three

18 20 6
                                    

burada kaldığı süre boyunca bir çok defa ayrılmaya çalışıyor fakat her seferinde durduruluyor. hâlâ adını bile bilmediği bu kadın ona bakmak konusunda ısrar edip duruyor. nedenini anlamıyor, bu kadın neden düşman imparatorluğun şövalyesine yardım ediyor?

onunla kaldığı süre boyunca kendisini kullanmaya çalışmadığını yalnızca yardım etmek istediğini anlıyor. samimiyeti onun gibi taş kapli bir adamın bile hissedeceği kadar şiddetli.

kadın bir kez daha gözlerine bir çeşit ilaç damlatırken sessizce onu izliyor. birinin nasıl onun gibi olabileceğini anlamıyor.

şu anda olmasa da bir zamanlar yüksek mevkili, onurlu bir şövalyeydi. onu imparatorluk askerlerine sunmuş olsaydı ömür boyu ona yetecek kadar paraya sahip olabilirdi. bir noktaya kadar bunu yapacağından oldukça emindi. fakat beklediğinin aksine kadın ne onu birilerine teslim etmiş ne de art niyetli herhangi bir davranışta bulunmuştu.

insanları anlamak onun için her zaman zordu. fakat konu bu kadın olunca işler her zamankinden daha garip bir hal alıyordu. bazen kadına bakarken ruhunu görebildiğini hissediyordu. ruhu beyaz gibiydi. bunu nasıl açıklayacağını bilmiyordu, sadece ne zaman ona baksa saf bir beyaz sayfa görebiliyordu.

hâlâ neden kendisine yardım ettiğini anlamıyor. belki de sadece aptal olduğu içindi.

gözlerini bir kaç defa kırpıyor. şimdi her zamankinden daha iyi görüyor. görünen o ki kadının sık sık gözlerine damlattığı sıvı işe yarar bir şeydi. -bir noktada, bunun bir zehir olduğuna inandı-

ikisi de kadının onlar için hazırladığı yemeği sessizce yiyor, nedenini anlamıyor fakat gözleri sürekli kadını izliyor. kadın bunu fark etmişe benzemiyor, yüzündeki üzgün ifade ile elindeki yemek tabağını karıştırıp durmakla meşgul.

"hey," diyor, hâlâ yemeğini karıştırıyor. "adını hâlâ bilmiyorum." kafasını kaldırıp ona bakmıyor, göz teması kurmak istemiyor gibi görünüyor.

"ve sen de adını asla söylemedin."

"tzuyu," diyor kadın. "sadece tzuyu." sessizce ekliyor fakat bunu yakalıyor.

"jungkook" diyor onu tekrar ederken, "sadece jungkook."

kadın hafifçe gülümsüyor, "memnun oldum sevgili şövalyem."

"evet, tabi."

nedenini bilmiyor fakat ondan "şövalyem" olarak söz etmesi içini ısıtıyor.

yorulursan yaslan bana| tzukook ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin