2

200 15 4
                                    


"Nedir?" Diye sordum merakla. Adam sorumu karşılıksız bıraktı.

"Böyle bir yerde daha önce çalıştın mı?"

"Hayır." Dedim.

"Peki burda ne işin var?" Adam benimle çok nazik konuşuyordu. Gözlerimi o güzel dudaklarından alamıyordum.

"Paraya ihtiyacım var." Diye mırıldandım. Adamın gözleri yüzümdeydi sürekli.

"Ve sende eskort olmayı mı seçtin?" Dedi merakla. Böyle bi adamın karşısına bu şekilde çıkmak beni utandırmıştı.

"Evet." Dedim gözümü kaçırıp. Çenemdeki elini sertçe sıktı uyarır gibi. "Gözünü benden ayırmayacaksın." Hızlıca bakışlarım ona döndü.

"Sen buraya gelen müşterileri tahmin edebiliyor musun?" Başımı salladım. Dalga geçerek güldü.

"Peki 60 yaşındaki bir adamla yatmak zorunda kalsan veya evli ya da seni sırf zevki için tatmin olana kadar boğacak bir adam. Bunlarla yatmak senin için sorun değil mi yani?" Hıçkırdım. Korkuyla adama baktım.

"Kaç yer gezdin?" Diye sordu. "Bir sürü." Dedim. "Kaçında ayık kafaylaydın?"

"Hiçbirinde efendim." Sırıttı. "Eh şaşırmadım." 

"Sana bir teklifim var." Dedi. "Evet?" Gözlerini kıstı.

"Seni ben deneyeceğim ilk olarak. Bekaretini bozacağım. Kendi sürtüğüm yapacağım. Memnun kalırsam müşterilere veririm." Yutkundum. "Müşterileri de ortalama yaşıtlarından seçerim. Küçüksün bu güzelliği yaparım istersen." 

Şaşkınca adama baktım.

"Neden bunu yapıyorsunuz?" Dudağını yaladı.

"İyilik melekliği yapasım geldi." Kocaman eli yanaklarımı kaplıyordu şimdi de baş parmağı ile dudaklarımı okşadı. "Ne dersin?" Dedi karanlık bir sesle.

"Ben... Kabul ediyorum." Dedim tek nefesle. Aslında bu işime gelirdi çünkü adamın en küçük teması bile neredeyse beni ıslatıcaktı.

"Güzel." Diye fısıldadı. "Adım Atahan. 36 yaşındayım." Bacaklarını ortadan ikiye ayırdı. Elini yüzümden çekmişti.

"Arasına gel." Anlamayarak baktım. Göz devirdi. Koltukaltlarımdan tutup beni bacaklarının arasına çekti. Yine dizüstü duruyordum. Ve şey... Şimdi sikiyle bakışıyordum. Kızlığım sızlamaya başlamıştı. 

"Şimdi gelelim yapacaklarına..." 

"Dinliyorum." Diye mırıldandım.

"Benimle olduğun süre boyunca her gece için yirmi beş bin lira alacaksın." Gözlerim şokla açıldı. Ağzım da. Bu halime sırıttı. 

"İtaatkar biri misin?" Cevap vermeme izin vermedi. "Değilsen de bu saatten sonra öylesin. Sadece pazar günleri izinlisin yine de ben istersem çağırdığım an geleceksin. Bana nasıl hitap edeceğin konusuna gelirsek..."

"Fanteziye göre değişecek, bazen babacığım, bazen sahip bazen efendim bazense ismim." Tek kaşını kaldırıp baktı.

"Tamam efendim." 

"Güzel. BDSM sevmem rahat olabilirsin o konuda." Başımı salladım. Açıkçası rahatlamıştım.

"Ne kadar pazar günleri izinlisin desem de arada gelmediğim günler olabilir. Ama sen iş saatleri içinde dışarı çıkamazsın. Benleyken dışarıda başka bir erkeğe temas bile edemezsin. Aksi olduğu halde olacaklardan sorumlu değilim. Her şey kabulse şunu imzala."

Titreyen elimle kalemi aldım ve kağıdı imzaladım. İnanamıyordum! 

"Şimdi..." Diye fısıldadı. Ah o ses tonu.

"Şu masanın üstüne geç." Dedi ve yan taraftaki masasını gösterdi.

"N-ne?" Sert bakışlarını bana yöneltti. 

"Sözümü ikiletmeden emirlerime uyacaksın." Demesiyle gözlerimi kırpıştırıp hızlıca masaya geçtim. Elbisem ani hareketlerim dolayısı ile karnımda toplanmıştı.

Masanın üstünde oturuyordum. Bu onun masasıydı sanırım.

Masanın sandalyesine oturdu. Elinin birisini çıplak bacağıma koydu. Diğer eliyle de masada duran kristal bardaktaki viskiyi tutmuştu. O viskiyi yudumlarken ben onu izliyordum.

Bacaklarımı okşayan parmakları yukarı çıkmaya başlamıştı. Üst bacağımın bittiği yerde durdu eli. İstese parmakları kızlığıma değebilirdi. 

Bacaklarımı kapatma isteğine yenik düştüm. Bacaklarımı birbirine bastırmaya çalışırken eliyle bacağıma tokat attı. Bunu beklememiştim irkilerek ona baktım. "Arala bacağını."

Bacaklarımı biraz daha araladım. Kilodumda ıslandığımı belli eden izler duruyordu.

Viski bardağını bıraktı. Bir eli bacağımda durmaya devam ederken diğer eli kilodun üstünden kızlığıma temas etti. Deliğimi bulup kilot üstünden elini gezdirdi.

"Ahm." Sadece işaret parmağıyla deliğimin etrafını çıldırtıcı bir yavaşlıkla okşuyordu. Kilodum parmağının altında büzüşüp duruyordu. Dişimi ıssırdım. 

İşaret parmağının yerini baş parmağı alırken işaret parmağı da tepe noktamı okşamaya başladı. 

"Ah." 

"Küçük deliğin bana dünden hazırmış." Ağzım zevkten dolayı açıktı ve hızlı nefesler alıp veriyordum. 

Kızlığımı yavaş okşamayı bırakıp sonunda sertçe okşamaya geçince çığlık attım.

Toz pembe kilodum artık koyuydu! Çok ıslanmıştım.  Beni zirveye getiriyordu fakat orgazm olmama müsaade etmiyordu.

Bir parmağını sertçe kilodun üstünden içime itmesiyle inledim. Ayaklarımı hissetmiyordum. 

Deliğimi içerden okşuyordu ve bunu yaparken tepe noktamı rahat bırakmıyordu. İnleyerek konuştum,

"Çıplak elinizi istiyorum." Dememle elini bir anda üstümden çekti. Kaşını kaldırmış bana bakıyordu. 

"Senin isteklerin sadece ben müsaade edersem geçerli kılınır." Boşluğa düşmüş gibi ona baktım. Parmaklarını geri istiyordum.

İki eliyle kilodumu tutup çıkardı. Çıplak kızlığım gözünün önündeydi.

"Biraz daha arala." Demesiyle utanç duygusu hissetmeden bacaklarımı açtım. Artık kızlığım gözler önündeydi. 

"Pespembe, harika. Tam beklediğim gibi." Heyecanla bana dokunmasını bekliyordum. Ama o kilodumu ceketinin cebine koydu ve ayağa kalktı. 

"Ayağa kalk." Bu halde ayağa kalksam düşüp bayılırdım. Ağlamaklı bir ifade ile ona baktım.

"Amma uyuşuksun sende. Bugün bu odada kal. Sabah gelicem. Sahibinin kim olduğunu düşünerek uyu. Yarından itibaren tek bir hata bile kabul etmem." Dedi ve cebinde kilodumla odayı terk etti.

Kapıyı da üstüme kilitlemişti.

Bende masanın üstünde dumur olmuş bir vaziyette oturuyordum.

Boşalamamıştım!

-



Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 04, 2024 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

cherry lipsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin