Güneş&Deniz&Ege

Güneşe Hazırlanmak

Kapalı gözlerini hafifçe açtı. Saatine baktığında onu geçiyordu. Çok uyuduğu için mutluydu. Sol tarafına dönüp hala uyuyan Efe'nin üzerine doğru uzandı.

Onu yüzünden öpüp uyandırmaya çalışıyordu. Aniden beline sarılan kollar ile kahkahalar attı.

"Günaydın"

"Günaydın, bu ne güzel bir uyandırma"

Tuğçe başını hızla Efe'nin göğsüne yasladı. Elini üzerinde gezdiriyordu.

"Unuttun mu bugün kızımız için alışverişe gidecektik"

Efe başını doğrultup Tuğçe'nin saçlarından öptü.

"Unutmam mümkün mü? Bence hiç oyalanmadan çıkalım kahvaltıyı da dışarıda yaparız"

Soğuk bir gündü. Geçen hafta bir kızları olacağını öğrenmişlerdi. Bu hafta sonu ise onun için alışveriş yapacaklardı.

Tuğçe koridorda ayakkabılarını giyiyordu. Efe içeriden çıktığında elinde bir atkı ve bere vardı.

"Efe hayır giymem onları"

"Dışarısı buz gibi giymek zorundasın"

"Hayatım alışveriş merkezi sıcak ama lütfen bunalıyorum içinde"

Efe Tuğçeyi duymuyordu. Saçlarından geçirdiği bere boynuna sardığı atkı ile Tuğçe ne kadar söylense de kelimelerini dudakları ile kesmişti.

Elini uzatıp evden çıktıklarında Tuğçe asansörün aynasından kendine gülmeye başladı.

"Halime bak robota benziyorum"

Efe gülerek başını sağa sola sallamıştı. Apartmandan çıkıp arabalarına yerleştiler. Evlerine on dakika uzaklıkta olan büyük alışveriş merkezine gelmişlerdi.

En üst katta bulunan ara sıra kaçtıkları kırmızı detayların hakim olduğu kafeye gelmişlerdi. Efe siparişlerini verirken Tuğçe üzerindeki katmanları çıkarmakla uğraşıyordu.

Efe'nin bakışına gözlerini devirdi.

"Bunları bütün gün sen taşıyacaksın biliyorsun değil mi?"

"Seni bile taşırım biliyorsun değil mi?"

İkisi de gülmeye başlamıştı. Kahvaltıları gelmişti. Uzun süren kahvaltı keyfinden sonra giriş katta bulunan bebek mağazasına gitmek için asansörü bekliyorlardı.

Girdikleri mağazanı kokusu çok güzeldi. Etraflarında bir sürü bebek vardı. Yürümeyi yeni öğrenen çeşitli tulumlar giymiş bebekler, bebek arabasında uyuyanlar...

İkisi de birbirlerine bakıp heyecanla gülümsediler.

Tam karşılarında duran 'kız bebek' reyonuna doğru ilerlediler.

"Efe sence çok mu erken alışveriş için baksana"

Tuğçe az ileride karnı kocaman duran kadını gösterdi. Efenin elindeki tulumdan onda da vardı.

"Sanmıyorum sonuçta doğduklarında aynı boyutlarda oluyorlar. Bence biz tadını çıkaralım"

Tuğçe başını sallayıp önündeki rafa uzandı. Minik beyaz tulumu eline aldı. Üzerinde çiçek desenleri vardı.

Efe'nin ona uzattığı yeşil tuluma baktı. Onun üzerinde minik kelebekler vardı. Buradaki her şey çok güzeldi.

Ne zamandır bu mağazada olduklarını bilmiyordu. Kasaya giderken zorlanmışlardı. Tuğçe bir anlığına durdu.