Jinx (Vegaspete/Kimchay)

Gıcık

Porsche MR için gittiğinde Chay da abisi ile gitmişti ve salonda çok az insan kalmıştı.

Pete de artık toparlanıp gidecekken Vegas'ın antrenmana devam ettiğini görüp sıkıntı ile of çekmişti.

"Kendinizi bu kadar zorlamayın, siz de sakatlanacaksınız."

"Ben gayet iyiyim, bana kolayca bir şey olmaz."

Pete her insanın kas dokusunun farklı olduğunu biliyordu, bazıları daha dirençli ve daha güçlüydü elbette. Vegas'ın kasları bunlara örnekti. Darbeye ve baskıya dayanıklıydı ama kalıcı bir hasar alırsa iyileşmesi güç olabilirdi.

"Ben çıkıyorum, size iyi çalışmalar."

Vegas cevap vermeye tenezzül bile etmemişti.

"Gıcık şey."

Pete çantasını aldıktan sonra salonu terk etmişti. Normalde Porsche onu motoru ile eve bırakıyordu ama bugün otobüsle gitmesi gerekiyordu. Orobus durağı da buradan bir 5 dakika kadar uzaktaydı.

Yürümeye başlamadan önce çantasından kulaklıklarıni çıkarmıştı. Telefonunun ekranı çatlaktı ama hala kullanılabilirdi, bu yüzden tamir ettirmemişti henüz.

Kulaklıklarını telefona takarken bir anda birisi onu çekmiş ve Pete kendini yandaki sokakta bulmuştu.

"Ne yapıyorsunuz be!"

"Bak bak, sonunda aradığımız herifi bulduk. Nasılsınız doktor bey?"

"Siz kimsiniz ve beni niye arıyorsunuz?"

"Babanın bize attığı kazığın bedelini ödetmek için elbette." Demişti adamlardan birisi borç kağıdını çıkarıp Pete'e gösterirken. "Baban bizden yüklü miktarda borç aldı ve geri ödemedi. Kefil olarak da biricik oğlunu gösterdi."

Pete borç kağıdını gördüğünde gözleri kocaman açılmıştı. Zaten babasının bankalara olan borçlarını ödüyordu, bir de tefeciden borç mu almıştı?

"Bu borcu ben almadım, neden ben ödeyeceğim?"

"Elbette, ödeyip ödememek sana kalmış ama biz bu borcu senden her şekilde tahsis edeceğiz. Bir bakmışsın bir gün bacağın kırılmış, diğer gün belki babaannenin..."

"Onu bu işe karıştırmayın sakın!" Demişti Pete sinirle konuşup. "Sizin işiniz benimle."

"Hah şöyle, yola gel biraz." Demişti adam Pete'in saçlarını karıştırırken. Pete adamın elini ittiğinde herif sinirle Pete'in boğazına yapışmıştı. "Elini kırdırma bana şimdi."

Pete 3 adamla tek başına baş edemezdi, karşılık verse daha beter dayak yiyebilirdi.

"Ne oluyor burada?"

Gelen sesle birlikte adam Pete'i bırakmış ve Pete birkaç kez öksürmüştü.

"Bir şey yok, arkadaşla konuşuyoruz."

"Pek konuşuyor gibi değilsiniz." Demişti Vegas onlara yaklaşıp. "Bir sorun mu var doktor?"

Adamlardan birisi Pete'e baktığında Pete derin bur nefes alıp "Bir sorun yok." Demişti.

"Anladım. Dağılın siz de, tek kişiye üç adam gelmişsiniz. Kafanızı ezdirmeyin."

Adamlar giderken "Sonra yine konuşacağız doktor bey." Diyerek uzaklaşmışlardı. Vegas adamaların pek de tekin olmadığını görebiliyordu.

"Teşekkürler bay Vegas."

"Bana teşekkür etme, tesadüf eseri geçiyordum buradan." Demişti Vegas yürümeye başlayıp. Pete ise hızlanıp ona yetişmişti.

"Ben yine de teşekkür ederim, gelmeseniz kötü şeyler yaşayabilirdi."

"Umurumda değil. Seni kurtardığımı falan düşünme. Spor merkezi önünde olay çıkmasindan nefret ediyorum."

Ahh bu adam gercekten... Delinin tekiydi.

"Haklısınız." Demişti Pete sinirine hakim olmaya çalışıp.

"Araban nerde senin?"

"Benim mi? Arabam yok benim."

"Neyle gidip geliyorsun o zaman."

"Genelde Porsche ile ama bugün otobüsle döneceğim."

"Otobüs mü?" Demişti Vegas sanki yabancı bir kelime duymuş gibi konuşup. "Atla hadi, bugünlük ben bırakayım."

"Gerçekten gerek yok."

"Gerek olup olmadığınu sormadım zaten, atla diyorsam atla. İkiletilmeyi sevmem."

Pete istemeye istemeye onun arabasına binmek zorunda kalmıştı. Cidden... Bu arabayı oturduğu o döküntü mahalleye nasıl sokacaktı?

"Şey ama benim evim biraz kötü bir yerde."

"Ne olacak sanıyorsun? Kötü adamlar beni döver mi yoksa?"

"Yok... Ondan demedim.."

"Evin adresini şuna gir de gidelim hadi."

Pete onun dediğini yapıp adresi navigasyona yazmıştı hızlıca. Sonrasında Vegas arabayı çalıştırmıştı.

Pete bir şeyler konuşmak istiyordu ama ortam garipti. Pete masaj seansları hariç ilk kez onunla baş başa kalıyordu.

"Bana su uzatsana torpido gözünden."

Vegas bunu dediğinde Pete başını sallayıp torpidoyu açmıştı. Karanlık olduğu için pek bir şey gözükmüyordu. Eline gelen silindir şeklinde şeyi çekip aldığında kucağına pembe, elastik bir şey düşmüştü. Böyle, ortasında delik olan, pembe, baloncuk gibi çıkıntıları olan bir şeydi bu.

"Bu ne böyle?" Demişti Pete eline aldığı şeye bakarken. Vegas onu görünce bir an gülmek istemişti.

"Neye benziyor sence?"

"Bilmem... Saksı gibi bir şey mi ama altı açık. Aaaa... Bilezik mi yoksa? Gerçi bilezik olmak için biraz ince gibi. Sizde neden böyle bir şey var ki?"

"Çünkü bilezik değil o Pete, ha gerçi işlevini az çok doğru tahmin ettin. Vücudun belirli bir uzvuna takılıyor cidden."

Pete başta anlamazken bir anda garip bir aydınlanma yaşamış ve elindekini resmen yere fırlatmıştı.

"Korkma, henüz kullanılmadı."

"A... Arabada neden böyle bir şey var ya."

"Neden olmasın ki..." Demişti Vegas arkasına yaslanıp. "Böyle şeyleri her yerde kullanabilirsin."

Pete... Pete bu arabaya binerken kesinlikle çok büyük bir hata yapmıştı.

....

O şeyin ne olduğunu manhwayı okuyanlar bilir, okumayanlar için de penise takılan penis büyütücü tarzı bişi arkadaşlar hayal gücünüz yetmezse falan manhwaya bakın (bakmayın travma sebebi shjsjsjs)