"Elzem"

1.9K 362 92
                                    

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum 🤎

"Adımı Yûsuf say dinle, ben kuyu da değilim, kuyu benim içimde"

Rumeli Ayhan- Evlere şenlik


Elindeki makyaj süngerine biraz daha fondöten sürmüş ve dün gecenin anısı olan, dudağının kenarındaki yara izini kapatmaya çalışıyordu. Dün gece çıkan babas, bu sabah eve gelmiş ve gelir gelmez odasına girip uyumuştu. Büyük ihtimalle içmişti! Efnan, yaranın kapandığına emin olmuş ve ayağa kalkmıştı. Eliyle elbisesini düzeltir gibi yapmış ve aynadan son kez kendine bakıp, küçük bir kız çocuğu gibi kendi etrafında dönmüştü. Elbisesinin etekleri de onunla birlikte dönünce kocaman gülümsemişti.

"Dönen elbise..." diye mırıldandı kendi kendine. Annesi Hamiyet Hanım, Efnan çocukken ona, çeşit çeşit çiçekli etekler dikerdi. Efnan o elbiseleri giyer  ve kendi etrafında neşeyle dönüp, ellerini çırpıp " Yaşasın dönen elbise!" Diye coşkuyla bağırırdı. Aklına gelen anılarla istemsizce içi burkulmuştu. Keşke annesi de yanında olsaydı, belki annesi olsaydı hayata daha farklı bakardı. Üzüldüğü zaman saçını okşayan olurdu. Dizlerine yatıp hiç çekinmeden ağlardı... Derince bir nefes aldı ve bu düşüncelerden sıyrıldı, yerine geçip oturdu, tüm hazırlıklar tamamdı. Bir tek erkek tarafının gelmesi ve uyuyan babasının uyanması kalmıştı. Efnan'ın tek dileği bir rezillik çıkmadan bu gecenin sağ selamet  bitmesiydi.

"Efnan, müsait misin?" Yengesinin sesini duymasıyla

"Gel yenge, müsaitim." Demişti

Asya, üzerindeki kırmızı elbise ile kapıyı aralayıp kocaman gülümsedi. Gün geçtikçe büyüyen karnı ile zorlanarakta olsa içeri girip, görümcesinin yanına oturmuştu. Efnan'ın ellerini tutmuş ve ona sevgiyle bakmıştı. Dudağının kenarındaki yarayı görünce içi sızlamıştı ama az kalmıştı, Efnan sonunda kurtuluyordu! Gidecekti buralardan... Kendi düzenini kuracak, kendi hayatını en baştan inşa edecekti! Baştan aşağı kahverengi  gözleriyle süzdü görümcesini, çok güzeldi. Kaderi de yüzü gibi güzel olur inşallah diye geçirdi içinden.

"Nasıl güzel olmuşsun... dilerim Allahtan evliliğinde çok güzel olur." Demişti en samimi şekilde, Amin dedi Efnan. Evlilikten çok bir beklentisi yoktu, hatta Pars'ın onu sevmesini bile beklemiyordu. O, bir tek saygı bekliyordu. Ona saygı duysun yeterdi.

"Babam uyandı mı?" Diye sordu,  yeşil gözlerini kaçırarak sorduğu soruyla .
Asya, içli bir nefes almıştı. Uyanmıştı ya uyanmasına ama suratı resmen sirke satıyordu!

"Uyandı, üzerini değiştiriyordu." Dedi 

Efnan, başını olumlu anlamda sallamış ve yengesi ile mutfağa geçmişlerdi. Dünden yaptıklarını güzelce servis tabaklarına koymuşlardı. Kahve için fincanları da önceden ayarlamışlardı. İki genç kız mutfakta bir o kadar üzgün bir o kadar da mutlu bir halde tüm işlerini bitirmişlerdi. Derken kapı çalmış ve Efnan'i olduğu yerde büyük bir heyecan sarmıştı. Hatta terlediğini bile hissediyordu. Yengesinin kolundan dürtmesiyle  kendine gelmiş ve  büyük bir heyecanla, hızlı adımlarla dış kapının önüne geçmişti. Hemen arkasından babası ve ağabeyi de belirmişti. Kapının bir kez daha çalmasıyla "Bismillah" diyerek açmıştı. İlk önce Salim Bey daha sonra Gülçehre Hanım ve birkaç kişi daha girmişti. Asya misafirleri girecekleri odayı gösterirken, en son Pars ve Cemal girmişti! İşte şimdi gerçek anlamda yüzyüze görmüşlerdi birbirlerini... Efnan, Pars'ın yüzüne saniyelik bakmış ve gözlerini kaçırmıştı. Pars ise elindeki çiçekler ile Efnan'ı inceliyordu. İtiraf etmeliydi ki Efnan çok güzel olmuştu. Efnan çok güzeldi...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 11 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

DİLHUN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin