Lisa, başındaki belalardan kurtulmak için hepsinden daha büyük bir bela olan Jungkook'a yakın olmaya karar verir.
'Eğer biri seni incitirse,'
'ömür boyu hapse gireceğim.'
【liskook】
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Rose hastaymış, bak gene şanslısın."
Jennie elindeki iki tostla yanıma oturdu. Okul eteği umursamadan özgürce yanıma kurulup ayaklarını çimenlere uzattı. Okulun bahçesinde popomuzu kaldırım taşına koymuş öğle arasına çıkmıştık. Bunu sıklıkla yapardık. Burası bahçenin geri kalanına oranla daha sakin olurdu.
Elindeki tostu alıp kocaman bir ısırık aldım. Ağım tıka basa doluyken "Jungkook'u bugün hiç görmedim." dedim. Jennie bana tiksintiyle bi bakış attı ardından "Kapalı basket sahasında." diye mırıldandı.
"Hadi oraya gidelim." dedim. Biraz heyecanlanmıştım. Doğrusu beni birinin yemek yerken görmesini istemezdim. Yemek yerken hızlı ve soluksuz yiyen biriyim.
"Saçmalama."
🤍
"Senden kesinlikle nefret ediyorum."
Yüzümde bir karış gülümsemeyle kapalı basket sahasına girdik. Jennie Bu fikirden ilk saniyede nefret etmişti ancak yapacak bir şey yoktu. Çoktan sahaya en yakın tribünlere oturmuştuk. Soğuyan tostlarımızı hızlıca açıp yemeye başlarken, etrafa göz gezdirmeye başladım. 15-20 kişi basketbol oynuyordu.
Top bazen etrafa kaçıyor, bazen aralarında kavgalar çıkıyordu ama oyun sürekli devam ediyordu.
Gözlerim Jungkook'u aradı, uzun sürmeden onu görmüştüm. Birileriyle atışıyordu. Kaşları çatık, biraz terlemiş ve yarım açık ağzı ile inanılmaz sevimli gözüküyordu doğrusu.
Tostumu bitirdim. Paketini buruşturup bize en yakın çöp kovasına attıktan sonra Jennie'nin yanındaki yerime geri geçtim. Meyve suyu yavaşça yudumlarken Jungkook'u izlemeye odaklanmıştım. Bu sırada Jennie'de telefonuna odaklanmıştı.
Bir müddet sonra Jungkook etrafı sürdü. Beni fark edince birkaç saniye gözlerini üstümde tutup tekrar oyuna odaklandı. Yüzünde hiçbir ifade yoktu. Bu ne kadar hevesimi kırsa da aldırış etmedim. Sonra nereden geldiğini bilmediğim bir darbe yedim. Tam göğüs hizama doğru, anın paniğiyle gözlerimi kapatıp, çığlık atmıştım.
Jennie'de bensiz çığlık atmıştı. Gözlerimi açtığımda meyve suyumun üstüme döküldüğünü ve gelen darbenin basketbol topu olduğunu fark etmiştim. Sessizce elimdeki artık içilmeyecek halde olan meyve suyu kutusundan kurtulurken ayağa kalkmıştım.
Tabi bunlar olurken Jennie ayağa çığlıkla kalkmış ve topun geldiği taraftaki -kimden geldiğini muhtemelen o da bilmiyordu- çocuklara bağırmaya başlamıştı.
"Aptal mısınız? Burada insan var görmüyor musunuz?!"
Yerimden hızlıca kalktım. Şu an önemli bir şey vardı o da okul formamda kocaman turuncu lekeler olmasıydı. Çok iğrenç gözüküyordu.
Hızlıca soyunma odalarına doğru ilerledim. Jennie hala oradakilerle tartışıyordu. Muhtemelen tartışma biter bitmez yanıma gelecekti bu yüzden dert etmedim.
Kızlar soyunma odasına girdiğim gibi üstümdeki gömleği çıkardım. İçerde birkaç kız vardı. Çıplaklıktan utanan birisi değildim bu yüzden aldırış etmedim. Dolabıma doğru ilerledim.
Sütyenim ıslanmış mı diye kontrol ederken, soyunma odasının kapısı açıldı. Eş zamanlı arkamı döndüm. Gelen Jennie olmalıydı.
Ama o değildi.
"Siktir." Gözlerim büyürken kapıdaki Jungkook ile bir-iki saniye bakıştım. Üçüncü saniyede odadan hızlıca çıkmıştı zaten. Yüzüm kırmızı sütyenimle aynı renge bürünürken, dolabıma döndüm.
Vücudumdaki tüm tüylerin ürperdiğini hissettim. Aynı zamanda yanaklarım kızarmıştı, bunu hissedebiliyordum! Hızlıca dolaptan üstüme geçirebileceğim beyaz bir tişört çıkarıp, giydim.
Neden gelmiş?
Tanrım beni yarı çıplak görmüştü. Benim kadar utandı mı peki? Ya da endişelenmiş miydi?
"İyi misin?" sonunda Jennie'nin sesini duyunca kafamı dolaptan çektim. Çekinerek arkamı döndüm. Jennie'e tek kelime bile etmeyecektim. Çok utanmıştım.
Nasıl buldunuz?
Klişeeee
Beni takip edebilirsinizz! @PinkCoyoter
Okunma 100, oy 20, yorum 20.
İyi günler.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
