1.3

625 40 17
                                    

"bak ben bu istemesidir, nişanıdır, nikahıdır çok geriliyorum olum. karı şimdi getirecek zehir gibi kahveyi." barış sıkıca gözlerini kapatıp açtı.

"dur beee ollum bi sakin. hem biz alev'i kimden istiyoruz amına koyayım?" kerem, barış'ın saçlarını ve takım elbisesini düzeltirken barış cevaplamıştı onu.

"göt babası gelmedi da. eniştesi buradaymış belemir rica etmiş babasından. kabul etmiş o da. zaten alev uzun bir süre onlarla yaşadı ya." kerem kaşlarını kaldırıp başını salladı.

"anladım kardo. yalnız sende şekil oldun bu arada. kız olup allah yolunda olmasam ilk sana verirdim kardeşim."

"harbi mi diyon la?"

"harbi diyorum hatta dönebilirim şu an."

"yok yok aman kalsın keremcim. la bu semih, yunus, berkan nerede kaldılar?"

"kanka geliyoruz dediler semih en son acıkmıştı bir yerde zıkkımlanıyorlardır herhalde sen arasana beni iplemiyorlar."

"koyduğumun veletleri kız istiyoruz kurban almıyoruz amına koyayım." barış ve kerem belemir'lerin evinin önünde oturup barış'ın anne ve babasının gelmesini bekliyorlardı. barış semih'le konuşurken kerem mahalle dayıları gibi ellerini belinde birleştirip boylu boyunca belemir'lerin evini süzdü.

"neye bakıyon sende amına koyayım?"

"sen niye gerginsin amına koyayım?"

"ne diyon amına koyayım?"

"belemir'i de bu evden alcaz. olum yengeyi isterken belemir'i de aradan çıkarsak?"

"salak saçma konuşma." arkadan peş peşe çalan korna sesleriyle barış korkuyla irkilip arkasını döndü ve camdan çıkan berkan ve semih'i gördü.

"allaaaah! kız alıyoruz mahalle ayaklanın lan!"

"koyduğumun salağı sus berkan ya!" berkan, barış'ın gerginliğiyle yüksek sesle açmış olduğu 'yüksek yüksek tepelere' şarkısını kapatıp korna çalmayı kesti ve camları kapattı.

barış derin nefes verip arabadan inen dostlarına teker teker sarıldı. en son semih'e sarılırken dudaklarını araladı.

"oğlum sen ne triplere girdin gene ya. senin bizden başka kimsen olamaz zaten ne millete ümit bağlıyorsun göt lalesi. aslan gibi abilerin var burada."

"tabi oğlum! boyumuz kısa olsa da." kerem gruptaki en kısa iki kişiden biri olmasına rağmen bunu umursamayarak uzanıp semih'in ensesine yapıştırdı.

semih güldü ve hayranlıkla barış abisine baktı. gülüşüp eğlenirlerken emine ve yüksel'in arabası göründü ve barış derince bir oh çekti.

"şükür rabbim."

"ay alev çok güzel oldun."

"çok mu kırmızıyım belemir ya."

"hayır hayır tam senlik elbise çok güzel oldun ışık saçıyorsun." belemir odanın lambasını kapatıp perdeyi araladı ve camdan dışarı baktı.

"ay geldiler geldiler." belemir uzunca perdeyi geri kapatmaya çalışırken perdeye basıp yere kapaklanması bir olmuştu.

"gerizekalı." alev ayaklanıp lambayı yakarken eş zamanlı olarak gülüyordu. belemir de gülmeye başlayınca belemir'i kaldırıp odadan çıktı alev.

eniştesinin ve teyzesinin yanına gidip boylu boyunca gösterdi kendisini.

"nasıl olmuşum teyze, erhan amca?" heyecanla sorduğu soru üzerine erhan heyecanına ortak olarak yanıtladı.

ceraunophile, barış alper yılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin