"Story Lyra Moon" Anlatımıyla...
Uykusuzluktan ötürü açamadığım ya da açmak istemediğim gözlerimi kırpıştırarak açmaya zorladım, gözlerimi kırpıştırırken uzun ve gür kirpiklerim ahenkle bir sağa bir sola savruluyordu.En sonunda uyandığımı anlayınca, oflayarak yattığım yerden doğruldum ve ayağı kalktım. Bugün ilk ders günüydü ve dün gece beni asla rahat bırakmayan, türlü türlü sohbet etmeye zorlayan oda arkadaşlarım şuandan itibaren uykusuz bir gün geçireceğimin habercisiydi.
Üstüme hızlıca geçirdiğim cübbem, beni serseri gibi göstermesine rağmen asla düzeltmeye tenezzül etmediğim kravatımla büyük salona ilerledim.
Eğer kahvaltıya yetişemezsem uykusuz bir günün haricinde aç bir gün daha geçireceğimi fark edince adımlarımı hızlandırdım.
İçeri girdiğimde Slytherin masasına göz gezdirdim, ön taraflara oturma düşüncem bir kral misali en başa oturmuş Riddle'ı görünce aniden toz oldu ve ondan mümkün olduğunca en uzak köşeye geçip sessizce yemeğimi yemeye başladım.
Bugün ilk ders iksirdi ayrıca nottan sonra ortaya çıkan bavulda sadece kendi eşyalarımda yoktu.
Melez Prens in kitabını da bavulumda bulmuştum sanırsam zaman eşyalarımın yanında, ihtiyacım olacak herhangi bir nesnenin konulmasınında akıllıca olduğunu düşünmüştü.
Bana göre hava hoştu, her ne kadar Severus Snape den haz etmesemde güce ve zekaya her zaman saygım olmuştu tabikide bu güç ve zeka zalimlik için kullanılmadığı taktirde bu geçerliydi Voldemort un herhangi bir zeka pırıltısına saygı duyacağımı düşünmüyordum.
Ağzıma attığım son lokmayıda seri bir şekilde yuttuktan sonra ayağa kalktım ve yanımda taşıdığım eskimiş İleri İksir Yapımı kitabının kapağına göz gezdirdim.
Severus Snape'le tanışmayı isterdim. Eğer Voldemortun dönemine gelmemiş olsaydım, Çapulcular dönemine gitmek isterdim en azından ensemde gelmiş geçmiş en güçlü kara büyücünün nefesi olmazdı.
Soğuk zindanlarda bulunan iksir sınıfından içeri girdim. Sınıf yavaş yavaş dolmaya başlamıştı, herkesin gözlerinin önünde olmak istemezdim ancak derse karşı pasif kalmak ta istemezdim bu yüzden ortalarda gözüme kestirdiğim bir sıraya oturdum.
O sırada yanıma bir çocuğun oturduğunu hissettim kafamı kaldırıp ona döndüğümde yakasındaki aslan ambleminden bir Gryffindor olduğunu anlamıştım.
Hayret dedi içimdeki ses, bir Gryffindor oldukça boş yer olmasına rağmen neden bir Slytherinlinin yanına oturmuştu?
Ona anlamsız bakışlar atınca "Bana öyle bakma arkadaş olmaya geldim." Dedi ve muzipçe sırıttı.
Bu sırada onu inceleme fırsatı bulmuştum, Kuzgun karası saçları oldukça uzamış hatta bu durum saçlarının görüşünü kapatacak derecede alnının üstüne dökülmesine sebep olmuştu, yeşile kaçan ela gözleri, normal bir insana göre uzun olan kirpikleri, kemersiz ve kemiksiz burnuyla oldukça yakışıklı bir genç olduğu oldukça ortadaydı.
Gülümsemesini genişleterek tekrar bana baktı ve aynı hızla elini uzattı "Fleamont, Fleamont Potter"
Harry' nin dedesi olduğunu anlayınca, yüzüme oldukça samimi bir gülüş yerleştirip elini sıktım "Story, Story Lyra Moon"
"Yanlış anlama kan ayrımı yapmam ancak Moon ailesini daha önce duyduğumu hatırlamıyorum, muggle doğumlu olma fikrinide siliyorum, çünkü gördüğüm kadarıyla Slytherinsin, eh bir muggle okula sızamayacağına göre tek bir seçenek kalıyor sen gizli bir kurtadamsın!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~Yıkım~ Tom Marvolo Riddle
FanficStory Lyra Moon... Reddelişin eşiğindeki, zoraki bir ailede büyüyen, kendine yoldaş olarak kitapları seçen, Harry Potter serisi ile hayatını çürüten kız; sağanak yağışlı bir günde rastgele girdiği kitapçıdaki dikkatini çeken siyah deri kitabın arkas...