but i'm just a kid¹

109 15 38
                                    

I'm just a kid - Simple plan

Ve her gece geçirdiğim en kötü gece
Ben sadece bir çocuğum
Ve hayat bir kabus, adil olmadığını biliyorum.
Kimse umursamıyor çünkü yalnızım ve dünyadaki kimse yalnız olmak istemez.
Tüm hayatım bir kabus, kimse umursamıyor, yalnızım.
Dünya benden daha çok eğleniyor.
-
P.S.


Çalan yüksek alarm sesi ile gözlerini açmaya çalışıyor ama başarılı olamıyordu. Geç uyuyup erken uyanmak zor. En sonunda zor da olsa gözlerini açmış ve alarmı kapatmıştı genç çocuk. Geç kalmamak için yataktan kalkıp banyoya ilerledi. Biraz olsun kendine gelmesi için soğuk suyu avucuna doldurup yüzüne çarptı. Sonrasında ise macunu fırçasına sıkıp dişlerini fırçalamaya başladı.

Tekrar odasına geçip pijamalarını çıkardı ve okul formasını giymek için hazırlanırken gelen adım sesleri ile panikleyip hemen gömleğinin düğmelerini beceriksizce iliklemeye başladı.

"Geliyor Sunghoon. Senin için geliyor. Bu sefer senin için geliyor." Duyduğu ses ile elini kulağına götürmüş ve kapatmaya çalışmıştı.

"Senin için geliyor. Kilitle şu kapıyı, aptal. Geliyor." Kalbi ağzında atan çocuk hızlıca kapıya koşmuş ve kilitlemişti. Sonra ise bacaklarının kendisini taşıyamadığını fark etmiş ve kapının hemen yanına çöküp elleri ile kulaklarını sertçe kapatmıştı.

"Saklan Sunghoon. Saklan! Zarar verecek sana." Nefes alamıyordu.

"Bu gece rüyanda gördüklerinin tamamen gerçek olduklarını biliyorsun. Kaç ve saklan!" Gözünden düşen yaşların farkında bile değildi.

"Sus artık!" Dedi ağlamaklı ses tonu ile.

"Sürekli susmamı söylüyorsun ama bu evde doğruları söyleyen tek kişinin ben olduğumu biliyorsun. Yalancısın sen, tıpkı ailen gibi." Duymak istemiyordu daha fazla. Yorulmuştu.

Aniden tıklatılan kapı ile tüm sesler susmuş ve sanki beyaz tenli çocuk gerçek hayata dönmüştü.

"Park Sunghoon! Aç şu kapıyı." Duyduğu ses annesine aitti. Yani öyle olmasını umuyordu. Hızlıca ayağa kalkmış ve gözyaşlarını silmişti. Kapıyı açtığında sinirli ifadesi ile kendisine bakan kadını gördü.

"Neden kilitli bu kapı? Açık kalacak demedik mi Sunghoon?" Demişti oğluna yaklaşırken kadın. Oğlan cevap vermemiş sadece olarak kafasını eğmiş elleri ile oynamaya başlamıştı. Kadın ona daha da yaklaşmış çenesinden tutarak çocuğun kafasını kaldırıp kendisine bakmasını sağlamıştı.

"Yine mi sesler duyuyorsun oğlum, hm?" Hızlıca kafasını sağa sola sallamıştı genç.
"Hayır, hayır gerçekten duymuyorum anne." Diye konuşmuştu hızlı hızlı.

Kadın ellerini oğlunun kulak hizasına götürmüş ve yavaşca dokunmuştu. Hafif uzun saçlarını geri ittirmiş ve "Kaşıyıp kıpkırmızı yapmışsın ama. Derisi soyulacak neredeyse."demişti. Oğlan bu yakınlıktan rahatsız olmuş olacak ki bir adım geri çekildi ve aklına gelen ilk yalanı söyledi.

"Duşta oldu o. Duşta oldu, kaşıyarak yapmadım. Saçlarımı yıkarken oldu." Dedi istem dışı eli kulağının arkasına giderken.

"Yalan söylemek kötü bir şey, Sunghoon. Bunu iyi biliyorsun."

"Neden hayatın boyunca kocaman, iğrenç bir yalanla yaşaman için zorladılar o zaman seni?" Gözlerini kapattı güzel oğlan. Annesi bilmemeliydi. Belli etmemeliydi annesine.

sancılar - enhypenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin