Geceyi rahatsız edenler

bıçak gibi

(Medyadaki kız pint hesabı Ihbtrm, Geceni rol modeli. Pint hesabına bakarsanız kahve gözlü ama Gece mavi gözlü olduğu için ben shoplarla hallettim, erkek model için öneriniz varsa çok sevinirim. Aklımdaki erkek mavi gözlü siyah saçlı)

♾️
Eve geldiğimizde valizimi hazırladım ve küçük valize eşyalarımı yerleştirip kapadım. Bana fikrimi sormamış olabilirlerdi ama kafa dinlemelik bir tatile asla hayır demezdim.
Abimden kopardığım bilgiler sonucunda ormanın ortasında, yanında göl olan bir yazlık evden bahsetti. Hayaller bile güzel olan bir evdi, ayrıca bildiğim kadarıyla ben abimle kalıcaktım. Devamı pek önemli değildi zaten, tatilde onlarla ayrı takılır ve onları rahatsız etmezdim sonuçta. Daha önce görmediğim bu altı kişi kesinlikle eyleneceğim kişiler değillerdi. En azından öyle düşünüyorum, okul kıyafetlerini giydim ve sırt çantamı aldım. Sabah Fox'ı gezdirmek için giydiğim kıyafetleri yatağa fırlattım.

Okulum son gününün heyecanı bütün okulu kavramıştı, sınıfımı çok seviyordum ve seneye bir çoğunu göremeyecek olmak, en azından aynı sınıfta, beni üzüyordu. Herkes beyaz kısa kollu okul formasını gitmişti. Sırtını imzalatıyor, fotoğraflar çekiyordu. Hızla kendi sınıfına girdim, yüzümde kocaman bir gülümseme oluştuğuna herkes birbirinin tişörtünü imzalıyordu. Mutlu bir gülümsemeyle bende imzalatmaya başladım.

♾️

Eve geldiğimde günün yorgunluğu üzerimdeydi. Hızla kendimi duşa soktum ve saçlarımı kuruttum. Abim neredeydi onun hakkında hiç bir fikrim yoktu. Onu aramak aklımdan geçsede her şekilde eve gelecek deyip aramamayı tercih ettim. Üstüme siyah atlet-tişört, altıma ise açık mavi bir short giydim. Kalp şeklindeki madalyon kolyeyi taktım, ve saçlarımı tepeden at kuyruğu yaptım.

Odaya giren Fox ile kafasını okşadım ve tasmasını boynundan geçirdim.

"Sende bizimlen geliyorsun tatlı,
Köpek." Buz mavisi gözleri her zamanki gibi ışıldıyordu. Kafası koyu gri ile başlıyor ve siyaha doğru dönüyordu. Kalçası ve kuyruğu tamamen siyahtı.

Evin kapısı açıldığında, Fox hızla kapıya doğru koştu.

"Oğluşum, naber? Koca oğlum benim." Aksel çömelmiş ve Fox'u seviyordu.
"Bizimkiler geldi arabada 4 kişi olucaz. Rahat etmek için iki araba gidiyoruz." Kafamla onayladım ve Foxun tasmasını tutarak valizimide alarak asansöre bindim.

Valizi bagaja, koydum ve sırt çantasını yanıma aldım. Abim ön koltuğa geçerken bende arka koltuğa oturdum. Yanımda abimin arkadaşlarından biri oturuyordu. Keşke kız olsaydı, belki biraz konuşurduk.

''Program Zehradaydı değil mi?''

''Kaybetmediyse hala onda olduğunu düşünüyorum. Tabi kaybetmesi çok büyük olasılık aslında.''

''Yok, yok önemli şeyleri kaybetmez o.''

''Emin misin? Lisede proje ödevini kaybedip sonra 0 almamızı sağladığını unuttun galiba. O günden sonra hep birlikte proje aldığımızda ona asla vermemiştik bitirdiğimizde. Ya da mesela kedisini çamaşır makinesinde kaybettiği gün.'' Yanımda oturan bir kahkaha patlattığında gözlerimi açıp ona baktım.

''Sende arkadaşlarının yanında böylesin, bakma öyle.'' Abimin benle konuştuğunu anlamam uzun sürmedi.

''Ben ve yüksek ses?''

''Hatta tanımın bu senin, kızım sırf rezil olmak için sana çığlık attırıyorlardı. Neydi o kızın ismi. bade miydi neydi? Öyle yüksek sesin vardı ki ana okulunda çığlık attığın çocuk hala seni görünce 'Çığlık atma abla' deyip kaçıyor senden.''