22 (+15)

3.9K 203 2
                                    

Tak tak tak tak tak!
Kapının sert bir şekilde vurulması ile yeni yattığım yataktan resmen sürünerek geri çıktım ve annemin evde olmayışına küfür ederek kapıya kadar ilerleye bildim.

Kapı aynı şiddetiyle tekrar vurulmaya başladığında da beklemeden kapıyı açtım. Kapıyı daha tam açamamışken içeri dalan Naz ile durumuma şaşkınlıkla baktım. Hararetle bir şeyler anlatmakla ve yerinde tepinmekle meşguldü.

Yaklaşık olarak bir haftadır şehir dışındaydım ve bana bakmak yerine bir şeyler anlatmakla meşguldü. Ve, bir an sonra bana baktı. Bana baktığı anda da vurulmuş gibi öylece kalakaldı. Beni baştan aşağa süzmesiyle kendime bakma fırsatım olmadan hızla yanıma geldi ve kollarını boynuma sarıp dudaklarıma yapıştı.

Bu kızın her zaman beni mahvetmesi haksızlıktı.

Onun öpüşüne karşılık vermemle onu bacaklarından tutup kaldırdım. O da bacaklarını bana sararak öpüşüne devam etse de elleri kollarımda, göğsümde, sırtımda geziniyor ve asla durmuyordu. Ben ise kendi bedenime hapsolmuş bir canavar gibi hissediyordum.

Bu kadar acı, bana bile fazlaydı. Onu seviyordum, beni seviyordu ve ben ilkel bir insandım.

Ellerim kalçasına ulaştığında yavaş adımlarla odama ilerlemeye başladım. Dudaklarım da Naz'ın boynundan aşağı kaymaya başlamıştı. Naz, başını geriye atıp bana izin verirken, ben de onu sonunda ulaştığım yatağa yatırıp üzerindeki tişörtü sıyırdım. Altından beni daha da deli edecek bir sütten çıktığında, aramıza giren boşluğu geri kapadım.

Onu seviyordum. O da beni seviyordu ve ikimiz de bir sonraki adım için hazırdık.

Yatakta sırt üstü dönüp onu karnımın üzerine çektiğimde onu omuzlarından iterek aramıza mesafe koydum.

"Seni seviyorum ve bunu ne sana, ne de ailene yapamam, Naz" dediğimde nafile gülümsedi.

"Ben yaparım o zaman" dedi ve üzerime geri eğildi ama engel olup onun geri çekilmesini izledim. Geri gelmemesi adına da elimi karnına koyduğumda istemsizce okşadım.

"Bize daha be kadar eziyet edecekler? Nerdeyse dört sene oldu" dediğinde dudak büktüm. Nereden bilebilirdim ki? Bu kadar zamandır bekliyorduk işte.

O tekrardan üzerime gelip göğsüme yattığında parmağıyla göğsümün üzerine daireler çizmeye başladı. Bir yandan da eski bir şarkıyı mırıldanıyordu.

Rüzgar esti üstüme, üstüme, üstüme
Ooooof
Seni vurdu yüzüme, yüzüme, yüzüme
Ooooof

"Komşu kızı, benim yüzüme de seni vurdu ama artık üstümden kalk. Zira ben bütün hücrelerimle ayakta bekliyorum" dediğimde kıkırdadı ve olduğu yere daha da yerleşti.

"Bana ne. Beni dinleseydin, şimdi üstte sen olurdun" dediğinde bir hareketle onu altıma aldım ve beklemeden yatağı terk ederek banyoya doğru ilerledim. O ise arkamdan konuşuyordu.

"Kaç tabi. Zora gelince hayallerimle oynayıp kaç, Doğu Sinan Er!"
****

Arabada, yanımda tatlı kanserim varken trafik çilesi bile gözüme o kadar da büyük bir dertmiş gibi gelmiyordu. Arabada çalan şarkılar sakinliği korurken o da birden sakince konuşmaya başladı.

Babamın Kopyası (Tesadüf Serisi-2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin