6- Mücadele Mi Edecektik?

107 19 4
                                        

O günden sonra Jungkook ile köşe kapmaca oynadık

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

O günden sonra Jungkook ile köşe kapmaca oynadık. İlk başta sadece ben ondan kaçıyorum sandım ama fark ettim ki oda beni görünce yolunu değiştiriyordu. Utanmıştı anlaşılan.

İki gün geçmişti. Yarın Rose muhtemelen okulda olacaktı bu yüzden vücudumda atamadığım bir gerginlik vardı.

Bir şeyler kesinlikle yapmam gerekiyordu artık. Jungkook'tan kaçmak planlarımı sekteye uğratıyordu sadece. Bu yüzden ödeşmeye karar vermiştim. 

Planım basitti, öğle arasında Jungkook'u soyunma odalarında tek yakalayacaktım, mümkünse üstü çıplak. Böylelikle onunda gerginliğini alacaktım.

Düşününce buuu... Çok müstehcen bir cümleydi.

Tribünlerde oturuyordum. Her zamanki gibi basket oynayan bir gurup erkek vardı. Jungkook'da bunların arasındaydı. Zilin çalmasına yakın hepsi soyunma odalarına gideceği için Jungkook'u bir şekilde oyalamam gerekiyordu.

Sabırla bekledim. Bir süre sonra grubun yarısı küfürler savurarak sahayı terk ederken, diğer yarı keyifliydi. Maç bitmişti. Fark ettiğim gibi hızlıca sahaya atladım. Etrafa dağılmış toplardan birini elime alıp kalabalığa girdim. Jungkook'u aradım. Ardından onu gördüm. Keyifli kazanan tarafta olmalıydı. 

Fark ettirmeden grubun biraz daha azalmasını bekledikten sonra hızlıca Jungkook'un karşısına çıktım. Bu çok utanç vericiydi çünkü arkadaşlarının hepsinin gittiğini söylenemezdi. Hala birileri vardı. 

Jungkook beni görünce yüzünde şaşkın bir ifade oluştu, etrafa bakındı. Muhtemelen kaçacak delik aradı ancak nafile.

"Hadi basket." elimdeki topu ona doğru attığımda yakaladı. Ondan önce arkadaşı tepki verdi. "Kızlar basket mi oynayacak? hah." alayla gülmüştü. Doğrusu onu bu dediğine pişman etmek istedim ancak yetenekli olmadığım bir şeyde neden iddialaşayım ki? Ayrıca şu an onunla ilgilenemezdim. Bu yüzden durumu lehime çevirdim. 

"Eğer bana öğretirse oynarım."

Sevimlice gülümsedim. Jungkook şaşkınlığını atmıştı. Artık ifadesizce bakıyordu. "Başka zaman." topu bana fırlattı. Göğsüme sertçe çarpan topu tuttum. "Ne zaman?" Israrcı oldum.

"Hiçbir zaman." yanımdan geçip gitmeye kalktığında, hızlıca önüne geçtim. Şimdi çok yakındık. "Sürekli reddediyorsun zaten." 

Kafamı kaldırıp, yüzüne baktım. Dudaklarımı büzüp şirinlik yapmaya çalıştım.

"Koooook niye kızı reddedip duruyorsun?" arkamızda kalan arkadaşı eğlenerek konuştuğunda, Jungkook kafasını hafifçe çevirerek ona baktı. Bir şey diyecek gibi oldu ardından vazgeçti.

Bana döndü tekrar, sessizce "Sıkıntı ne gene?" dedi.

Etrafı süzdüm. Artık neredeyse biz bizeydik. Arkadaşı da ufaktan yol almıştı. Bu yüzden rahat olabilirdim. Ellerimdeki topu Jungkook'un karnına doğru bastırdım. "Neden kaçıyorsun benden?" 

Plan: Jungkook 【Liskook】Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin