İzlemek

239 33 5
                                    

Valeria Alexandra'dan

İlk iki bardağımı hızlıca bitirdikten sonra üçüncüyü almak için ayağı kalktım.

"Yuh!" Diye bağırdı Barty arkamdan.

Bozuntuya vermeden ona döndüm.
"İstiyor musun?" Diye sorduğumda gülümsedi ve bayrağını kafasına dikip bana uzattı.

"Beni çok iyi tanıyorsun, Vally!"

"Biliyorum, Bartemius!" Söylediğim şeyle kaşlarını çattı.

"Yılan!" Dedi sinir olmuş şekilde. Gülümsedim ve arkamı dönmeden önce omuz silkerek konuştum.

"Her zaman!"

İsminin böyle söylenmesinden nefret ettiği için o bana Vally dedikçe böyle söylerdim.

Bardaklara içki doldurmaya başladığımda izlenme hissiyle başımı kaldırdım ve ela gözlere baktım.
Birkaç gündür konuşmuyorduk.
Kafam çok dolu olduğu için özellikle karşılaşmak da istemiyordum.
Ben de ona bakarken yanımda bir hareketlilik hissetim.

"Selam!"

Kafamı konuşan kişiye çevirdiğimde Dean Weaver karşımdaydı.
Altın sarısı saçlar, mavi gözler, yapılı vücut.
Kibar, zeki ve centilmen birisiydi.
Ayrıca da yakışıklı.

Sürekli sorun çıkarmıyor, ela gözleri yok, saçlarını karıştırıp durmuyor, aptal egosu yok, gıcık gıcık sırıtmıyor!

Her neyse, daha ne olsun?

"Selam?" Dedim sorgularca.

"Gelmene sevindim." Dedi bana bakıp.
Yüzünde tatlı ve içten bir gülümseme vardı.

"Öyle mi?" Dedim kaşlarımı kaldırarak.

Benimle kaç kere görüşmüştü de sevinmişti?

"Böyle söyleyince bir garip oldu." Dedi mahcup bir şekilde gülerek başını eğerken.

"Biraz öyle oldu." Dedim ben de tebessümle.

"Açıkçası konuşma devam ettirecek pek bi şey bulamadım o yüzden aklıma ilk geleni söyledim."
Utanarak söylediği şey beni güldürdü.

"O zaman, ben de seni gördüğüme sevindim, Weaver."

"Dean," dediğinde ekledi. "Yani, bana Dean diyebilirsin."

"O zaman ben de Valeria'yı tercih ederim." Dediğimde gülümseyerek onayladı.
Gülümsemesi ona yakışıyordu.
Konuşmayı devam ettirmek için içkimden yudum alıp konuştuğumda kalçamı masaya yasladım.
O ise önümde durmuş bana bakıyordu.

"Antrenmanlar nasıl gidiyor?"
Onun hakkında bildiğim sayılı şeylerden birinin Quidditch takım kaptanı olması olduğu için başka soru bulamadım.

"Gayet iyi," dediğinde yüzündeki tebessüm büyüdü. Anlaşılan Quidditch'i gerçekten seviyordu.
"Son yılım olduğu için ayrı bir stres oluyor tabii ama bu bana daha çok enerji veriyor."

"Maçlar haftaya başlıyordu değil mi?"

"Evet," diyerek başını salladı.
"İlk maç bizim zaten."

"Hufflepuff ile miydi?"

"Aynen öyle." Dedi gülümseyerek.

Bunların ailede gülümseme genetik miydi acaba?

Weaver ailesi genelde, her ne kadar zıt binalar olsa da, Slytherin ya da Hufflepuff olurdu. Dean'i ailesinden ayıran şey de buydu.

Dürüst olmak gerekirse bu ilgi çekiciydi. Zeki insanları kim çekici bulmaz ki?

The Secret Passion/James Potter Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin