Biyolojik ailem demeliyim sanırım....

Bölüm2

23:46
Günün sözü:
Ne derler bilirsiniz; severseniz tam sevin, sevmezseniz siktir olun lan...

————————
Herkes aşağıdaydı. Annem gelmişti. Sıkıntıyla bacağımı salarken, telefonum çaldı hızlıca telefonumu alıp arayana baktım. Hayatımın diğer yarısı, başka evrenimde ki sığınağım arıyordu. Telefonu kulağıma yaslarken sesini duydum.
"Bazen beni gerçekten unuttuğunu sanıyorum." Güldüm
"Aşk olsun hayatım ya ben seni unutur muyum? Sadece bu aralar hayatım altüst olmuş durumda" dediğimde endişelenen sevgilimin sesini duydum.
"Ne oldu?"
"Sevgilim olan Pamir bey şimdi şöyle ki ben doğduğum gün hastanede doğan başka bir Bebek ile karıştırılmışım" dediğimde
"Ne" diye bağırdı. Güldüm işte bu benim hikayemdi...
                                     🌺
Abim beni aşağı çağırınca Pamir ile vedalaşmıştım. Aşağı indiğinde annem yanıma gelip sımsıkı sarıldı. "Seni çok seviyorum..." dediğinde gülümsedim."bende" dediğimde ayrıldık, annem iki yanağımdan öptükten sonra, elimden tutup beni az önce kalktığı yere oturttu, babamın yanına, babam elimi sımsıkı tutarken ona gülümsedim
"Annecim şimdi biz kararımızı verdik ama ben sana da sormak istiyorum,ne yapmak istiyorsun güzelim" omuz silktim
"Siz ne karar verdiniz" diye sorduğumda annemin gözleri doldu.
"Onlar ile kalacaksın, cuma günü buraya gelecek, baban ile kalacaksın. Cumartesi akşamı baban seni bana getirecek ve benimle olacaksın pazartesi okuldan sonra yine yeni ailenlesin" dediğinde derin bir nefes aldım. Abime baktığımda gülümsedi. Yanıma gelip saçlarıma nefesini üfleyip bir öpücük kondurdu. Bu seni seviyorum demekti, gülümsedim
"Ben hep buradayım abicim, şimdilik böyle bir karar verildi ama sen bir kaç ay sona 18'e girince istediğin kararı vereceksin, işte o zaman kimse hayatına karışma hakkını kendimde bulamaz" annem başını saladı, "Abin haklı güzelim biz her zaman yanındayız, seni benim doğurmamam, seni büyütmediğini anlamına gelmez, sen benim kızımsın he hareketinle seni biz büyüttük iyisiyle, kötüsüyle" gülümsedim babam elimi sıktı
"Ben her zaman arkandayım güzelim, doğru kararı vermeni istiyorum, gelecekte içinde bir keşke kalmasın ama istemiyorum dersen şimdi dava açar ve sana zarar verebileceklerini söyleyerek seni alırım. Sen ver kararını doğruyu bulacağını biliyorum" başımı karşımda ki aileye çevirdim tam kadro karşımızdaydılar, annem geldiği gibi babamı alıp dayanmıştı kapılarına, derin bir nefes aldım.
Ben keşkeleri sevmezdim çünkü hep içimde bir boşluk oluştururlardı, keşkeler her zaman ayağıma dolanır beni pişman ederdi. Beni doğuran o kadındı en azından bu kadarını ona borçluydum. Annemin elini sıktım
"Ben keşkelerden nefret ederim anne biliyorsun, sizin dediğiniz olsun 18'e girene kadar, onlara haksızlık yapmak istemiyorum. Siz benim ailesiniz dönüp dolaşacağım yer sizin yanınız" annem gülümsedi ve bana sımsıkı sarıldı, babam sırtımı okşarken, abimin nefesi saçlarımdaydı. Kendimi daha güçlü hissediyordum...
                                  🌺
Annemler gittikten sonra bana verilen odaya geçmiş ve Ceren'i aramıştım. Kendimi yanında en iyi hissettiğim, bana en iyi gelen arkadaşımdı Ceren, aramızda 3 yaş vardı ona rağmen en iyi anlaştığım kişiydi, Ceren kapattıktan sonra yatağa uzandım. Yaşadıklarım garipti, kapım çalınca "gel" diye seslendim. Telefonum ile uğraşmaya devam ederken duyduğum ses ile yattığım yerden doğruldum. "Gelebilir miyim?" Diyen kişi ile başımı saladım. Abi tayfasından biriydi ama ismini veya kaçıncı sırada olduğunu hatırlamıyorum. Yatağımın ucuna oturunca bana elini uzattı. "Poyraz ben en küçük abin" diye beni aydınlatınca başımı saladım.
  "Tanışamadık seninle" diye devam edip bana elini uzatınca, elini sıktım
"Sorun değil" dediğimde gülümsedi.
