BÖLÜM 5

7 2 18
                                    

Selamm!
Wattpad'e kavustummm😭
Bölüme geçelim,iyi okumalar🎀
(Vpn ile giriş yapmadım,internet bağlantısı sayesinde giriş yaptım.)
....
Çakır ve İrem'in şen şakrak sesinin aksine benim aklım çok bulanıktı.Çakır denen çocuk az önce yerde sakat gibi yatarken nasıl aniden ayaklanmıştı,aklım almıyordu.
Ben olsaydım muhtemelen korkudan bayılırdım.

Ertuğ,Çakır için korkmuş gibiydi.Ancak ayaklanıp konuşmaya başlaması onu şaşırtmış gibi çatık kaşlarıyla onu izliyordu.

"Çakır,iyiysen aşağı ineceğim." Kuntay'ın söyledikleri üzerine Çakır,İrem'le olan konuşmasını yarıda bırakıp Kuntay'a döndü.

"İnebilirsin."

Kuntay asansöre doğru ilerlerken ben olayları ağzım açık izliyordum.Çakır'ın sesi tekrarlandı.

"Kuntay," dedi.Kuntay ona dönünce devam etti. "Lavin.O hâlâ dönmedi.Lavin alt tarafı bir görev için mağazaya gidecekti.Bir kasiyerin kimliğine ulaşması gerekiyordu,ve bu onun en profesyonel olduğu konu.Ama hâlâ gelmedi.Yakalanmış olmasın."

Kuntay,önce kaşlarını çattı.Sertçe yutkunduktan sonra Lavin denen kızın neden gelmediğini düşünmeye başladım.Hayır,umrumda olan tanımadığım biri değil.Bütün çete maffolacak,ve bu durumda ben de yanacağım!

"Lavin gelmiştir bile,salondadır.Çok takılma sen,çakıl taşı."

Çakır,ona takılan lakaptan rahatsız olmuş olmalıydı ki kaşları çatıldı.
"Kes şunu,ayrıca gelseydi ilk önce odasına çıkardı,ele aldığı bilgileri bir kağıda döker ve bilgisayar odasına gidip araştırma yapardı.Bilgileri bütün bilgisayarlara kaydeder ve en son olarak salona inerdi."
Eliyle asansörü gösterdi.Lavin'i iyi tanıdığı barizdi.
"Ama bu lanet asansör hâlâ hareket etmedi!"

Kuntay sinirlenmiş gibi gözlerini devirdi.
"Bu kadar zeki olma,sarı kafa bir çocuğa göre fazla konuşuyorsun."

Gülmemek için kendimi zor tutarken Kuntay,çoktan dövüş salonundan ayrılmıştı.

Çakır ellerini sarı saçlarına doğru götürdü.
"Ben mi istedim,ya." diye mırıldanırken küçükken saçlarım yüzünden gördüğüm zorbalığı hatırlamadım sayılmazdı.

O an gözümün önüne,tebessüm ederek evimizin apartmanından ayrılışım geldi.Pembe pileli eteği ve pembe tişörtü ile,annesinin iki yandan örgü yaptığı kızıl saçlarıyla güle oynaya sitelerinin parkına ilerliyordu.

Parka girince durdu,etrafına baktı ve arkadaşlarını aradı.Üç arkadaşını salıncakta sallanırken görünce yanlarına koştu.Ekim,bir diğer arkadaşlarını sallıyordu,ama İkbal yalnız başına sırasını bekliyordu.

İzledim.Çocukluğumun hevesle koşuşunu izledim.Koşa koşa kahverengi saçları,sarı elbisesi ve açık uzun kıvırcık saçlarıyla Elvin'i bekliyordu.Beni bekliyordu.

Küçük kız çocuğunu görünce,İkbal koşarak yarı yolda kollarını benim boynuma sardı,Elvin'in.Ekim ile göz göze gelince tebessüm edip,arkadaşını bırakarak yanımıza doğru geldiğini anımsadım.
Siyaha kaçan koyu kahverengi düz saçları ve paçaları yerde sürünen beyaz puantiyeli siyah askılı tulumuyla çok komik ama tatlı görünüyordu.

Kollarını arkadaşlarının boynuna sarınca gözümden akan yaşı elimin tersiyle sildim.

O an küçüklük arkadaşlarımla olan anılarımı hatırlamak beni iyi hissettirmişti.
Ve o an salıncaktan inip yanımıza gelen kız,bana çatık kaşlarıyla bakıyordu.Onu çok iyi tanıyordum,ama ismini hatırlayamıyordum.Kahretsin,kimdi bu!

Gizli GerçekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin