Yavaş yavaş açtı gözlerini, yaz kendini artık oldukça hissettiriyordu. Sıcak odanın içinde gözlerini gezdirdi.
Duvardaki saate baktı. Dokuzu geçiyordu. En son gece üçte uyanmıştı.
Sağ tarafındaki Tuğçesine baktı. Derin uyuyordu. Başını biraz daha uzatıp Güneşine baktı.
Onunla bir aydır beraberlerdi. Artık dilinden anlıyorlardı. Ağlamalarının sebebini çözebiliyorlardı. Birbirlerine alışmışlardı.
Güneş'in yüzünü inceledi. Sonra gözleri yeniden Tuğçeye kaydı.
İkisinin de teni pamuk gibiydi. Dudaklarının kıvrımları bile aynıydı. Uyuma şekillerine baktı.
Güneş'in aralı dudakları Tuğçe'nin dudaklarının aynısıydı.
Tuğçe'nin yüzünü gölgelemiş kirpikleri, aralı dudakları...
Efe kendini tutamayıp Tuğçesinin dudaklarından öptü. Onu uyandırmadığına sevindi.
Apartman görevlisine kısa bir mesaj attı.
Sessizce yataktan kalkıp hızlıca bir duş almak için banyoya geçti. Kapıyı aralık bıraktı. İçerideki sesleri duymak istiyordu.
Hızlıca duşunu alıp fazla sıcak olan evde tişört giymeyi es geçip giyindi. Telefonuna gelen mesajla kapıya yürüdü.
Kapıda asılı simitleri alıp mutfağa geçti. Kendilerine artık kızları ile anlaşabildikleri için bir ödül kahvaltısı hazırlamaya karar vermişti.
Kahvaltılarını hazırlamış son dokunuşlarını yapmıştı. Mutfak penceresini açtı. Pencerenin önünde saksıda duran papatyalardan birini kopardı.
Hızla odalarına yürüdü. Önce Güneşe baktı. Uyanmış ve ağlamamıştı.
Yüzüne yayılan tüm gülümsemesi ile kızını kucağına aldı.
"Gün ışığım, güzel kızım"
Güneşin başını eli ile tutarken birbirlerine gülümsüyorlardı.
Efe kızlarını yataklarına yatırdı. Papatyayı Tuğçe'nin saçına takarken ona seslendi.
"Tuğçe'm, güzelim..."
Tuğçe yatakta sağa doğru vücudunu esnetti. Çok sıcak olduğu için ve gece acıkan Güneşi bekletmemek için siyah braleti ile uyumuştu Tuğçe, yatakta kollarını açıp hareket ettiğinde bütün güzelliği Efe'nin gözlerinin önüne serilmişti.
Efe kızının üzerinden uzanıp braletin açık bıraktığı yerden uzunca öptü.
Tuğçe huylanıp kıkırdadı. Heyecanla Efe'yi kendine çekmek istedi.
"Hayatım, kızımız..."
Tuğçe yataklarında kendi kendine sesler çıkaran kızına baktı. Efe'nin yüzünü tuttuğu ellerini bırakıp kızını kucağına aldı.
Onu göğsüne yatırıp olmayan saçlarını sevmeye başladı. Güneş dilini dışarı çıkarmayı yeni öğrenmişti. Efe tek dirseğinin üzerinde onları izliyordu.
Tuğçe yüzünü Efe'ye doğru çevirdi.
"Bence bizi seviyor"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güneş&Deniz&Ege
Cerita PendekHerkese Merhaba Arkadaşlar Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları VIP katından selam ve sevgi ile...