6

3.9K 268 4
                                    

"Batu ve Doğu," diye cırladı yanımıza yaklaşan kız. Bir insan evladı böyle tiz bir sese sahipken neden bir de sesini incitme gereği duyardı ki?

Yanımıza gelip elini omzuma koyduktan sonra konuşmasına geri döndü. Sesinden hiç etkilenmiyormuş gibi yüzüme ayran budalası bir gülümseme koyarak onu dinlemeye devam ettim ben de. "Yarın akşamki partiye davetlisiniz. Parti bizim evde olacak. Geleceksiniz değil mi?" dedi gülerek. Sabır ver yarabbim.

"Ayarlamaya çalışırız, Seda." dedim omzumu kolundan kurtarırken. Bu arada her zamanki gibi işine gelmeyen kısımları dinlemeyen Batu, yine dümdüz bize bakıyordu.

"Ama öyle havada bırakınca gelmiyorsunuz" dedi ağzını büzerek. Ben kollarımı göğsüme bağlamış duruyordum. Benden bir şey çıkarmayacağını fark ettiğinde kendine av olarak Batu'yu seçti. İşte en sevdiğim sahne. Duvara dayanarak onları izlemeye başladım.

"Batu, bari sen bir şey söyle" dedi yayvan bir şekilde. Batu sonunda uyanmış gibi yüzündeki saçma ifadeden kurtuldu ve bir adım geriledi. "Dinlemiyordum da, Seda. Konu neydi?" dedi kaşlarını çatarak. Ben ise gülememek için derin derin soluk alıyordum.

Seda önce bozuldu ama bizle görünmek istediği için dayanamayıp tekrar konuyu anlattı. Batu kıza tek kaşı havada bakıyordu. Konuyu anlattıktan sonra aynı soruyu tekrarladı. Batu'nun vereceği cevabı beklemeye başladı sonra da.

"Nehir ve Naz'a sorarım. Uygunsak geliriz" dedi ve arkasını dönüp ilerledi. Ben de ona katıldıktan sonra gülmemi saldım. Batu ise bana baktıktan sonra havalı bir şekilde elini cebine soktu ve ilerlemeye devam etti.

"O nasıl bir cevaptır ya? Kız ne yapacağını şaşırdı. Bir de onları istemiyorum diyemedi ya, orada öleceğim sandım." dedim gülerek. Bu sırada sınıfa kadar gelmiştik.

"Onlar yoksa biz de yokuz. İki yılda bunu anlayabilen bir kız çıkmadı koca okulda" dedi bıkkın bir sesle. Ona omuz silktikten sonra yerime geçtim. O da önümdeki sıraya çökerken kızların ortada olmamasını tuvalete gitmelerine bağladık. Tabi iki dakika sonra sınıfa giren Nehir ve saçları dağılmış bir Naz ortada bir sorun oldunu bize göstermişti.

"Ne oluyor?" dedim Naz'ın yanına vardığımda kolunu tutarak. Bana sadece omuz silkti. "Bir kez daha sormam, Naz. Ne oluyor?" dedim kelimelerin üzerine basarak. Kollarını göğsünde birleştirdikten sonra beni cevapladı.

"Kızın biri beni senden ayrılmam için uyardı" dedi tıslayarak. Yok artık!

"Kimmiş o?" dedim hızla. Tabi bunu cevaplayan Nehirdi. "Büyütülecek bir şey yok. Zaten kız bunun yersiz bir istek olduğunu net bir şekilde öğrendi" dedi gülerek. Tabi onu bölen de her zamanki gibi Batu'ydu.

"Seni kaç defa uyarmam gerek insanları dövmemen için. Erkek çocuğu musun sen?"

Nehir, Batu'ya gözlerini devirdikten sonra omuz silkti. Nehir ona arkasını dönüp benle konuşurken, Batu'nun onu hayranlıkla izlediğini gördüğümde nedense bir mutlu oldum.

"Kızı çok merak ediyorsan sonraki teneffüste kızların yüzüne bak. Tanınmayacak haldeki." dedi Nehir kıkırdayarak. Bu nasıl bir sevinç?

"Anladım, Nehir" dedikten sonra Naz'a geri döndüm ve bir şeyi var mı diye baktım. Sadece yüzünde küçük bir tırnak izi vardı. O da o kadar önemsenecek bir şey değildi.

"Bir şeyin var mı? Ağrı falan?" dedim hala omızlarından tutarak. O ise bana baktıktan sonra kafasını iki yana salladı. Bir şeyi yoksa azar kısmına geçebilirim. Onu kolundan tutarak dışarı çıkardıktan sonra bir köşeye çektim ve kimsenin bizi duymadığından emin olduktan sonra konuşmaya başladım.

Babamın Kopyası (Tesadüf Serisi-2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin