7

4.3K 278 8
                                    

Bazı günler uyandığınızda o günün diğerlerinden farklı olacağını hissedersiniz. Mesela, ben Batu'yla tanıştığım gün diğerlerinden mutlu uyanmıştım. Ya da Batu'ya aşık olduğumu fark ettiğin gün düşerek uyanmıştım. Bu gün ise annemin seslenmesini beklemeden uyanıp hazırlanmıştım. Yani bu gün de bir şeyler olacaktı.

Ya da benim saçma bilinç altım benimle dalga geçmek için bu günü bulmuştu. Çünkü bu gün erken kalkmamın sebebi okul çıkışında kavgaya gidecek olmamdı.

"Nehir, sofraya gel. Bir kere daha bağırmayacağım" diye bağırdı annem mutfaktan. Ben ise göz devirdikten sonra okulun kızlar için bir pantolon çıkarmamasına sinir olarak akşamdan hazırladığım çantamı koluma takarak odamdan çıktım.

İki katlı şirin bir evimiz vardı. Bu ev dedemden annemlere evlilik hediyesi olarak verilmiş zamanında. Ayıptır söylemesi dedem, babamı çok sever. Bazen annemin değil babamın babası olduğunu düşünüyorum. Aynı şekilde dayılarım da babamı seviyor. Ilgaz dayımın ise babama daha farklı bir sempatisi var. O da babamların hastanesinin Antalya kolunda çalışıyor. Karısı Kübra yenge de aynı hastaneden. Bildiğim kadarıyla iki kuzenim var ama buraya pek gelemedikleri için pek görüşemiyoruz. Sadece yazları. Kuzey benden iki yaş küçük ve Ilgaz dayıma çok benziyor. Rüzgar ise altı yaş küçük benden. O biraz daha Kübra yengeme benziyor. Ve ikisini de çok seviyorum.

"Abla," dedi Deniz masaya oturduğumda, "babamla konuşsana. Bu akşam Ali amcalarda kalmam için" dedi otuz iki diş gülerken. Ne diye yapayım ki bunu?

"Ne işin var yine?" dedim gözlerimi devirirken. O ise yüzündeki gülümsemeyi hiç bozmadan cevapladı beni. "Sen anlamazsın "

"Salağım ya ben. Hep Batu öğretiyor bunları sana dimi?" dedim sinirle. Yine bana güzel yeşil gözlerini kıstıktan sonra konuşmaya başladı.

"Öncelikle salak olduğun için değil, sana söylenemeyecek şeyler olduğu için öyle dedim. İkincisi, Batu abiye laf sokmak için hiç bir fırsatı kaçırmıyorsun değil mi?"

Tabi ki bulduğum fırsatları değerlendireceğim.

"Kız meselesi yani" dedim sandalyeye kurulurken. Eteğim izin verdikçe sandalyede bağdaş kurduktan sonra masadan bir zeytin alıp ağzıma attım. "Sizin saçma işleriniz için kendimi yakamam. Babama söyle izin verirse senindir. Vermezse babandır yani, vermez vermez." dedim.

Bana gözlerini kısarak baktıktan sonra gözlerini devirdi ve konuşmaya başladı. "Kız meselesi tabi ki. Ayrıca babama söylemem sence de saçma olmaz mı?"

Eh, düzgün taktikler almak istiyorsa Batu doğru kişiydi. Malum babamın yanında master yaptıktan sonra aldığı dersleri günümüze uyarlamıştı. Ama bu benim sevgili kardeşime ayak direyebileceğim gerçeğini değiştirmiyordu.

"Ne fısıldaşıyorsunuz?" diye araya girdi babam Deniz'in cevap vermesini beklerken. Ben ağzıma yeni bir zeytin atarken Deniz ise sadece güldü. Hiç anlaşılmadı iş çevirdiğiniz gerçekten.

"Hiç" dedim tabağıma peynir ve salam koyarken. Bugün için güç toplamam gerekiyor. İyi beslenmeliyim.

"Bir kez daha sormayacağım. Ne karıştırıyorsunuz?" dedi babam gömleğini düzeltirken. Bu adam ne kadar yakışıklı yahu. Yanımdaki öküz ona benzeyeceğine biraz ben benzesem ne olurdu?

"Deniz bu akşam Ali amcalarda kalmak istiyor." dedim pat diye. Her türlü söyleyecektik. Zaten geç kalmadan çıkmam gerekiyordu. Bir de Deniz için ağzımda laf geveleyip aç kalmazdım.

"Ne işin var Ali gevşe-, yani Ali amcanlada?" dedi babam merakla kollarını masaya dayarken. Ben ise hiç şeklimi bozmadan yemeğe giriştim. Deniz de kıvranmaya başladı. Ne? Tabi ki kötü bir abla değilim.

Babamın Kopyası (Tesadüf Serisi-2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin