23

881 63 10
                                    

~~~İYİ OKUMALAR ~~~

+++++

Jungkook

"Adın ne?"

"Adım m-mingyu efendim."

"Nerelisin?"

"Busanlıyım efendim."

"Okuyor musun yoksa meslek sahibi misin?"

"O-okuyorum."

"Ne okuyorsun?"

"Jungkook ile aynı sınıftayım, görsel-"

"Geldik en önemli soruya... Jungkook'tan hoşlanıyor musun?"

"Hyung yeter ama!"

Aslında konuyu baştan anlatmam gerekirse taehyung ile mesajlaştıktan hemen sonra kapı bir anda açılmış neye uğradığımı şaşırırken bu konuma gelmiştik.

Ben ve mingyu çift kişilik koltukta yan yana, Taehyung ise karşımızdaki geniş koltukta bacaklarını yaymış mingyuyu öldürecek gibi bakarken onu bir yandan da soruları ile darlıyordu.

"Jungkook sen karışm-"

"Hyung karın seni bekler şimdi sen git sonra konuşuruz!" diyerek ayağa kalkıp Taehyung'un kolundan tutup onu kaldıracağım sırada ona uzattığım elimi tutmuş beni kendine çekerek kucağına düşürmüştü... Siktir hiç beklemiyordum.

"Lan!"

Ben anın getirdiği şaşkınlık ile Taehyunga bakarken mingyu bir anda bağırmış ikimizinde bakışlarının ona dönmesini sağlamıştı.

"Ne oldu patates püresi? Jungkook'un kucağımda olmasından rahatsız mı oldun?"

Övünürcesine gözleri ile bir yandan beni gösterip bir yandan mingyu ile konuşurken oflayıp gözlerimi devirmeden edemedim.

"Taehyung git ve beni rahat bırak.. Hem karın bizi böyle görürse rahatsız olabilir."

Kendimi tutamayıp ona yine laf yetiştirdiğimde mingyuya bakan kafasını bana çevirip seğriyen sağ gözü ile korkutucu ve bir o kadar da ciddi bir ifadeye bana bakmaya başlamıştı.

Sanırım o son sözleri söylemiycektim.

"Jungkook bilerek mi yapıyorsun?!"

Ağzımı kapalı tutamayıp bu sözüne de cevap verecekken ayağa kalkıp hızlı adımlarla yatak odama doğru adımlaması ile yutkunarak dudaklarımı ısırdım.

Çünkü yatak odam bana çok pis şeyler hatırlatıyor..

"Bu konu hakkında sana yapacağım son açıklama olacak Jungkook. Son!"

Yatak odamın kapısını açıp beni yere indirdiği gibi sertçe belimden itip odaya girmemi sağladı. Ardından da kapıyı kapatarak yatağıma geçip oturmuştu.

"Gel şuraya, konuşalım."

Oturduğu yerin tam yanına elini koyup pat patlamasıyla tereddüt etmeden oraya geçip oturdum. Aslında belimi sertçe itip bana bağırması yüzünden ona hesap soracaktım ama neyse. Şimdilik daha önemli şeyler vardır.

"Ee söyle de konuyu bir daha açmayayım beyefendi. Gelip bana açıklama yapmak ayağı ile beni geçiştiriyorsun sonra sanki suçlu benmişim gibi gelip bana bağırıyorsun sonra gelip özür dilerim gel barışalım diyorsun
Aynısını ben yapmış olsam affeder miydin... Hayır!"

Bir anda yükselip Taehyung'un sert bakışlarına maruz kaldığım için susup onu dinlemeye karar verdim.

" Öncelikle öyle bir konu var ama bu demek olmuyor ki evleniyorum. Hayır sadece babamın beni evlendirmek için bulduğu bir kadın var ve yaklaşık bir haftadır da onunla uğraşıyorum. Ben evlenmek istemiyorum ama babama olan saygımdan dolayı ve o kadınında evlilikte rızası olduğu için işler daha uzun sürüyor yani ne babamı ne de o kadını ikna etmeye çalışıyorum. "

"Tamam seni anlıyorum. Ama madem öyle bir şey var neden sanki ben kafamdan uydurmuşumda önüne koymuşum gibi tepkiler verip beni kırıyorsun? Bana desen babam zorluyor evlilik için ben sana ne yaparım ki öldürür müyüm sanki, hayır sana zaman tanırım ama... Bana ne ki aramızda bir ilişki bile yok neden seni darlıyorsam. "

Aramızdaki ilişkinin bir adı bile yoktu.. Arkadaşlıktan ötesi vardı ama bu dostluk veya başka bir şey değildi çünkü ondan bariz bir şekilde hoşlanıyordum...
Belkide daha fazlası.

"Hakkın var Jungkook, istediğini söyle bana kız, bağır veya suçla ama sakın tereddüt etme."

"Ne olarak, kim olarak hesap sorucağım sana Taehyung?"

"Sikeyim Jungkook ne önemi var?!"

"Var Taehyung, bir önemi var!"

"Çok mu önemli?!"

"Eve-"

Bağırarak kavga ettiğimiz sırada taehyung'un bir anda ensemden tutarak dudaklarımızın sertçe birleştirmesiyle susmak zorunda kalmıştım.
Daha dudaklarımızın birleştiği gerçeğini idrak edemeden Taehyung belimden tutup beni kendine çekerek dudaklarını daha da bastırmıştı dudaklarıma.

Biraz daha dudaklarını bastırıp dudaklarımı emmeye başladığında öpüşmenin derinleşmeden bitmesini sağlamak için omuzlarından tutup kendimi geriye itmeye çalışıyordum ama her defasında belimden destek alarak beni kendine daha da yakınlaştırıyordu.

Aslında öpmesinde bir sıkıntı yoktu sadece şu an bu durumdayken öpüşmek istemiyordum, ne zamanı ne de yeriydi çünkü hala ondan biraz şüpheleniyordum çünkü her an evli ve 5 çocuklu bir baba olduğunu öğrene bilirdim. Yani öyle bir şey yoktur büyük ihtimalle ama düşünmeden de edemiyordum işte!

Belimdeki bir elini kalçama atıp beni kucağına tamamen oturtmuş dudaklarımı daha da sert bir şekilde öpmeye başlamıştı. Öyle ki az önce bağırışmanın esir aldığı odayı öpüşme sesleri doldurmuştu.

Direnmem ve ayrılmam gerekirken kendimi ona istemeden daha da bastırıp dudaklarımı emen dudaklarına dişlerimi acımadan geçirmiştim. Başta biraz inlese de sonrasında aynısını bana yaparak dudaklarımı ısırmıştı.

Buna karşılık kucağında kıpırdanıp tamda penisinin üzerinde oturarak yavaşça sürtündüğümde bir anda durmuş bir süre öylece yüzüme bakmış ve yutkunarak gözümün içine baka baka beni öpmeye tekrar devam etmişti.

Belimi daha da sıkıp nefessiz kaldığı için olacakki dudaklarını dudaklarımdan yavaşça ayırıp nefes nefese anlını anlıma yaslamıştı.

Dudaklarımın uyuştuğunu bile ayrıldığımızda fark etmiştim.

"Artık... Ne olduğumuzun bir önemi var mı Jungkook bey?"
Az önce sanki bağırıp çağıran o değilmiş gibi sakin bir şekilde sorduğu soru ile gözlerimi devirdim.

"Neden beni öptün?!"

"Çünkü beni buna mecbur bıraktın."

"Ben mi mecbur bıraktım?! Taehyung beni çileden çıkarm-"

"Jungkook ben eve-ananı sikeyim...Şey s-sanırım sizi yanlışlıkla şey yaparken bastım-"

"Mingyu siktir git şuradan!"

"Tamam kızma." diyerek kapıyı yavaşça kapatıp bizi tekrar baş başa bırakmıştı.

Nerde kalmıştık... Ah beni izinsizce öpmesinde.






Bölüm sonuuuuu
Umarım bölümü beğenmişsinizdir
Oy verip yorum yapmayı unutmayın
Diğer bölümde görüşmek üzere byy

Mr. V 𐤀  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin