O gece ikisine de dar gelmişti. Yeonjun her zamanki gibi iki saatlik uyku ile dururken, Soobin ise hiç uyku tadını alamamıştı.
Yeonjun isteksiz bir şekilde okula gelmişti. Onu görmeyi istedi. Tahminince onun kanlanmış çökük gözlerine bakmayı istedi. Ona bakıp ağlamak istedi fakat Soobin okula gelmeyecek gibiydi.
Birinci teneffüs koşarak okulun dış kapısına gitti. Bekledi. Gelir sandı. Onu karşılamak istedi. Ama gelmedi.
İkinci teneffüs geçti.
Üçüncü teneffüs..
Dördüncü.
Beşinci
Altı ve son...
En sonunda çıkışta da bekledi. Fakat yoktu.
Diğer gün de aynı geçti. Günlerden Perşembeydi. Soobin'in en sevdiği gündü. O gün okula gelir diye düşündü Yeonjun.
Tekrar bekledi ve bekledi. Her teneffüs dün yaptığı gibi çıkışa koştu. Korkmuştu. Artık dayanamadı. Dördüncü derse girmişlerdi. On beşinci dakikaya kadar sabretti.
Aniden ayaklandı. Çıkan ses dikkatleri üzerine çekti.
"Yeonjun sorun ne oğlum?"
"Sadece.. tuvalete gidebilir miyim?"
"Derslerde izin vermiyorlar biliyorsun.."
"Lütfen."
"Tamam gide-"
Çantasını aldığı gibi hızla koşarak sınıftan çıktı. Koştu. Delice koştu. Eskisi gibi hatırlamadığı evin yolunu koştu. Hafızasında yeniliyordu bu yolu. Geldiği evin kapısının açık olduğunu farketti.
Korktu.
Çok korktu. Korktuğun başına gelmesinden korktu.
Kapıyı açtığı zaman gördüğü kanlar beynini eritti. Gördükleri sadece olanların bir kısmıydı. Geçirdiği şok ve korku hissi onun adımlarını yavaşlatıyordu. Korkuyla merdivenleri çıktı. Takip etti kanları.
Bu kanlar merdivenin başından geliyordu. 'O' odadandı bu kanlar.
Yine mi?.. diye geçirdi içinden Yeonjun.
Eskisi gibi şeyler oldu sanıyordu fakat daha kötüsü ile karşılaşıncaya kadar. Odaya girdi. Girdiği gibi organları iflas etmişti sanki. Kalbi ölmüştü o an orada.
Yerde yatan yaşam kaynağının kanları doldurmuştu parkedeki yarıkları.
Bağırdı o an. Çok sevdiği ismini bağırdı sevdiğinin. Her tarafı kan olmuştu bembeyaz teninin. Elleri arasına aldı Soobin'in güzel yüzünü. Elleri hiç olmadığı kadar titriyor, dayanmaya çalışıyordu.
"Neden yaptın! Neden bunu yaptın kendine!!"
"Sevgilimdin sen benim... Hayatımı adadım sana ben..!"
"Özür dilerim Soobin yalvarırım kalk ayağa ne olursun uyan!"
"Bunların şaka olduğunu söyle ne olur!"
"Bunu kendine yapmadığını söyle ne olur."
"YA NEDEN! NEDEN BİZİ SEÇTİN TANRIM?!! NEDEN BİZE YAPTIN BUNU!"
Uyanmasını çok diledi sevdiğinin fakat boştu. Duymayacağını bile bile konuşuyordu. Bağırıyordu orada. Soobin bağırmaları sevmezdi.
Tek bir cümle döküldü ağızından.
Özür dilerim sevgilim...
🍂...
Altıya denk geldim.
Altı benim her şeyim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
There's No End to This | Yeonbin
FanfictionSoobin yaralı bir ayrılık geçirdiği eski sevgilisini tekrar göreceğini beklemiyordu. "Bu son demiştin" -Mini fic-