Yapmamam gereken bir şeyi yapmış gibi hissediyordum. Neden?
Sevdiğim adamın doğum günüydü, onun doğum gününü kutlamak istemem mi yanlıştı?
Bu özel gününde onun yanında olmak istemem ama aslında ona en uzak kişi olmam mı hataydı?
Belki evet, ailemin izin vermemesi üzerine evden kaçarak bu partiye gelmem hataydı. Ailemin buna izin vermemesinin sebebini şimdi daha iyi anlıyorum, çünkü şuan hiçte güvenli olmayan bir gemideydim. Fakat yapacak bir şey yoktu. Sonuç olarak buradaydım, denizin tam ortasındaydım, ve şehire oldukça uzak bir yerdeydim fakat sakin olup eğlenmem gerekiyordu.
Eğlenelim bakalım.
Buna eğlence demek saçma olurdu. Şuan hiçte eğlenmiyordum çünkü burası bana göre bir yer değildi.
Ben alkol ve sigara kullanan birisi değildim ama buradaki bir çok kişi şarhoşluğun dibine vuruyordu ve bağzıları paket paket sigaları bitirmişti bile.
Üstelik tek başımaydım bana göre kimse yoktu burada.
Buraya geliş sebebimi aradım, yani Egeyi evet o adamın ismi Egeydi ama görünüre bakacak olursak parti çocuğu buralarda değildi.
Saate bakmak için telefonumu çıkardım. Saat gece 2'yi gösteriyordu. Telefonumda ne bir cevapsız arama ne de bir mesaj vardı. Bu demek oluyordu ki sevgili ailem henüz yokluğumun farkında değillerdi veya telefonumun burada çekmemesiydi. 1. seçenek tercihimdi fakat gerçekler 2. seçeneğin doğruluğunu kanıtlıyordu.
En doğrusu Egeyi aramaktı sanırım. Bakalım parti çocuğı nerelere kaybolmuş.
Merdivenlerden inerek kamaraya doğru yürüdüm, burada bir çok oda vardı fakat ışığı yanan sadece bir tek oda vardı. Şansım varsa Ege bu odadadır ve umarım yalnızdır.
Odanın önüne geldiğimde durdum. Hislerim bana odaya girmeme mi söylüyordu fakat ben hiçbir zaman hislerine güvenen bir kız olmamıştım eğer hislerime güvenseydim eminim şuan evde uyuyor olacaktım.
Ve bende bana yakışır şekilde kapının kulupunu yavaşça döndürdüm. Kapı açıldı fakat içeriden tuhaf sesler geliyordu hiç hoş olmayan sesler.
Sol yanağımın ıslandığını hissettim. Anlaşılan o ki parti çocuğu ege muhtemelen pastasını erken yiyordu, böyle bir şeyle karşılaşacağımı bilmem gerekiyordu.
Ege de her erkek gibi zevklerine düşkün biriydi. Uzun süreli ilişkileri olmazdı onun, hep tek gecelik ilişkiler yaşardı. Tüm kızların hayali onunla sevişebilmekti benim aksime. Ben onunla sevişmek istemiyordum. Ben onu sevmek istiyordum. Ona sevgiyi tattırmak sevginin nasıl bir nimet olduğunu göstermek istiyordum.
Kapıyı biraz daha açıp o görüntüleri net görmek istiyordum. Acı çekmek istiyordum. Hatalı olduğumu görmek, pişman olmak istiyordum.
Kapıyı biraz daha açacağım sırada üst kattan bir çığlık sesi geldi.
Yavaşça merdivenlere yaklaşacağım sıra çığlıklar iyice arttı ve bu beni sanırım biraz endişelendirmişti. Kamarayı aşıp hızlıca merdivenlere ulaşarak üst kata çıktım.
"Siktir"
Kesinlikle bu sefer hislerime güvenerek bu partiye gelmemeliydim.
