19

3K 201 15
                                    

Akşam boyunca evde, yarın akşam olacak olan kız isteme görüşmelerinin ilkini nasıl atlatacağımızı düşünmekten uykusuz kalmış olsam da sabah erkenden başımı yakmak için dünyaya gelmiş olan karım Masal ve oğlum Batu ile kahvaltı ederek güne başladım.

Acıdan zevk mi alıyorum da bir türlü başım Mert ve Murat ikilisinden kurtulmuyor acaba?

Ah, şimdiki kafam olsaydı o Çanakkale'den döner miydim hiç? Döneni sikiyorlar burda işte.

Tabi, kafam hala bunlarla dolu olduğu için kapının önünde beni bekleyen Doğu aniden önüme çıkınca bir inme iniyor, ödüm patlıyor herhalde dedim. Neyse ki bir şey olmadı. Damağımı kaldırıp arkadan gelen eşek oğlum bana çarpana kadar bir saniye kadar nefeslendim.

"Oğlum önüne baksana" dedim terslenerek. Hayır, Mert beni öpecek diye sinirlenip niye oğlana bağırıyorsam?

"Kafam dolu baba, kusura bakma" diyen Batu da Doğu'yu görünce konuşmaya devam etti. "Gelsene lan, niye kapıda bekliyorsun?" dediğinde bu sefer de ikimize birden çarpan karımla ikimiz de Masal'a döndük.

"Ay çekilin şurdan be. Daha gidip kuaför ayarlayacağım. Çekilin ayak altından dedim!" diyerek bağırdığında bir kadının nasıl bir saniyede haklı konuma geçtiklerine şahitlik edip ambulans görmüş trafik gibi ikiye ayrılıp yol açtık. Henüz ölmek için çok genciz.

Masal hızla evden çıkıp, ki sadece Doğu'ya hoş geldin demek için bir anlığına durmuş ve koşarak arabasına gitmişti, kuaför aramaya koştu. Hayır, bu saatte nöbetçi kuaför falan aramaya gidiyordu herhalde.

"Gelin içeri, yarım saatim var" dedikten sonra daha çıkamadığım eve geri girdim. Doğu'nun yüzüne baktığımızda dün akşam hayli sakin bir gece geçirdiklerini söyleyebilirim.

Kahvaltı masası kalkmış olduğu için hepimize portakal suyu koyup masadaki ağır matem havasına girdim ben de. Onlar da önlerine çektikleri bardakları ellerinde döndürmeye başladılar. Doğu çekingen dururken, Batu onun omzunu sıvazladı.

"Doğu'cuğum, Mert bana olayı anlattı. Yarın akşam ben ikinize de kız isteyeceğim. Karşımda boşuna gerilme" dediğimde şaşkınlıkla bana baktı.

"Sizin yediğiniz halt benim başıma bela olsun diye size dert çıkaracaklar. Üstünüze alınmayın hepsi bana yönelik hareket" dediğimde eliyle yüzünü gösterdi.

"O kadar da değil. Kızını öpmüşsün, o sana yönelik. Bana bu kız isteme görüşmeleri ayarladılar. Hayır, size kıyamıyorlar diye beni yakıyorlar" dedim kendi kendime konuşur gibi. Vay arkadaş. Adamın kardeşini aldım, bin yıl da geçse bana kin duyacak herhalde. 

"Baba be" dedi Batu gülmemek için kendini kasarken, "hani dayımı yanımıza çekince iş hallolacaktı?"

Doğu da kıkırdayınca sonunda ikisi de kahkahalarla güldüler halime. Onlar sakinleşince devam ettim.

"Benim aşırı zeki evladım, dayını çeksek hallolurdu da dayın şu hıyar yüzünden düşman hattında kaldı" dedim Doğu'yu göstererek. "Kişisel algılama evladım da, niye Naz? Hiç mi başkası yoktu etrafında?"

Doğu sadece omuz silkti.

"Hay kafamıza sıçayım ben. Ah ah. Masal, Mert'in kardeşi olmayacaktı da sizi güle güle izleyecektim. Kendi kafamı kendim yaktım ben" dedim ve portakal suyundan içtim.

"Ya baba, asıl sana sormak lazım niye annem diye? Ayrıca hayalinde bile annem sabit, abisi fazlalık gelmiş sana. Dayı duymasın" dedi Batu. Şimdi yine aynı saçma konuşmaya girmek istemiyorum.

"Benim derdimi değil kendi dersinizi düşünün bence. Zira ben kızı alalı biraz oldu, evladım. Sen hala sapsın" dediğimde ağzını buruşturup bardağına döndü.

Babamın Kopyası (Tesadüf Serisi-2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin