bölüm 2 | ev

228 7 0
                                    

" saçların uzadı mı Asi? "

güneşin ilk ışıkları gözlerine değdi, arabanın ön koltuğunda gözlerini zorla da olsa açmaya çalıştı, mest olduğu kokuyu içine çekti iyice.. Asi başını Alazın çıplak göğsüne koyup uyumuştu alaz ise beyaz ceketini Asinin üzerine örtmüştü. dün Alazın arkadaş grubuyla olan olaylardan sonra, geve bu arabada son bulmuştu.
güneş doğmuştu artık ve her yer aydınlıktı, alaz asinin kulağına doğru fısıldadı.
+ Asi, Asi..
Asi hiç uyanmaya niyeti yokmuşcasına kafasını daha çok bastırdı alazın göğsüne ve elleriyle onun yüzünü tuttu.
- ne oldu
+ Asi sabah olmuş güzelim
Asi gözlerini güneşe doğru tutup açınca daha çok kapatmak zorunda kaldı, kendine gelince ise arabada olduklarını farketti.
- arabada mı uyuduk biz? ya hadi eve doğru hareket etsene alaz
Alaz gülmeye başladı
+ üstümden kalkarsan eve de gideriz tabi
Asi üzerindeki cekete bakıp kırmızı elbisesini yerden aldı sonra da diğer koltuğa geçip giyinmeye çalıştı.
- sende giysene üstünü Alaz.
Asinin bu telaşı Alazı güldürüyordu
Asi ise onun gülümsemesiyle, gülmemek için direniyordu
- ya niye gülüyorsun rezil olduk diyorum, buradan birileri geçtiyse kesin görmüştür bizi
Alaz her zamanki arsız bakışını atıp haklı bir tonlamayla söyledi
+ e baştan çıkarmasaydın beni sende
asi kaşlarını kaldırıp sordu
- ben mi baştan çıkarmışım seni?
+ evet, o iki kelimeyi neden söylemedin?
Asi bu savaştan mağlup çıkacağını anladığı için sessizliği tercih edip ayakkabılarını giymeye çalıştı
+ ne oldu sustun kaldın Asi kız?
Asi Alazın beyaz ceketini ona doğru tuttu
- al giyin sende
Alaz ceketi üzerine giyip gülerken Asi'ye doğru eğilip eliyle yüzünü tutup dudaklarından öptü
+ senin her haline acayip yükseliyorum biliyor musun
Asi gözleri parlıyordu ona bakarken, hiç doymuyordu gözlerine bakmaktan, eliyle Alazın dağılmış saçlarını düzletti
- seni seviyorum Alaz
ve gözlerini kapatıp derin bir öpücük bıraktı Alazın dudaklarına
- hadi eve gidelim
+ bende seni seviyorum Asi
Alaz gülümseyip eve doğru hareket etti.
--------------
yan koltuktaki telefon zili çalıyordu, araba camları açıktı daha iyi nefes almak için.
gözlerini zar zor açıp yan koltuğa fırlattığı telefonu aldı. telefonun ekranında "anne" yazıyordu
sesi kısıp telefonu tekrar yan koltuğa fırlattı.
anneden gelen bir yeni mesaj :
"alaz oğlum nerdesin, gece eve gelmedin yine. senin için çok endişeleniyorum ne olur ara beni."

dün barda şarkı söyledikten sonra geceyi arabada denize bakarak geçirmişti alaz. Alaz bir kelime olsa "çaresiz" olurdu belki de. onu tanıtmak için kelimeler yetmezdi herhalde.
annesini aramak istese bile arayamadı hiç konuşacak durumda değildi sadece mesajına cevap yazdı "iyiyim anne beni mersk etme".
elini direksiyona götürüp hareket etti, böyle hissettiğimde onun gideceği durak belliydi.

eliyle demirden olan mavi kapıyı itti, kimse yaşamıyordu burda ve sanki hiç yaşamamış gibi bir sessizlik hakimdi.
------------
Asinin sesi yankılanıyordu evin duvarları arasında
" gönül gözüm kapalı bilerek sana yazılıyorum a penceresi araları her yerine bayılıyorum "
+ ne yapıyorsun sen bakiyim?
Asi tavadaki patatesleri kızartıyordu, Alaz sarıldı arkadan ve Asiyi boynundan öptü.
Asi gülümsedi
- Alaz.. yemek yapıyorum
+ boşver sen yemeği falan, benim daha iyi fikirlerim var
- hmm? ne gibi?
Asi Alaz'a doğru döndü, Alazın kolları hala Asiyi belinden sarıyordu. eğilip bir öpücük kondurdu Asinin dudaklarına
+ bunun gibi
- patatesler yanacak
+ yansın
ikisi de gülerken Alaz Asiyi kucağına alıp odaya doğru gittiler duvarların arasında kahkaha sesleri yankılanıyordu
------------
Alaz mutfaktan odaya doğru gitti, arkasını duvara yaslayıp yere çöktü. karşısında Asiyle üzerinde seviştiği yatak vardı. ela gözleri doldu, kaç defa sevişmişlerdi o yatak üzerinde hatırlıyordu hepsini, ilk defa yaralarını sardığı o gece ve sonrasında sevgili oldukları o kısacık dönem. acaba kokusu hala yatağın üzerinde kalmış mıydı. kalkıp koklamaya cesaret edemedi " ya kokusunu unutursam " diye korktu.
evin duvarları hala yeşildi asinin en son boyadığı renkti bu ama nem kapmıştı duvarlar, acaba bu aralar fazla mı yağmur yağmıştı.

------------
Alaz ve Asi eşofmanlarını giyip yatak üstünde oturmuşlardı, Alaz gitari eline alıp notaları öğretmeye çalışıyordu Asiye. Asi ise pür dikkat izliyordu onu , elinde Alazın ona hediye ettiği gitar vardı Alaz ile beraber parmaklarını gitar üzerinde hareket ettirmeye çalışıyordu. gitar öğrenmek onun en sevdiği aktivite olmaya başlamıştı bu aralar.
- tamam şimdi bu akorları deneyelim mi beraber?
x2
Am G Dm Am

Am C
Kendimi esir aldım
G F
Çalmadı yine telefonlar
Am C
Alışırım sanmıştım
G F
Yüreğimde sancım var

Dm Am
Gel etme nazlı güneş

- çok iyisin asi bravo
Asinin en sevdiği anlardı bunlar, Alazın ona gitar çalmayı öğretmesi hoşuna gidiyordu. ikisi de dünyanın en mutlu insanları gibi hissediyordu.
------------
Alaz hala yatağın karşısında duvara yaslanmış halde oturmuştu, zamanın bir anlamı yoktu onun için onbir tane sigara içmişti tam olarak ve Nevanın onu aradığını farkermemişti bile.
Nevadan bir yeni mesaj
" bugünki randevumuzu unutma, yarım saate bekliyorum seni "
kulağında hala gitar sesleri yankılanıyordu, Asi şarkı söylüyordu ve evin nemli duvarları onların aşkına şahitti.
bugün hiç Nevaya gidesi yoktu, iyileşmek istemiyordu belki de.
telefonunun kamerasını açtı, Asinin evde kalan gitarini alıp çalmaya başladı.
"korkuyorum bu aralar, senin kokunu unutmaktan korkuyorum, zaman geçerse sesini unuturum diye korkuyorum ben, şarkı söylediğin anları kaydetmediğim için kendime kızıyorum. bir gün geri dönersin diye kapının anahtarını değiştirmedim, kırılmıştı geçenlerde.
keşke daha çok sevişseydik seninle burda, keşke daha çok öpseydim seni,saçların uzadı mı asi?
keşke bir kaç gitar akoru fazla bilseydik beraber, daha çok güldürseydim seni ve daha çok yemek yeseydik beraber. bugün seni çok özledim sevgilim, sahi ben sana kaç kere sevgilim diye seslendim? "

ve söylemeye başladı şarkıyı
sezen aksu-unuttun mu beni

bölüm sonu.
------------
bu hikayeyi okuduğunuz için çok teşekkür ederim.





okuyamadığın mektuplarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin