ilk uçakta buraya gelecekti. Doktorun odasında sonuçları beklerken, hemşire sonuçları doktora uzattı,
"Evet elimizde ki sonuçlara göre Cemre Çelse %99 Serkan Keskinin kızı" gözlerim dolarken ayağa kalkıp bağırdım.
"İmkansız ben Serkan Keskin'in değil, Bora Çelse'nin kızıyım" diye bağırdığımda babam ayağa kalkıp yanımda durdu.
"Cemre sakin ol" dediğinde bağırdım
"Nasıl sakin olayım baba şunlara bak karşıma geçmiş 17 yıllın çöp diyorlar, sen onaların kızısın diyorlar, baban baban değil, annen annen değil diyorlar. Hayatımdan bir çöpmüş gibi bahsediyorlar" dediğimde babam bana sımsıkı sarıldı. Ağlamam şiddetlenirken, "biz kendi kızımızı istiyoruz"diyen sesi duydum.
"Hayır baba" dediğimde babam saçlarımdan öptü.
"Bize bir kaç gün verin anneside burada değil beraber oturup bir konuşalım" diyen babam ile adam omzu silkti
"Konuluruz ama annesi gelene kadar bizde kalacak, yoksa işlem başlatırız. Annesi gelince oturur konuşuruz, onu sizden koparma gibi bir durumumuz yok merak etmeyin, annesi gelince ne kadar süre sizle kalacağına karar veririz"
🧶
Araba hareket ederken sessizce arka koltukta oturuyorduk. Yanımda hastanedeki çocuk vardı. Babam için onlar ile gidiyordum, bir evin önünde durunca indim arabadan güzel bir villada yaşıyorlardı.
"Buradan canım" diyen kadını takip ettim.
Annem oluyordu içeri geçtiğimizde kadın beni oturma odasına yönlendirdi. Babamın istediğini yapıp sakin kalıyordum, onları tanımaya çalışıyordum sadece babam için, babam gelecekte keşke dememi istemiyordu. Onları tanımamı istemişti. Bende onun için buraya gelmiştim. Annem gelince detaylı bir şekilde konuşulacak konu bir süre lafa kaldırılmıştı. Yarın annem gelecek ve haftanın bazı günleri onlarla kalacaktım.
"Evet canım seni aile üyeleri ile tanıştırayım" diyen kadına baktım. Gülümseyerek bana bakıyordu. Oturma odasında hastanedeki şahısları saymasak 5 kişi vardı.
"Ben annenin Selva, bu Kartal en büyük abin, yanında oturan Pusat ikinci abin, onun sağında ki Demir üçüncü, sonra Baran" dediğinde hastanede olan kişiyi gösterdi "o en küçük abin Poyraz ve birde kardeşin var Atlas" dediğinde onlara baktım
"Bu ne ya koyun sürüsü gibi(Selva hanıma baktım ve onları işaret ettim) ben bunların hiçbirini ismini hatırlamam" Selva hanım ve Serkan bey dediklerim ile güldüler
"Zamanla oda olur" diyen Serkan beyi umursamadım.
"Merhaba Cemre ben" dediğimde ismini hatırlamadığım biri dışarı çıktı. Kalanlar ise sadece bir baş selamı verdiler, "Sen Demirin kusuruna bakma o seni daha kabullenemedi" dediğinde başımı salladım. "Nerede kalacağım ben" dediğimde Selva hanım gülümsedi.
"Sana bir oda düzenledik, orada kalacaksın. Biraz zaman geçsin istediğin gibi düzenleriz orayı" dediğinde başımı salladım. Sadece 18 girene kadar kalacaktım, içimde bir pişmanlık oluşmasın diye, Selva hanım odamı gösterince teşekkür ettim ve yatağıma uzandım. Bugün olanları düşünürken, sıkıntıyla ofladım.
Telefonuma uzanıp abimi aradım. Çıldırmış durumda olmalıydı. "Alo abicim nerdesin sen, yeni öğrendim olanları bana neden haber vermiyorsunuz. Adresi söyle gelip alayım seni" dediğinde gülümsedim
"Abi sakin ol iyim ben, zaten yarın konuşup anlaşacaklar bir şey olursa ben sana haber veririm merak etme" dediğimde abimin sesini duydum
"Nasıl merak etmeyeyim kızım, tanımadığın bilmediğin bir yerdesin ya başına bir şey gelirse zarar verirlerse sana" derin bir nefes aldım "iyim abi ben, kendimide koruyabilirim" dediğimde abim biraz daha sakinleşti, vedalaştıktan sonra telefonu kapattım. Yatağımda tavanı izlerken kapı açıldı, hafifçe doğruluğumda Baranı gördüm
"Gelebilir miyim?" Dediğinde başımı saladım. Oturur pozisyona geçince yatağın ucuna oturdu
"Nasılsın" dediğinde omuz silktim
"İyi gibi" dediğimde gülümsedi
"Peki ne hissediyorsun"
"Altüst olduğumu hissediyorum. Bütün hayatım elimden alınmış gibi bir his var içimde, her şeye yeniden başlamamı istiyorlar ama kaçırdıkları nokta benim bunu yapacak güce sahip olmamam" sessizliğe gömülüp gözlerinini izlerken gülümsedi
"Yanılıyorsun senin bunu yapacak gücün var ama henüz farkında değilsin, sen çok güçlüsün Cemre eminim bunun da üstesinden geleceksin ben hep buradayım. İstersen abin olarak, istersen arkadaşın olarak hatta bir yabancı olarak" gülümsedim. Bu iyi hissettirmişti
"Teşekkür ederim" dediğimde gülümsedi...
🧶1060/ 13:45
Bir bölüm sonu denilebilir...
YOU ARE READING
Biyolojik ailem demeliyim sanırım....
General FictionKlasik karıştırılmış bebekler desem olmaz mı... Cemre Çelse/ keskin ailesini ve abilerini tanırken onlara eşlik edelim. Aileler arasında ki farkları görelim. Cemrenin yaşadıklarını okuyarak hissedilim, hadi buradan hikaye yeni başlıyor