five

17 19 4
                                    

yağmur yağarken pencereden kadını izliyor. önündeki garip şeyin üzerine bir şeyler çizip gülümsüyor. neden onu izlediğini bilmiyor fakat gülümsediğini görmek hoşuna gidiyor.

pencere önünden ayrılmak üzereyken kadın ona gelmesi için işaret ediyor. onu çağırması için can atıyormuş gibi hemen itaat ediyor. dışarıya ayak bastığı gibi ıslanıyor fakat yağmuru pek umursamıyor.

"şuna bak!" diyor kadın ona elindeki şeyi gösterirken neşeyle. "ne görüyorsun?"

"yağmur damlaları ile ıslanmış bir bez parçası."

"aman tanrım gerçekten sıkıcısın." göz devirip bir şeyler çizmeye devam ediyor. kısa bir süre sonra gülümseyip onu davet ediyor. "hadi gel yanıma otur da sana göstereyim."

yine itaat ediyor. hemen yanına oturup dikkatle kadının bez parçası üzerinde parmağını gezdirmesini izliyor.

"bu sadece bir bez parçası değil." diyor kadın hâlâ parmağını üzerinde gezdirirken. "şuna bak, su değiyor fakat ıslak kalmıyor, bir kaç saniye içerisinde şekil değiştiriyor. sihirli bir bez olmalı."

"şimdi sadece saçmalıyorsun işte."

"hey!" çatık kaşları  ile omzunu dürtüyor. "nasıl hayal edersen öyledir, anlıyor musun?"

"tamam."

"güzel." parmaklarını tekrar bezin üzerinde gezdirip duruyor. "şimdi şu şekillere bak, ne görüyorsun?"

ağzını açmak üzereyken onu kesiyor. "hayır, bez parçası üzerine düşmüş yağmur damlaları cevabını kabul etmiyorum."

"zaten bunu söylemeyecektim."

"iyi. ne görüyorsun?"

"kılıcını kuşanmış bir şövalye."

"oh evet bu güzel. ya başka?"

"elinde balta ve kalkan olan başka bir şövalye."

"peki başka?"

"kılıç ve balta tutan bir çok şövalye."

"evet harika savaş anlıyorum, ya başka?"

"kılıcı olan bir at."

"ne-"

"ne gördüysem onu söylememi isteyen sendin." diyor sakince. "hey, gülmeyi bırak."

kadın kahkaha atarken onu izliyor nedenini bilmiyor fakat yüzünde oluşan gülümsemeye engel olamıyor.

yorulursan yaslan bana| tzukook ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin