BÖLÜM BİR

25 3 52
                                    

Elvin Berra Uluç
Gözlerimi araladığımda duymak istediğim ses,gürültülü bir telefon sesinden çok daha farklıydı.
Sese iyice odaklanıp gözlerimi ovuşturduğumda çalan telefonun bana ait olmadığını anlamam uzun sürmedi,sabahın köründe benim telefonumdan başka hangi telefon çalar ki?

Birinin telefonu açmasını beklemek yerine kalkıp kimin aradığına bakmanın ,daha mantıklı bir karar olduğunu anladığımda yavaşça doğruldum.
Yarı açık yarı kapalı gözlerimi tekrar ovuşturup kendimi esnettiğimde ayaklanmak için hazırdım.

Adımlarımı sese doğru yönelterek ,bu lanet sesin sebebi olanı öğrenmek için sese daha çok odaklandım.
Aniden ses kesildiğinde,cevapsız kaldığı için karşı tarafın çağrıyı sonlandırması düşüncesi bile hoşuma gitmişti.
Derince bir iç çekip tekrar odama gitmeye yöneldiğimde,aynı ses tekrardan kulaklarımı buldu.

Gözlerimi devirerek arkama döndüm.
"Anne,baba!"

Annem ve babamdan ses gelmiyordu.Muhtemelen evde değillerdi.
Aynı sese doğru giderken bu sefer koşuyordum.Salonun kapısını açtığımda ses yükselince,telefonun salonda olduğunu anlamam kısa sürdü.

Parlayan ekrana yaklaşıp çalan telefona uzandığımda,arayanın özel bir numara olduğunu farkettim.
Düşünmeden çağrıyı yanıtladığımda,sert bir ses karşıladı beni.
"Uluç?"

Kaşlarımı kaldırıp,küçümser ama bir o kadar da şaşkın bakışlarımla boş duvara yönelttim bakışlarımı.
"Sen de kimsin?Ayrıca adım Uluç değil!"

"Bunu anlamayacak kadar aptal bir çocuğa sahip olmuş olacağını bilmeliydim,Uluç."

Soy adımız ile hitap ediyordu,soy adımızla hitap ediyordu!
Bu adam soyadımızı da nereden biliyordu,tanıdığımız biri miydi?
Korksam bile karşıdakinin kim olduğunu öğrenmem lazımdı.Resmen "Uluç'un aptal çocuğu" demeye çalışıyordu.

Sanırım babamın arkadaşıydı.Telefon babama aitti.
Bekle,
O az önce bana aptal mı dedi?

"Bana karşı bu şekilde bir üslup kullanmaya devam ederseniz,çağrıyı sonlandıracağım."

Telefondaki adam kısık bir sesle kıkırdadı.
"Tamam,Berra."

Boğazıma oturan yumruyu,sertçe yutkunarak atmaya çalıştım.Bana ikinci ismimle sadece ailem hitap ederdi.
Karşıdaki her kim ise,beni çok yakından tanıyor olmalıydı.

"Son kez söylüyorum,bana ikinci ismimle sadece ailem hitap eder!Sende kimsin?"

"Kısaca tanıtayım,çete lideriyim.58 yaşındayım."

"Yuh,kaç yaşına gelmişsin hâlâ çete işleriyle mi uğraşıyorsun!" demek istedim.Ama dilim tutulmuştu,karşımdaki resmen çete lideriydi.
Beni katledebilir,on parçaya bölebilir ve hatta mezarımı kazabilirdi!

"Ne?" diyebildim yalnızca.Koca bir 'Ne?'

Şu an babamın soy adını,benim ikinci adımı bilen ve babamı özel numaradan arayan bir adamla konuşuyordum.Ve bu adam benden yaşça büyüktü,dolayısıyla benden güçlüydü. "Telefon şakalarını sevmediğimi söylemiş miydim?"

"Hayır." bu soğuk ses beni ürpertiyordu. "Peki ben küçük çocukların beni oyalamasını sevmediğimi söylemiş miydim,Berra?"

Gizli GerçekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin