Mafya mı? Baba mı? / Minsung

22

Jisung'dan

Sabah uyandığımda hala sarılıyorduk. Gece nasıl yattıysak hala aynı duruyorduk.

Minhodan önce uyanmıştım. Çok yakınımda olan yüzünü incelemeye başladım. Kusursuzdu. Tek kelimeyle kusursuzdu. Gözlerim dudaklarında takılı kaldı. Zaten uyuyordu. Öpsem ne olurdu ki?

Yavaşça yüzüne yaklaştım ve yavaşça dudaklarımızı birleştirdim. Kalbim çok hızlı atmaya başlamıştı. Hemen geri çekildim. Çok yakındık ve rahatlıkla kalp atış seslerimi duyabilirdi.

Sıra kokusunu solumakta. Çok güzel kokuyordu. Kokusunu derin derin içime çekerken gözlerimi kapattım ve düşünmeye başladım.

Her ne kadar sert biri olsa da bana karşı yumuşacıktı. Geldiğimden beri. Dün akşam beni sevdiğini söylemişti. Çok mutlu olmuştum ama muhtemelen bugün herşeyi unutacak. İşte bu üzüyo. Ben düşünürken Minho uyanmaya başlıyordu. Hemen uyuma taklidi yapmaya başladım.

"Aaa başım."

"Lan lan jisung lan dün aaa hatırlamıyorum dün naptım ben?"

"Off umarım düşündüğüm şey değildir. Lan bide sarılmışız. Off ya uzaklaşacak benden işte."

"Aptal kafam aptal aptal aptaaall." diyerek kafasına vurmaya başlayınca yavaş yavaş uyanıyomuş gibi yaptım.

"Noluyo ya?"

"Jisung jisung jisung." diye hızlı hızlı konuştu ve gelip ellerimi tuttu.

"Efendim?"

"Dün akşamı hatırlıyor musun?"

"Evet."

"Yanlış birşey yaptım mı?"

"Öpüşmemiz ve gece sarılarak uyumamız dışında hayır."

"nEEEE JİSUNG BEN ÇOK ÖZÜR DİLERİM BEN ÇOK İÇMİŞTİM O KADAR İÇMEMELİYDİM-

"Minho sakin ol. Sorun yok sarhoştun sonuçta."

"Ya of çok özür dilerim."

"Calm down baby ahahhahah ya tamam sorun yooook."

Bak ben ne kadar rahatım tatlım sen de rahat olll aahhahahh

"Jisung." dedi pişman olmuş bir sesle.

"Efendim." dedim onu taklit ederek.

Ortamı biraz da olsa yumuşatmıştım.

"Özür di-"

"Hadi kahvaltıyaaaaa" dedim ellerimi çırparak ve odadan hoplaya zıplaya çıktım. Keyfim yerinde tabi sevdiceğimle mükemmel bir akşam geçirip üstüne onun kolları arasında uyandım yanii.

Kendi odama gidip kıyafetlerimi giymek için dolabımı açtım. Bugün hava diğer günlere göre daha sıcaktı.

Siyah şortum ve beyaz tişörtüm gözüme çarptı. Onları alıp hızla giydim ve Minho nun kıyafetlerini de katlayıp çalışma masamın üstüne koydum.

Salona doğru giderken Chan hyungla karşılaştım. Beni gördüğü gibi ağzından bir "oooo" nidası çıktı.

"Jisung.. Yoksa sen mi gerçek ismini söylemek istersin Minho nun dün gece kolundan sürükleyerek odaya götürdüğü üstüne onunla birlikte sarmaş dolaş uyuyan çocuk?" dedi tek nefeste ve sonra gülmeye başladı.

"Ya sussanaaa biri duyucak. Ayrıca sen sarmaş dolaş yattığımızı nerden biliyosun?"

"Bana haber geliyo."