"Ne yapıyorsun, sıkılmıyor musun? Aşağı inelim istersen?" Dediğinde başımı olumsuz anlamda salladım. "İyi böyle" dediğimde başını saladı. "İnsanın 17 yıl sonra en büyük hayalini gerçekleştirmesi biraz garip, hep isterdim kız kardeşimin olmasını, olmadı. 17 yıl oldu, 17 yıl sonra kız kardeşimin ölmediğini öğrendim. Ben 17 yıl boyunca hep gittim mezarlığa, kendimi ona anlattım beni en iyi anlayan oydu. Benim kız kardeşim beni her zaman anlıyordu" söyledikleri garip hissettirirken sustum sadece sustum
"Hayatın mahvoldu 17 yılının yalan olduğunu söylediler, bunlar zor şeyler ben farkındayım bunun ama sana yalvarırım ön yargılı davranma, bizi de anla yıllarca kardeşimizi öldü bildik, onun yasını tuttuk, senin bir ailen var seni çok seviyorlar bugün bunu hepimiz gördük ama seni bizde onlar gibi sevebiliriz. Bir şansımız var mı?" Dediğinde başının olumlu anlamda salladım. Ön yargılı davranamazdım, ön yargılı davranırsam onlara haksızlık ederdim. Poyraz gülümsedi, "teşekkür ederim ama sana hemen alışmalarını bekleme olur mu? Onlar fazla ön yargılılar ama eğer sen onlara bir şey yapmazsan ve onların seni sevmelerini sağlarsan seni her şeyden korurlar" başımı olumsuz anlamda salladım.
"Benden kendimi onlara sevdirmemi bekleme, ön yargılı davranmam ama kendimi onlara sevdirmem ve benim kimsenin korunmasına ihtiyacım yok" Poyraz başını olumlu anlamda salladı. "Aşağı inelim mi? Seni tanımak isteyenler var" dediğinde başımı olumlu anlamda salladım. Aşağı indiğimizde Selva hanım ayağa kalktı. "Kızım hoş geldin" dediğinde başımı saladım ve boş bir yere oturdum yanımda kardeşim olduğunu söyledikleri kişi vardı. Poyraz bağırdı.
"Evet size yeni aile üyemizi tanıtmak isterim,biraz da onu tanıyalım" dedikten sonra gülümseyerek bana baktı. "Tanıt kendini" dediğinde kararsızlık ile ona baktım. "Nasıl tanıtayım biliyorsunuz zaten Cemre Çelse ben" dediğimde Poyraz güldü. "Çelse değil keskin bu bir ve şöyle yapalım ben sorayım sen cevapla" dediğinde "fark etmez" dediğimde başını olumlu anlamda salladı
"En sevdiğin renk" dediğinde güldüm
"Yeşil"
"Yapmayı en çok sevdiğin üç şey"biraz düşündüm
"Birincisi arkadaşlarım ile vakit geçirmek, ikincisi kitap okumak, üçüncüsü resim çizmek" dediğimde başını olumlu anlamda salladı.
"En sevdiğin hayvan" dediğinde hemen cevapladım
"Köpek" Poyraz, baran ve Atlas güldü, göz devirdim.
"Bu sorular ne ya sanki çocuğa soruyorsun" dediğimde Atlas söze girdi.
"18 yaşına girmeyen her birey bir çocuktur" ona ters bir bakış atıp bir saat uğraştığı belli olan saçlarını karıştırdım."Senin gibi mi?" Dediğimde göz devirip saçlarını düzeltti
"Sırada ki soru" diyen Poyraza döndüm
" Kitapları seviyorum dedin adaya düşsen yanına alacağın üç kitap" biraz düşündüm
"Fareler ve insanlar, Bir idam mahkumunun son günü ile Suç ve Ceza" dediğimde
"Bunlar adada ne işine yarayacak" dediğinde güldüm
"Sıkıntımı giderirler" göz devirdi. Baran girdi söze
"Peki adaya düşsen yanına alacağın üç şey"
"Abimi alırdım, kitaplarımı alırdım ve ateş alırdım" dediğimde Selva hanım konuştu
"Neden abin?" Gülümsedim
"Orada başıma bir şey gelmemesi için" Selva hanım gülümsedi.
"Saçma" diyen Poyraz ile omuz silktim
"Kime göre neye göre"
"Ne yiyeceksin orada" göz devirdim
"Adı üstünde ada yiyecek bir şey illaki vardır. En fazla balık tutarız"
"Ya deniz yoksa" bu çocuk salaktı
"O zaman ada olmuyor" göz devirdi. Kartal konuştu
"İki soru daha önce kaç kişi ile çıktın ve sevgilin var mı?" Gülümsedim
"İkisinin de cevabı aynı gibi çünkü daha önce bir kişi ile çıktım oda hala hayatımda yani sevgilim var" Kartal kaşlarını çattı. Pusat sordu
"Ne kadardır sevgilisiniz" düşündüm
"3yıldır tanışıyoruz, 2 senedir sevgiliyiz çocukluk aşkı denilebilir" dediğimde göz devirdi.
"Bizde bir tanışalım kendisi ile ya" dediklerinde başımı olumlu anlamda salladım.
"Şu an burada değil ama gelince tanışırsınız" dediğimde Atlas sordu
"Nerede"
"Aile şirketini yönetiyor" Poyraz sordu
"Kaç yaşında lan" dediğinde
"21" dedim herkes sessizleşince konuştum
"Başka soru yok mu?" Baran sordu
"Hayalinde ki meslek" gülümsedim
"Hayalimde ki meslek pilot ama benim asıl mesleğim avukatlık" Demir sessizlik kilidini açıp konuştu.
"Neden hayalinde ki Meslek değil" omuz silkip onu cevapsız bıraktım. "Başka soru" Serkan bey konuştu
"Eski ailen mi izin vermiyordu artı..." sözünü kestim
"Ailem asla mesleğime karışmaz sebebi başka" Serkan bey anlayış ile başını saladı.Baran sordu "en son mesaj attığın kişi kim ve ne mesaj attın ve telefonunda ne diye kayıtlı" göz devirdim "bu beni tanıyabileceğin bir soru değil" omuz silkti
"Merak ettim" göz devirdim  ama telefonumu aldım. Mesaj uygulamasına girerken, Atlas telefonuma eğildi, telefonumu geri çekerken göz devirdi
"Belki yalan söylüyorsun" bu sefer ben göz devirdim. "Al bak" telefonumu ona uzattım telefonumu alıp en üstteki sohbete tıkladı. "In Lake' ech" dediğin Poyraz "ne" diye bağırdı
"İsim bu böyle kaydedilmiş " dediğinde Pusat sordu "ne anlama geliyor" gülümsedim
"Ben senim, sende ben. Birbirimizin başka yüzleriyiz" dediğimde Baran sordu "kim bu" gülümsedim "sevgilim" dediğimde göz devirdi.
"En son o mesaj atmış şey demiş 'sevgilim Allah'ın adını alıyorum ara şu abini beni aramasın yeter ya sabahtandır arıyor boş boş konuşuyor, bırakmıyor çalışayım'" gülümsedim mesajını görmemiştim. "Cemrenin en son attığı mesaj ne" dediğinde Atlas cevapladı.
"Sonra anlatırım"
"Neyi" diye soran Baran ile telefonumu aldım Atlastan "bu kadar yeter" diyip ayağa kalktığımda Selva hanımda kalktı
"Kızım birazcık daha kalsaydın." Başını olumsuz anlamda saladım.
"Yok ya ben odama geçeyim," dediğimde Selva hanım başını anlayış ile salladı. Odama geçince telefonumu elime alıp Pamir'i aradım. Telefon açılınca sırtım.
"Hayatımın anlamı" dediğimde
"Sevgilim" diye karşılık verdi
"Abim çok mu yordu seni?" Dediğimde sinirli sesini duydum
"Senin abin tam bir yavşak 274 kere aradı beni"kahkaha attım
"Abime yavşak deme"
"Sen sadece abini koru tamam mı güzelim? Biz kimiz ki" güldüm
"Sen benim sevgilimsin, hayatımın anlamısın, her şeyimsin" dediğimde kahkaha sesi doldu kulaklarıma
"vay vay biz bunları sizden duyar mıydık Cemre Hanım" sırıttım
"Tadını çıkar, bir daha duyamaya bilirsin"
"Bak hele yemin ederim abin elimde kalacak, sanki en romantik anımızı hissediyor yavşak" göz devirdim "küfür etme" dediğimde cevap verdi.
"Tamam yavrum ya" moralim bozulmuştu
"Tamam Pamir sonra konuşuruz" dediğimde sessini duydum
"Kızım ne oldu şimdi ya neyin tribi bu" göz devirdim
"Trip atmıyorum Pamir sadece bilmiyorum birden moralim bozuldu" çünkü seni özledim...
"Emin misin?" Diye sorduğunda "evet" diye cevapladım. "Görüşürüz" dediğimde,
"Görüşürüz sevgilim bir şey olursa ara ve şu yeni aile meselesi canın sıkılmasın diye çok konuyu açmak istemiyorum ama lütfen dikkat et," dediğinde gülümsedim.
"Tamam bir tanem, merak etme sen" dediğimde sesini duydum
"Seni seviyorum güzelim ,zamanın bölünemeyecek kadar kısa bir parçasında çok sevdim seni"
———————
1474 //16:17
Bölüm sonu diyelim de geçsin,
Güneş batınca, ay doğunca, karanlık çökünce parlıcak yıldızlar...